Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Merdan Yanardağ ne dedi?
Katıldığı bir TV programında Merdan Yanardağ aynen şunları söyledi:
“Şimdi İmralı’ya baktığımız zaman 70 yaşını geçmiş bir Abdullah Öcalan ve kabul etmek gerekir ki çok uzun bir süredir, 25 yıldır kesintisiz hapiste ve tecritte olan bir kişiden söz ediyoruz. Türkiye’de en uzun süre yatan siyasi mahkûmdur. Normal infaz yasaları geçerli olsa aslında serbest bırakılması gerekiyor. Ev hapsi vs. Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin hukukta hiçbir yeri yoktur. Kaldırılması lazım. Biz görmüyoruz, duymuyoruz, tartışamıyoruz. O (Abdullah Öcalan) izliyor mu, izlemiyor mu bilmiyoruz. Ailesiyle bile görüşemiyor, avukatlarıyla görüşemiyor. Böyle bir infaz düzeni olabilir mi? Abdullah Öcalan hafife alınacak biri değil. Çok okuyan neredeyse cezaevinde filozof oldu çünkü okumaktan başka bir şey yapmıyor. Siyaseti doğru okuyan, doğru çözümleyen son derece zeki birisidir.”
Bu sözler “suçu ve suçluyu övmek” ve “terör propagandası yapmak”mış.
Hukuk kavramı ve uygulaması akıl ve vicdan dışında değil de akılda ve vicdanda temellenmesi gerektiğine göre, ben yukarıdaki sözleri, herhangi bir bağlam ve duruma da ilişkin olmaksızın saf bir akıl ve sıradan bir vicdan terazisinde yorumlamaya çalışacağım:
Söz konusu olan kişiye uygulanan tecridin bizde ve uygar dünyada, genel geçer hukukta yeri var mıdır?
“Terör örgütü” liderine, ele başısına, her kim ise o kişiye, farklı bir tecrit uygulanmasını öngören bir yasa maddesi mi var?
Daha somut olarak sorayım, tecritteki kişi kim olursa olsun, ailesiyle, avukatlarıyla görüştürülmemesi, evrensel insan haklarına, en basit insan haklarına aykırı değil midir?
Türkiye Cumhuriyeti evrensel insan haklarının geçerli olduğu uygar bir hukuk devleti mi, iktidarın hukuku keyfince uyguladığı bir aşiret toplumu, ilkel bir ortaçağ topluluğu mudur?
İnsan haklarının geçerli olduğu uygar bir ülkenin yurttaşı olduğumu varsayarak Merdan Yanardağ’la aynı soruyu soruyorum: Böyle bir infaz düzeni olabilir mi?
Böyle bir soruyu sormak neden ve nasıl terör örgütü propagandası olabiliyor?
Abdullah Öcalan’ın kişiliğiyle ilgili sözlere gelelim.
Biri çıkarak bir ara açıklamalarını neredeyse bütün ulusça heyecanla beklediğimiz ve izlediğimiz “suç örgütü lideri”, Sedat Peker hakkında, “Son derece zeki bir adamdır, sürgündeyken elindeki dosyaları okuyarak siyaset bilimci oldu” dese, suçluyu ve örgütünü övmüş mü olacak?
Daha ileri gideyim: Hitler aslında fena bir ressam değildi, akademiye başvurusu kabul edilmiş olsa dünya belki de bir felaketten kurtulurdu desem, onu övmüş mü olurum?
Merdan Yanardağ’ın sözlerinde herhangi bir bağlamla ilişkili olmaksızın bile suç aramak, sadece kasıttır, kötü niyettir.
Bu sözlerin hangi nedenle söylenmiş olduğuna gelirsek bunun tek bir nedeni vardır:
İktidar tecritteki “terör örgütü” liderini, her türlü insan haklarını da çiğneyerek kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak için elinde rehin olarak tutmaktadır.
Oysa Kürt sorununun çözümünde, insan hakları da çiğnenmeksizin bu kişiden aslında daha doğru olarak yararlanılabilir.
Merdan Yanardağ’ın sözlerini doğru okumayarak ya da doğru okumak istemeyerek gerçeği saptırırsak doğru dürüst insan olmamız, yurttaş olmamız, hele hukukçu olmamız olanaksızdır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- AFAD duyurdu: Ege Denizi'nde korkutan deprem!
- Premier Lig'den Arda'ya çılgın teklif!
- Kayıp ekonomist Berzeg olayında yeni gelişme!
- Kurultay sonrası üst düzey istifa
- Ahmet Ercan'dan sabaha karşı 'deprem' mesajı
- Çağlayan'da 'Erdoğan' ve 'Deccal' krizi
- Ali Yerlikaya'dan '1 Mayıs' açıklaması
- Özel-Erdoğan görüşmesinin tarihi netleşti
- İYİ Parti'de yeni dönem istifalarla başladı
- Ankara’nın diğer yarısı da oğlu ve gelininmiş!