Bir Kaybeden Var Ama...

15 Haziran 2011 Çarşamba
\n

Seçim sonuçları konusunda en yaygın ve kabul gören yorum, herkesin kazandığını ilan eden yorumdur. Öyle ya; AKP yüzde 50 oy almıştır, CHP milletvekillerinin sayısını arttırmıştır, MHP barajı aşmayı bunca sıkıntıya rağmen başarmıştır, BDP yeni Meclise eskisinden daha güçlü bir grupla girmiştir.

\n

Üç, hatta iki partiye izinlidir aslında ya, dördüncüsü de kapıları zorlayıp baraj kapısını arkadan dolanarak girmeyi neyse ki başardığından, Meclisimiz dört muzaffer partisiyle yine baş başadır.

\n

Yani dedikleri gibi dördü de kazanmış görünüyor.

\n

Bu durumda bir kaybeden olmalı ama...

\n

Kimdir bulamıyoruz.

\n

***

\n

Ortalıkta dövünen, feryat figan eden de olmadığı için ortaya çıkıp sen kaybettin kardeşim de diyemeyeceğiz şimdilik.

\n

Tarih kaybedenleri kitabına biraz gecikerek yazıyor.

\n

Yani iş işten geçtikten sonra yazıyor.

\n

Sıcağı sıcağına öyle yaptın, ama bak bunun bedeli de şudur, yakında göreceksin diyene de kızıyor insan ister istemez.

\n

***

\n

Tarihin bilmediği, ama insan oğlunun en iyi bildiği sanat unutmaktır.

\n

Hani sorarsınız,dün ne olmuştu, ne demişti hazret, alacağınız yanıt, ya ben dün ne yediğimi biliyor muyum, şu sorduğun soruya baktır.

\n

Şimdi bir süre unutuş modunda yaşayacak halkımız, beyaz sayfa açacak. Kimisi de helal olsun, kamuoyu araştırması yapan şirketler bilemedi, Zaman gazetesi yazarı Gülerce rüyaya yattı, milimi milimine bildi diyecek, Beyaz Türkün ateşle imtihanından acıklı tiratlar döktürecek.

\n

Dağları kim bekliyor, ne bekliyor anlayacaksınız.

\n

***

\n

Bütün bunların anlamı yoktur artık.

\n

Herkes kazandı.

\n

Bir kaybeden olmalı, ama onu bulamıyoruz. Onu sözlerden, anlatılanlardan, yapılanlardan, hapisteki gazetecilerden, toplatılan kitaplardan, sokakta bağır çağır isyan edenlerden, siyanürden, su basmış deprem çadırlarından koşarak sandığa gidip oylarını kendilerine yapılan hizmetlere veren Simavlıların çaresizliğinden, binlerce gencin büyük bir hüzünle katıldığı çöp toplamanın sanayileşmesinden, yaz geldiği için barınma sorunu kalmayan, yoksul olma mutluluğunun altında, güneşe bakarak gülümseyen, bugün de yaşıyoruz çok şükür diyenlerin tevekkülünden bulacağız, anlayacağız...

\n

Ama şimdi zamanı değildir.

\n

Şimdi uzlaşma zamanıdır!

\n

***

\n

Hazırız uzlaşmaya.

\n

Bilmediğimiz nerede, nasıl, hangi konuda, hangi asgari müşterekte uzlaşacağımızdır.

\n

Hepsi de kazandığına göre kazananların uzlaşması mı olacak bu uzlaşma?

\n

Peki kim olduğunu bilemediğimiz, bulamadığımız kaybedenler bu uzlaşmanın neresinde yer alacak?

\n

***

\n

Böyle konuşana münafık derler aslında.

\n

Ortada bir kaybeden yok. Olsa da kayda değmez. Gazeteci biraz daha hapiste kalabilir, mahkeme kapısında mübaşirin çağırmasını bekleyebilir, sokakta nümayiş yapan genç sonra anlatmak için anılar biriktirebilir, gelir dağılımının alt sıralarında yer alan ya da klasmana hiç giremeyen kışa kadar durumu idare edebilir, onu şaşkınlıkla seyreden solcu da ben bir yerde hata yapıyorum, durumu anlayamıyorum, ama nerede yaptım ki ben bu hatayı diye hayıflanabilir, kaybettiğini bilmeden kaybedenlere kızmaya yeltenebilir.

\n

Hiç kızmasın.

\n

Herkes kazandı. Kaybeden yoktur, varsa da ortalıkta görünmüyor.

\n

Onu en son şeffaf sandığın içine elinde oy pusulasıyla birlikte girerken görmüştüm. Pusulayı çıkardılar, saydılar.

\n

O içinde kaldı şeffaf sandığın...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları