Şu Çılgın Ilıman Müslümanlar

21 Ocak 2014 Salı

Biz yıllardır güven içinde yaşadığımızı sanırken meğer her yeri, karakolları, mahkemeleri falan hep vampirler basmış da hiç fark etmemişiz.
Senaryosu da yönetmeni de ve hatta oyuncuları da kötü bir korku filmi nasıl hızla komediye dönüşürse şu anda ülkede durum aynı öyle.
Aslında hiç gülmememiz gerekiyor. Mesele ciddi.
Sadece ülke elden gitmiyor, demokrasi, hukuk, devlet, sistem, sağduyu... Hepsi birden elden gidiyor.
En fenası akıl hızla baştan gidiyor.
Ama yine de komik işte.
Filmimizin adı ‘Vampir TIR avcısı’.
Şimdi olay Hatay’da geçiyor. Bir savcı var, o bir TIR’da arama yapma işgüzarlığına kapılıyor, ama engelleniyor. Üstüne üstlük bir de görev yeri değiştiriliyor.
Onun yerine yeni savcı geliyor.
Yeni savcı n’apıyor? Olayı hiç anlamıyor!
İpek Yolu misali TIR’ların vızır vızır işlediği aynı yolda, araçların üzerine sinyal kesici jammer’ları salıyor; sevkıyatın MİT’in bilgisi ve kontrolü altında olduğunu bile bile o da ısrarla arama yaptırmak istiyor.
Böylece o şaibeli TIR’ların Suriye’ye hiç ara vermeden işlemeye devam ettiğini dünya âlem duyuyor.
Yine de hükümet düşmüyor, MİT rezil olmuyor, sorumlular utanmıyor. Hukuk kale alınmıyor.
Üstüne üstlük uluorta had bildirmeli, hesap sormalı tehditler havalarda uçuşuyor.
Aaa neymiş, meğer yeni savcı da vampirmiş. Vampirlik, biliyorsunuz eşin dostun birbirini ısırmasıyla geçer.
Okyanus ötesindeki vampirin kimleri ısırdığını biz teker teker öğreniyoruz ama liste uzadıkça uzuyor, bitmek bilmiyor
Senaryomuz ta baştan ucuz ve kötü ve sakil yazılmış ya o yüzden filmin sonunda muhtemelen bizi rezil bir sürpriz bekliyor. Zamanında kim kimi ısırmış, bu vampirlik kimlere sirayet etmiş, işin ucu tamamen kaçacak.
Ve biz neredeyse kendimizden bile şüpheye düşeceğiz.
Şimdi şuna oy veriyoruz ama, ya onu da zamanında Hoca ısırdıysa; aslında ona oy verirken buna mı oy vermiş olacağız, boynumuzu bir vampire mi kaptıracağız diye diye eksenimizi tamamen kaybetmek üzereyiz.
Oysa eskiden, yani henüz ortada ısırık manyağı vampirler yokken, her şey ne kolaydı. Ya sağcıydık ya solcu. Milliyetçisi belliydi, dincisi belli.
Herkes neredeyse yaka kartıyla dolaşıyordu.
Üç beş ajan vardıysa da onlar da ajanlıklarıyla mimliydi.
Ama şu ılımlı İslam meselesiyle birlikte başımıza musallat edilen vampir zinciri her şeyi allak bullak etti.
Köprüyü geçene kadar ayıya dayı deme kurnazlığını becerip, köprüyü geçtikten hemen sonra hayvanın suratına “Ayı!” diye çemkiren şu çılgın ılıman Müslümanlara ve onların içlerindeki vampirlerle yüzleşme maceralarına, elimde değil, benim gülesim geliyor.
Ama yanlış.
Durum çok ciddi... Gerçekten çok ciddi.
Hiç ama hiç gülmememiz lazım.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları