İbrahim Yıldız

30 Ağustos'ta Belgesel film

26 Ağustos 2008 Salı

Kafkasya’da yaşananlar Türkiye’nin dış politikasında önemli bir yer tutuyor.

NATO’ya bağlı gemilerin ardından ABD savaş gemilerinin de Karadeniz’e açılması Boğazlarla ilgili Montrö Antlaşması’nı bir kez daha gündeme taşıdı.

Gündemin yoğunluğu bir yana okurlarımıza daha iyi bir gazete vermek için çalışmalarımız sürüyor. 30 Ağustos Cumartesi günü daha önceki yıllarda olduğu gibi yine bir saatlik belgesel film hazırladık.

Okurlarımız gazeteleriyle birlikte ücretsiz olarak bu belgesel CD’yi edinebilirler. Mucizenin Adı Mustafa Kemal adını taşıyan belgeselde, 30 Ağustos zaferine giden süreci en ince ayrıntılarıyla bir sinema filmi niteliğinde bulacaksınız.

Cumhuriyet spor eki

Kuşkusuz spor dünyası da Türkiyenin aynası. Her geçen gün, her geçen saat gündem değişiyor. İşte daha geçen hafta 29. Yaz Olimpiyat Oyunlarında kırılan rekorları, ev sahibi Çinin görkemli organizasyonunu konuşurken birden rotamızı 104 gün aradan sonra başlayan Turkcell Süper Lige çevirdik.

Spor sayfalarımız ve 3. yaşına basan Cumhuriyet Spor Eki, oyunlar süresince olimpiyatların nabzını tuttu. Pekindeki arkadaşımız Mehmet Güçlünün haber ve yorumlarının yanı sıra dünya medyasının oyunlara bakış açısı sütunlarımızı süsledi. 8 madalyayla oyunları 37. sırada kapayan Türk Olimpiyat Takımının performansını da yine en yalın anlatımla siz değerli okurlara aktardık. 8 madalya demişken Türkiye başarılı mı başarısız mı karar vermek güç. Ancak bir gerçek var ki Türk sporu 2012 Londra Olimpiyatları öncesi sistemini masaya yatırmalı, sporu bir yaşam şekli olarak benimsemeli. Yoksa günlük başarılarla, devşirme sporcularla sadece günü kurtarırız. Söz devşirme sporculardan açılmışken Elvan Abeylegessenin spor yaşantısını riske atıp 10 binden sonra 5 binde de koşması ve çifte gümüş kazanması atletizm adına sevindiriciydi.

Reklam Özdenetim

Geçen haftaki yazıya bir açıklama aldık. Reklam Özdenetim Kurulu adına sayın Çetin Ziylan’ın açıklaması şöyle:

“Reklamcılar Derneği ve Reklamverenler Derneği üyeleri ile medya temsilcilerinin, dürüst olmayan reklamlara karşı oluşturdukları RÖK, on dört yıldır Uluslararası Reklam Uygulama Esasları’na aykırı bulduğu reklamların düzeltilmesini ya da yayımlanmasının reklamverenlerinden rica etmektedir.

Bu nedenle RÖK’ün para cezası vermesi mümkün değildir. RÖKün bu hizmeti aynı zamanda reklam verenlere ve medyaya, diğer denetim organlarının yaptırımlarından korunmak için, tavsiye niteliğindedir. Bunu yasal bir zorunluluğa dayanarak değil, kamuoyuna yaptığı taahhüt gereği ve topluma karşı sorumluluğunun bilincindeki reklam verenlerin sağduyusuna güvenerek yapmaktadır.

İyi haftalar...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gazeteci 6 Ocak 2009

Günün Köşe Yazıları