Cin Ali Yıldırım

23 Eylül 2016 Cuma

Burası bir zamanlar, başbakanı Sanskritçe bilen...
Başbakanı yabancı dillerden edebi çevirirler yapan...
Başbakanı duygusal şiirler yazan...
Ve onun şiirlerine muhteşem besteler yapılan umut dolu bir ülkeydi.
Hayatımızdan allı yeşilli takaların geçtiğine inandığımız o kısacık günleri elimizin tersiyle ittik.
Karardıkça kararan günlere alenen kürek çektik.
Uğraştık, didindik, ülkeyi, bırakın şiir yazmayı, iki kelimeyi bile bir araya getiremeyen bir başbakana teslim edilebilir sakilliğe getirdik.
İktidarın yükselttiği alçak değerlerin temsilcisi;
Cehaleti erdem diye dayatan bir sistemin nişanesi;
En basit imla kurallarını bile bilmeyen bir adam;
Şu an bu ülkede başbakan.
Okulların açıldığı ilk gün, ülkenin başbakanı bir ilkokulda tahtanın başına geçmiş.
Elinde kalem, tahtaya bir cümle yazacak.
Kameralar açık.
Kimse Başbakan’dan o an o tahtaya dünyanın en güzel, en şiirsel cümlesini yazmasını beklemiyor.
Ama kimse, dünyanın en basit, en kuru cümlesini yazarken onun hata üzerine hata yapmasını da beklemiyor.
Tahtaya yazılacak cümle şu: “2016-2017 Eğitim Öğretim Yılı hayırlı ve başarılı olsun.”
Ama sanki Başbakan’ın başı biraz belada.
Sanki bir fizik profesörü çok karmaşık bir problemle boğuşmakta.
E’ yazmak bir mesele ‘h’ yazmak ayrı mesele.
Sesli harflerin noktaları bir muamma.
Hangi kelimelerin baş harfleri büyük, hangilerininki küçük yazılır, onu bulmak başka muamma.
Başbakan fazla düşünmüyor.
Gelişine vuruyor.
Rakamla yazılan yılların arasına kısa çizgi koymak aklına bile gelmiyor.
Cümlenin başında, ortasında ve sonunda kelimelerin kimi büyük harfle başlıyor, kimi küçük harfle.
Sesli harflerin bazısında nokta var bazısında yok;
Yumuşak g harfinin üzerine yumuşatma imi koymuyor.
Koca bir ülke ekranın karşısında Başbakan’ın Türkçeyle imtihanını izliyor.
Ve koca bir ülke, konu imla olduğunda Başbakan evde yok, çok net görüyor.
Binali Yıldırım’ın sanki okuma yazmayı yeni öğrenmiş küçük bir çocuk gibi, sınıftaki öğretmenlerin de yardımıyla cümleyi tahtaya tereddüt ede ede yazışı, onu hiç tereddütsüz başbakan atayan Cumhurbaşkanı’nın niyeti hakkındaki tüm tereddütleri ortadan kaldırmaya yeterli.
Biz, gelişmekte olan bir ülke değiliz artık.
Biz, gerilemekte iddialı bir ülkeyiz.
İlkokulu bitirdikten sonra kalemi bir daha eline almamış bir Başbakan’a...
Hayatında belli ki tek satır kitap okumamış bir Başbakan’a...
Ülkeyi cahil bir insanın refleksleriyle yönetecek olan bir Başbakan’a müstahakız.
...
Yok, hayır, Başbakan’ı tekmelemek istemiyorum.
Sadece mırıldanıyorum.
Sadece mırıldanıyorum.
Sadece.
Mırıldanıyorum.

Not: Kimsenin cehaletiyle asla alay edemem; ama söz konusu kişi bu ülkenin başbakanıysa hepimizin cidden ve acilen bu durumdan endişe etmesi gerekir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları