Mülkün temelinden itirazın çatısına

05 Temmuz 2017 Çarşamba

İtiraz etmek için...
“Hayır” demek için...
Baskılar karşısında dik durmak için...
Her seferinde gösterişli organizasyonlara, heveslendirici eylemlere, kendisini ateşe atan liderlere ihtiyaç duyarsak bu yürüyüşten sonra da hiçbir şey değişmez.
Daha önce de olduğu gibi aradan yıllar geçer, daha korkunç hukuksuzluklar tepemize biner ve biz eski fotoğraflarımıza bakıp iç geçiririz.
Artık bu yürüyüşten öğrenmemiz ve asla unutmamamız gereken çok önemli bir şey var.
Birlikte hareket etmek bizi güçlendiriyor.
Birbirine sırtını dönmek de zayıflatıyor.
Ama bu basit ve hayati bilgi maalesef hiçbir zaman uzun ömürlü olmuyor.
Daha önce defalarca bizi bu bilgiye yaklaştıran sert deneyimler yaşadık.
Ama hafızalarımız nankör...
Ruhumuz ince...
Kalbimiz güçsüzmüş gibi...
Her şeyi çabuk unuttuk.
Gezi’den sonra üzerimize dökülen ölü toprağını, neredeyse umudu tamamen kestiğimiz bir siyasi partinin 69 yaşındaki liderinin yaz ortasında günlerce sürecek bir yürüyüşe çıkma cesareti ve azmiyle atmış olmamız;
Sağcısıyla solcusuyla, memuruyla işçisiyle, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla, birbirine sitem eden farklı görüşlerden yığınla insan, yeniden aynı cümleyi kuracak hale gelmemiz...
Artık bize bir şeyler öğretmeli.
Bugün o yürüyüşe katılanlar, eylemi canı gönülden destekleyen bu kalabalıklar daha önce neden bu kadar dağınıktılar?
Ve yürüyüş sonlandıktan sonra daha ne kadar bir arada duracaklar?
Bundan sonra ne yapmamız gerektiğinin cevabını ancak bu soruların nedeni olan kaygılardan kurtulduktan sonra bulabiliriz.
Aksi halde başladığımız yere, hatta belki daha da beterine döneriz.
Bugüne kadar aslında hepimizin ortak sorunları vardı ama o sorunun şifre kelimesini bulamadığımız;
Bir çatı kavram altında bir türlü toplaşamadığımız için alışkanlıklarımızın peşinden gidiyor ve birbirimize sırtımızı döne döne kendi kabuklarımıza çekiliyorduk.
Artık o kabukların içinde nefessiziz.
Ve biliyoruz, ancak birlikte hareket edersek bu düzeni değiştirebiliriz.
Adalet kavramının altında toplanarak ve ısrar ettiğimiz şeyin ne olduğunu zinhar unutmayarak aynı cümleyi kurabildiğimiz sürece gerçekten başka bir ülke hayal etme şansımız var.
Bizimki gibi tehlikelerle ve tehditlerle çevrili bir coğrafyada politik dillerin çeşitliliği ve farklı görüşlerin ortak noktalar arayarak ülke yönetimini adaletli bir şekilde biçimlendirmeleri hayati bir strateji.
Bu olmasın diye elinden geleni yapan iktidar;
Kendi yarattığı 15 Temmuz efsanesine sıkı sıkı sarılarak;
Ve karşısına dikilen herkese terörist yaftası yapıştırarak bu birlikteliği dağıtmaya çalışıyor.
Kötücül iktidarların başarısı, alt etmek istedikleri muhalif güçleri birbirlerine düşman etme becerilerine bağlıdır.
Başarısızlıklarının tek koşulu da ortak bir iradeyi kuşanmış farklı ama birleşik itirazları karşılarında omuz omuza bulmalarıdır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları