Hayırlı şerler Şerli hayırlar

03 Kasım 2015 Salı

“Her şer’de bir hayır vardır!”
Halkımızın bel bağladığı “ilahi gerçek”lerden biri de budur.
Ama yine de arada bir neyin “hayır”, neyin “şer” olduğunu karıştırır.
AKP’liler ise halkın bu zaafını çok iyi bilirler.
En “şer” işleri çevirirken en karanlık başlangıçlara yönelirken bile..
“Hayırlara vesile olsun!” demeyi hiç ihmal etmezler.

***

Saraylı’dan ders almayı da öğrenmeliyiz.
Böyle bir öneri elbette nahoş bir şey.
Ama onun bir özelliğine dikkat etmeli hatta buna selam da durmalıyız. En şer başlangıçların bile sonunu hayırlıya çevirme inancını ve azmini hiç kaybetmiyor. 17-25 Aralık’ta ortaya saçılan ses ve görüntülerden sonra sokağa çıkamaz diyenlere inat meydanlarda yüz binleri toplamayı ve “darbecilere lanet” diye coşturmayı başardı. Pazar günkü seçimde sağladığı sonuçlar bunun son örneği. 7 Haziran seçimlerinde “şer” işlerden bıkan halkımız iktidara yüzde 60’lık “hayırlı” bir tokat atmıştı. Üç gün kendine gelemedi. Ama çabuk toparlanıp harekete geçti. Çünkü “Her şerrin içinde barınan bir (hatta bin) hayır”a inanıyor. Ki maddeci diyalektiğe inanmış iman etmiş gibi davranıyor. Hayırlı sonuca bu kez, çok kestirmeden ulaştı. Bir dönem, Anayasa Referandumu’nda solun Cunta’ya karşı kullandığı “Hayır’da hayır var!” sloganından ilham almış gibi...
Bu kez şerre hayıra tebdil etme fırsatını “Hayırcı Bahçelimarifetiyle elde ediyor.

***

“Şerdeki hayır ile hayırdaki şer” filolojik-teolojik bir felsefe tartışması gibi görünse de, özünde, CHPMHP- HDP için bir silkinme ve daha etkin bir siyaset yapma formülünü de içeriyor. Bahçeli’nin hayırsız gibi görünen “Hayır”ı... HDP’nin barajı nefesleri tutturmak suretiyle geçmesi... CHP’nin binde 5’lik başarısı aslında çok yönlü hayırlara vesile olacak bir öz taşıyor.

***

7 Haziran’dakine benzer bir tablo çıksa ve mesela, CHP bu kez “müstekşafi tuzağına” düşmez ve AKP ile koalisyon kurmayı başarsa bile kıytırık sayısal üstünlüğün şantajı ve Saray’ın manevraları ile üstlendiği bakanlıklardaki işleri yüzüne gözüne bulaştıracaktı.
“Hırsız var!” diye artık hiçbir zaman bağıramayacaktı... Yüce Divan’a gönderemediği bakanları koruyan siyaset mekanizmasının dişlileri arasında debelenip duracaktı. Bu yüzden de belki bir daha iktidar olma şansını ebediyen kaybedecekti.

***

CHP’nin düşlediği yüzde 10’luk oy sıçramasını AKP yaptı. Bu aslında halkımızın CHP’ye yaptığı bir iyilik... CHP’ye yeniden toparlama, genç, ehil, inançlı kadrolar yetiştirip, yeniden umut olma şansı... CHP için “şer gibi görünen hayırlı bir karar”...

***

Bunda 50 küsur milyon seçmenin “Iti öldürene sürütürler!” düşüncesi rol oynamış olabilir.
Seçmen, CHP’nin AKP ile koalisyon kurarak, betonlaşmaya dayalı rantçı kalkınma politikalarının üretken bir planlamaya dönüştürülemeyeceğini gördü... Hele maceracı Suriye ve Ortadoğu politikalarının faturasını günbegün ağırlaştığı da ortada iken... Ve ülkenin her yanına dağılmış 2.5 milyonluk Suriyeli göçmen kitlesiyle başa çıkacak ekonomik, sosyolojik ve diplomatik bir altyapı oluşturmak da görünür bir gelecekte mümkün görünmezken...

CHP AKP ile ortak olsa ne olacak?
1970’lerde Erbakan ile koalisyon kuran Ecevit CHP’sinin yaptığı gibi, kaçınılmaz sığınak bir an önce “erken seçim” olacak!

***

MHP ve HDP için de seçim sonucu “şer” gibi görünse de bu “şer” de Türkiye için de bu partileri için de hayırlara vesile potansiyele sahip!
Halkımız belki korktu, panikledi, ama sonuçta sağduyunun sesine yöneldi ve herkes için hayırlı bir karar verdi:
“Siz bozdunuz, siz yapın bakalım!” dedi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gerçeğin demine Hu 28 Nisan 2024
Erdoğannâme... 14 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları