Avrupa'nın Macaristan Sorunu

07 Ocak 2012 Cumartesi
\n

Ne kadar başını öbür yana çevirirse çevirsin, artık Avrupanın bir Macaristan sorunuvar.

\n

İtalyanın ünlü siyaset düşünürlerinden Paolo Flores dArcais; sorunu, 30larda Hitlere boyun eğen Chamberlain ile Daladier Avrupasının dumura uğrama/felç olma haline benzetiyor

\n

Vaziyet o günün şartlarından da aslında beter!diyerek devam ediyor; Hitler, Avrupaya meydan okuduğunda çok büyük bir siyasi, ekonomik güçtü. Orban bugün elinde şapkası ile IMFden yardım dilenmek durumunda olan bir hükümet başkanı. Dostu Berlusconi gibi kendisine Avrupa tarafından etkili biçimde bir set çekildiğinde, hemen yerinden gitmek zorunda kalır. Merkel, Cameron, Sarkozynin bundan -Orbana set çekmekten- kaçınması, ulaştıkları korkaklık/alçaklık katmanını gösterir.

\n

Siyasi düşünce dergisi Micro Meganın genel yayın yönetmenliğini yapan, Frankfurter Allgemeine Zeitung”, “El Paisgibi Eski Kıtanın güçlü, etkili gazetelerinde yazan dArcaisin kullandığı ifadeler aynen böyle: Korkaklık/alçaklık!

\n

‘Macaristan masadan kaldırılsın!’

\n

Çünkü Macaristana şimdi hemen set çekilmezse, güç kazanan faşist virüsünbaşka Avrupa ülkelerine de sıçramasından korkuluyor

\n

Irkçı, faşizan eğilimler zaten hemen her yerde baş göstermiş durumda.

\n

Macaristanın farkı, bu eğilimleri 1 Ocak 2012 tarihi itibarıyla yürürlüğe soktuğu yeni anayasasında kanunlaştırmış olmasında

\n

Bu, Avrupa için çok tehlikeli bir yeni sıçrama ifade ediyor. Ve Avrupanın aşırı sağa kayışında Macaristanı öncükonumuna getiriyor.

\n

Demokrasikonusunda her şeye rağmen duyarlılık ve kaygılarını hâlâ koruyan Flores dArcais gibi sol aydınlar, bu nedenle hiç vakit geçirmeden Macaristana ABnin bir an önce müdahale etmesi gerektiğinisöylüyor.

\n

ABnin Macaristana müdahalesinden kasıt, Lizbon Antlaşmasının 7. maddesinin yürürlüğe sokulması...

\n

7. madde kapsamında, insan hakları ve ABnin kurucu değerlerinden ve de demokratik ilkelerinden ayrılan üye ülkelerin”, “Avrupa zirvelerindekioy hakları askıya alınabiliyor.

\n

ABnin 2007de kabul edilen temel antlaşmasındakibu çok kritik ilkenin ne var ki, yürürlüğe sokulması göründüğü gibi öyle kolay değil.

\n

ViktatörOrban, bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi, Avrupa Parlamentosundaki en büyük siyasi grubu oluşturanPPE-Hıristiyan Demokrat / muhafazakârlarınaynı zamanda başkan yardımcısı.

\n

Merkel ve Sarkozy gibi. Avrupanın en etkili muhafazakâr liderleri, Orbanla birlikte bu aynı grup içinde

\n

Üye bir ülkeninAvrupa masasından uzaklaştırılmasıanlamına gelen bu ciddi tedbirin uygulanabilmesi için her şeyden önce Merkozyden bu yönde bir sinyal/vizealınması gerekiyor ki; Avrupanın en kudretli ikilisinin bu türden bir siyasi iradeiçinde olduklarına dair halihazırda bir işaret yok.

\n

Buna karşın Noel-yılbaşı dönüşü Avrupa Komisyonu ile Avrupa Parlamentosundaki kulislerde bir kıpırdanma seziliyor. \t

\n

APdeki sosyalist grup ve liberaller; hemen 7. maddeyikullanmak için -hayli geç de olsa!- baskı yapıyor.Viktatörün, Avrupanın en büyük siyasi grubu PPEnin başkan yardımcılığından da derhal alınmasını istiyor.

\n

Teamül yaratır kaygısı

\n

Liberal Grup Başkanı Guy Verhofstad; Ona buna mektup yollayarak -yani bürokrasiyle- kaybedilecek zamanımız yokdiyor: Macaristanda durum çoktan dejenere oldu. Artık yalnız Macaristan değil, ABde temel hakları korumak için, hukuken ve siyaseten ne gerekiyorsa 7. maddenin tüm yaptırımlarını devreye sokmaya mecburuz. Macaristanın Avrupada tehlikeli bir teamül olmasının önüne geçmek için bunu yapmak zorundayız!

\n

7. madde yaptırımınıkullanmak, her şey bir yana Avrupanın bundan böyle siyaseten mevta olmadığını kanıtlamak için şart.

\n

Ama ne var kiortak Avrupa değerlerindençok, reel politiğingeçerli olduğu güçler Avrupası ortamında -hiç devreye sokulmayan- 7. maddenin dirençle karşılaşılmadan uygulamaya geçmesini beklemek çok gözlemciye göre hayal.

\n

Macaristanın antidemokratik yeni anayasası için Orbana kırmızı kart gösteren ilk mercinin bu arada Brüksel yerine Washingtondan Hillary Clinton olması çok manidar.

\n

Yılbaşı arifesi Macar Başbakanına Hillary Clintondan gönderilen mektup, malumunuz olduğu üzere kamuoyundan günlerce gizli tutuldu. AB Komisyon Başkanı Barrosonun, Eski Kıtanın bağrında bir diktatörlüğün temellerini atan yeni Macar anayasasına tepkisi ancak Hillary mektubunun açık edilmesi ve gün yüzüne çıkmasından sonra gündeme geldi. Kısaca söylemek gerekirse, kendi geleceğini ilgilendiren bu kritik konuda dahi Brüksel, Washingtonın gene arkasında kaldı.

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Boş koltuk 5 Mayıs 2024
Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları