Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Cumbaşbakanlık Sorunu!
Yakın tarihimizin kronikleşmiş, neredeyse siyasal geleneğimiz haline gelmiş bir sorunu bir kez daha zirvede.
Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçildiğinde kafasında hayalleri ve gerçekleri yan yana koymuş, zorlu bir sürece girdiğimizin altını çizmiştik. O da yakın tarhimizdeki siyasetten gelen cumhurbaşkanlarıyla arkada bıraktıkları başbakanlar arasındaki kırılmaydı.
Önce yakın geçmişten anımsatmalar yapalım. 8. Cumhurbaşkanı Özal, Köşk’e çıkarken Başbakanlık koltuğuna her şeyiyle hükmedebileceği Akbulut’u oturtmuştu. Ancak Akbulut, Özal’ın kafasındaki yere oturmadı, Özal Köşk’e daha ısınmadan Başbakanlık’la arasında buzdağları oluştu. Özal ölmeseydi kendisini Köşk’e çıkaran partisine karşı başka bir parti kuracak kadar ileri düşüncelere kapılmıştı.
Özal’ın deneyimi ışığında Köşk’e çıkan Demirel, “Arkama bakmam” dedi ama gözü arkasındaydı. Demirel’in Çiller ile yaşadığı gerilim de kitaplara konu olacak kadar kabarıktı.
***
Siyasetten gelen cumhurbaşkanları, başbakanlık gücünü bırakmadan o koltuğa oturmak istiyor. Bir başka açıdan söylemek gerekirse Cumhurbaşkanlığı’nın onurunu büyük, yetkisini küçük buluyorlar. İkisi arasında bir dengeyi zorluyorlar.
Erdoğan, geçmişteki bütün örnekleri de dikkatte tutarak kökten bir dayatmayı gündeme getiriyor. Anayasa ve yasaları hiçe sayarak fiilen uygulamaya başladığı başkanlık sistemini seçimden sonra tartışmasız biçimde uygulamak istiyor.
Ancak siyasal yaşamın gerçekleri Erdoğan’ı da Özal ve Demirel’in kaderine yöneltmekte.
Kaçak Saray ile Başbakanlık Konutu arasındaki su yüzüne de çıkan çekişmede iki önemli gol Erdoğan’a ait. Yüce Divan oylamasında Davutoğlu’nun değil Erdoğan’ın dediği oldu. Aynı sonuç Hakan Fidan’ın MİT Müsteşarlığı ve milletvekilliği gelgitinde de yaşandı. Merkez Bankası çekişmesinin berabere sonuçlandığı söylenebilir.
Şimdi daha büyük bir kırılma ile karşı karşıyayız. Türkiye’nin iç barış sorunu... AKP içi barışı torpillemiş görünüyor. Balıkesir’de Kürt sorunu yoktur diyen Erdoğan, hemen sonrasında İmralı da yok-tur dedi; üyelerinin görücüye çıktığı izleme heyetini veto etti.
Hükümet bu vetoyu reddedip Arınç’ın ağzından hınçla karşılık verdi. 3 dönem kuralı gereği koltuktan ayrılma sendromuna girmekte olan Arınç’ın sözleri Erdoğan - Davutoğlu kırılması olarak kabul edilebilir.
***
7 Haziran süreci yaklaşırken AKP’de seçim sonrasının hesaplaşması yaşanıyor. Topluma, “AKP’lerden AKP beğenin, her hal ve şartta iktidarda biz varız” dayatması yapıp şimdiden iç iktidar planları kuruyorlar.
Tarih baba böylesi durumları şöyle yorumlar:
Sonu gelen iktidar birbirine girer!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun konuşma
- Özgür Özel'den 'atama' çıkışı
- Özgür Özel kutlama programında
- CHP'li vekilden Soma için flaş çağrı...
- Mine Esen'den anlamlı konuşma...
- Serra Menekay yazdı, Aysim Dolgun Ildız besteledi
- İşte Cumhuriyet'in tarihi
- Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri eylem yaptı
- Cumhuriyet 100 yaşında! İyi ki Cumhuriyet var
- Şişli'de Hıdırellez coşkuyla kutlandı
En Çok Okunan Haberler
- İşte saniye saniye Sinan Ateş'e saldırı anları!
- Emniyet müdürlerinin açığa alınmasına ilişkin açıklama
- Dünya üzerinde yaşayan son canlı o olacak
- 'Sakın 'Bizim burada fay yok' diye düşünmeyin'
- Erdoğan, Kalın ve Tunç'u Saray'a çağırdı
- 'Kızılcık Şerbeti'nin Nilay'ı polislere yakalandı!
- Yargıtay'ın yeni başkanı belli oldu!
- Valilik açık alanda alkol kullanımını yasakladı!
- Şişli'nin Kanal İstanbul'una beton bariyer
- Ev sahipleri artık bu şartları arıyor!