Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘Yolu yok Don Kişot’um benim, yolu yok!.. Yel değirmenleriyle dövüşülecek!’
Bu coğrafyada eskiden her şeyi göze alıp, iktidara ve patronlara rağmen sadece mesleğini yapan, tehditleri iplemeyen, dürüst gazeteciler yaşardı.
Kimini fikren, kimini de fiilen öldürdüler.
O güzel ahlakı da, derine, çok derine gömdüler.
Sonra basının etrafına korkulardan ve menfaatlerden nefis bir kafes ördüler.
İktidar, kendisine ödün vererek ‘bedelli’ gazetecilik yapmaya eğittiği yeni sistemin desteğiyle parladıkça parladı.
Derine gömdüğü o ahlakın kendi yarattığı depremlerle yeniden gün yüzüne çıkabileceğini hesaplayamadı.
Şimdi, yaptığı haberciliğin bedelini ödemeyi umursamayan bir gazetecilik de olabileceğini hatırlamak zorunda.
Mesleğin fıtratında olan cesarete tosladı.
Fıtratta olan cesaret, ne vesileyle ortaya çıkarsa çıksın, tehlikelidir.
Gülmek gibi çabuk bulaşır;
Bir de bisiklete binmek gibidir, hemen hatırlanır!
Şimdi zaman, korkuları yeniden tarif etme zamanı.
İktidarın şerrinden mi korkmak daha doğru;
Yoksa bu şerrin galibiyetinden mi?
Mesele iktidarın ne yaptığı değil.
Mesele onun yaptıkları karşısında bu ülkenin ne yaptığı.
Halkının, meclisinin, aydınının, hukukçusunun ve en önemlisi gazetecisinin ne yaptığı.
Hukuksuzluk karşısındaki suskunluğunu sürdürürse...
Sansüre boyun eğerse...
Mevcut ya da potansiyel çıkarlarını gözetirse...
Doğru bildiğinden vazgeçerse...
Sokakların yasaklanabileceği aklına yatarsa...
Yazacakları ya da söyleyecekleri yüzünden başına gelebilecekleri hesaba katarak yaşarsa...
Gözlerini yine kaparsa...
İktidardan korkarsa...
Korkusuna yenilirse...
Kaybeder.
Belki aksini yaparsa da kaybeder; ama onuruyla kaybeder.
Ve çoğu zaman kazanmanın yolu onurlu bir yenilgiden geçer.
Bunun hesabı önceden yapılmaz.
Hesap, karşısındakini kandırmayı hedefleyenin meselesidir.
O hesapları bozacak; tehditleri boşa çıkaracak tek şey dik durmak, doğru bildiğinden şaşmamaktır.
Son yıllarda kolay eğilip bükülen ve doğru bildiğinden şaşıp duran medyanın yarattığı nemli ortam iktidarın şehvetini ölçüsüzce kabarttı.
Şimdi bu kabarıklığın altında nefes alamıyoruz. Çok azımızın sesi çıkıyor.
O ses de hemen şiddetle bastırılmaya çalışılıyor.
Brecht, “Toplumca bize gereken, yeni kahramanlar yaratmak değil, kahramanlara gereksinim duymayan bir toplum yaratmaktır” der.
Bu gazetenin yaptığı bir kahramanlık değil.
Basının fıtratında özgürlük olduğunu yeniden hatırlaması için bir fırsat.
Neticede şairin dediği gibi:
“Yolu yok Don Kişot’um benim, yolu yok
Yel değirmenleriyle dövüşülecek!” *
*Nâzım Hikmet
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
- Tarım Bakanlığı'nda 'Suriyelilere kadro' iddiası
En Çok Okunan Haberler
- Kepez Belediyesi'nde yeni başkan belli oldu
- ‘Haddini bilsin, tepemin tasını attırmasın’
- Merkez Bankası faiz kararını açıkladı
- AKP'li isimden istifa çağrısı!
- CHP’nin yükselişi sürüyor
- Dilan ve Engin Polat çiftinin yargılandığı davada karar
- 'Kapıdan içeri sokmayın'
- Evlilikte şanslı olan 4 burç!
- Soylu geri mi dönüyor?
- Son mesai saatinde 4.5 milyonluk fatura kesilmiş