Boş Bir Sayfa Önünde...

01 Aralık 2012 Cumartesi

Köşe yazarı için en kötüsü belki de, boş bir sayfa önünde ne yazacağına karar verememeksizin düşünüp durmaktır

\n

Diyeceksiniz, konu mu yok?..

\n

Olmaz olur mu

\n

İdamı yazacaktım, hızla gündemden düştü

\n

Gündemden düşmüş olması, büsbütün ortadan kalkmış olması anlamına gelmiyor….

\n

Gönlünde başkanlık hayali yatan kişi, hayal gerçekleşecek olursa, önünde artık AB engeli de kalmayacağına göre, muhaliflerini neden (Humeyni rejimindeki gibi) sehpaya göndermesin

\n

Humeyninin astırdıklarından kimileri de onun destekçisi birtakım liberal vb. aydınlardı

\n

Söz idamdan açılmışken, Ümit Denizerin yazdığı, Rutkay Azizle Taner Barlasın oynadığı, sahne tasarımını Metin Denizin Adalet, Sizsinizi mutlaka, ama mutlaka görün

\n

Yönetiminde Rutkayın tiyatro dehasının duyumsandığı bu oyun, bundan böyle gündemde hep kalması gereken bir tiyatro başyapıtı

\n

***

\n

İdamdan tiyatroya geldik, oradan Hürreme geçelim

\n

Kısa süre önceki Rusya gezimde, taşra kenti otelinde, açık TV önünde uyuklamaktayken, birden tanıdık görüntüler belirdi ekranda

\n

Muhteşem Yüzyıl harika bir Rusça dublajla karşımdaydı

\n

İtiraf ederim ki gurur duydum Türk olarak

\n

Çünkü ekrandaki saray, mekânlarıyla, kostümleriyle, oyuncularıyla ve içinde geçen öykünün akıcılığıyla, hiç de gerisinde değildi başka ülke dizilerindeki sarayların

\n

Bunu bu diziyi yabancı bir ülke TVsinde izlerken daha iyi duyumsuyorsunuz

\n

Gelgelelim diziye yöneltilen tehditkâr ve bir o kadar da densiz çıkıştan çok, bizim Deniz Kavukçuoğlunun 28 Kasım Çarşamba günkü yazısı sözcüğün tam anlamıyla bu duyguma limon sıktı

\n

Muhteşem Süleyman meğer, ilk oğlu şehzade Mustafadan sonra Hürremden olan beş erkek çocuğundan (bunlardan biri üç yaşındaki Mehmed) üçünü daha boğdurtmuş

\n

Evlat katilliğinin bu derecesini doğrusu bilmiyordum ve itiraf ederim ki arada bir de olsa izlediğim, kimi bölümlerinde Süleymanı neredeyse sevecen bir baba gibi gösteren dizi, istediği kadar belgesel değil sanatsal olsun, gözümden düştü.

\n

Ecdadın küçük düşürüldüğü iddiasıyla bu başarılı TV dizisine saldıran kişinin ve medyadaki tayfasının, bu ecdadın kan dökücülüğünü, evlat katilliğini yeterince gözler önüne sermediği için, Muhteşem Yüzyılın yapımcılarına teşekkür etmesi daha doğru olurmuş

\n

***

\n

Devam edelim. Yeni giyim kuşam yönetmeliğiyle ilkokullarda bile türbanın, çarşafın, belki takkenin, şalvarın önü açılmış oldu Ülkemize hayırlı olsun

\n

Balyoz adı verilen düzmece davada adalet ve ahlak değerlerinin çirkefe batırılışı Ergenekonda kaygı dolu bekleyiş Halkçı, ilerici belediye başkanlarının, belediyelerin ortadan kaldırılmasına yönelik proje ve uygulamalar Bu arada aşama aşama, anadilinde eğitime, yani fiilen parçalanmaya doğru ilerleyiş

\n

Taksimin, Tarlabaşının, Sıraservilerin mahvedilmekte oluşu Yakında oralardan yeraltı ve yerüstü otobanlar geçecek ve İstanbulla özdeşleşen bir hayatın köküne kibrit suyu ekilmiş olacak.

\n

Üçüncü köprü, Çamlıcaya cami, Galata, Karaköy ve Haydarpaşa çevresinin rant uğruna katledilecek olması Ve dikkatinizi çekmek istediğim bir konu daha: 15 Kasım tarihli Aydınlıktaki köşe yazısına 6 ayda 23 dev şirket yabancılara satıldı başlığını koyan Mehmet Akkaya son altı ay içinde Amerikalılara (8), İngilizlere (4), Fransızlara (2) ve Rusya, Hollanda, Japonya, Singapur vb. ülkelere satılan şirketlerin adlarını bir bir sayıyor

\n

Ve ülkeyi ateşin kıyısına getiren Patriotlar

\n

***

\n

Başka bir şey kaldı mı? Kalmaz olur mu!.. Yurttaki son yazılarından birinde Nihat Behram, ülkemizde beslenip konuşlandırılan Özgür Suriye Ordusu patentli katil sürüsünün, günü geldiğinde Türkiyenin yurtseverlerine karşı kullanılma olasılığına dikkat çekiyordu

\n

Sizce yabana atılacak bir olasılık mı?..

\n

Bunlar boş bir sayfa önünde tuşlarıma takılan satır başlarından bazıları

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ülkem için korkuyorum 24 Nisan 2024
Devlet suç işliyor 17 Nisan 2024
Bir bayram kutlaması 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları