Berlusconi'nin Son Savaşı

03 Ağustos 2013 Cumartesi

Berlusconi karşıtları sonunda muratlarına erdi...
İtalya’da yirmi yıldır kendisini hukukun üstünde gören ve öyle konuşlandıran medya patronu-eski başbakanın mahkûmiyeti; muhalif İtalyanlar arasında tek kelimeyle
“coşku” yarattı.
Yargıtay’ın 7 saat süren karar faslını, Roma’nın Afrika sıcağında pes etmeden adalet sarayı önünde bekleyerek geçiren koyu Berlusconi muhalifleri; yargıçların, sabık Başbakan hakkında verdikleri 4 yıllık hapis cezasının onanması kararını açıklamalarıyla birlikte sevince boğuldu.
Kararın duyurulması ardından adalet sarayı önünde TV kameralarına konuşan yaşlı bir kadın örneğin hissiyatını;
“Silvio Berlusconi şimdiye dek hakkında açılan onca davadan hep bir şekilde yakasını sıyırdı” diyerek ifade etti; “Hakkındaki her türlü ithama rağmen; yargıyı ya zamanaşımı, ya başbakanken çıkardığı özel yasalarla alt etmeyi başardı. Bugün ilk kez bir dava kesin hükümle sonuçlanıyor. Bu tarihi bir karar. Çok mutluyum!”
Bütün Berlusconi karşıtlarının duyguları böyle değil ne var ki…
Berlusconi’nin siyaset sahnesinden silinmesinden memnuniyet duymakla birlikte; bunun yargı kanalıyla gerçekleşmesinden hoşnut olmayan bir Berlusconi muhalefeti de var İtalya’da…

\n

Korkutan siyasi boşluk

\n

Duygusallığa hiç yer bırakmayan biçimde, “reel politik” parametrelerle düşünen bu kesim, İtalyan politikasından daha önce gene “yargı yoluyla” dışlanan iki eski siyasi liderin mirasını hatırlatıyor ve Berlusconi gibi siyasete uzun yıllar damga vuran sosyalist eski Başbakan Bettino Craxi ile Hıristiyan Demokrat başbakanlardan Giulio Andreotti’nin bıraktığı boşluğa dikkat çekiyorlar.
“Temiz Eller”le mahkûm olan ve cezaevine girmemek uğruna Tunus’ta, “kanun kaçağı” olarak ölen Craxi ile uzun, tartışmalı mafya davalarıyla siyasi yaşamdan silinen Andreotti’nin; merkez sol ve sağda doldurulması güç bir boşluk bıraktığını, Berlusconi’nin bizatihi bu boşluğun üzerine geldiğini vurguluyor, şimdi yargıyla süregiden 20 yıllık bilek güreşinden sonra mahkûm olan işadamı siyasetçinin de benzer şekilde tekrar tehlikeli bir boşluk bırakmasından kaygılanıyorlar.
Muhafazakâr seçmenlerin çoğunlukta olduğu İtalya’da, siyasi boşluğun ülkeyi daha da sağa savurmasından korkuyorlar. Berlusconi yandaşları ile karşıtları arasındaki kutuplaşmanın derinleşerek habisleşmesinden çekiniyorlar. Her halükârda ülkenin önünde açılan siyasi bilinmezlerden kaygı duyuyorlar.
İşbaşındaki koalisyon hükümetinin bu durumda ne kadar yaşayacağı belli değil. Merkez soldaki
“Demokratik Parti” (PD) ile koalisyon yapan Berlusconi’nin “Özgürlükçü Halk Partisi”nin (PdL) uzun süre işbirliği yapması zor.
Sorun, tuhaf şekilde PdL’den çok, merkez sol için daha büyük aciliyet taşıyor.
PdL’nin içi; Berlusconi sonrasının tartışmalarıyla karışmış bir görünüm sergilerken merkez sol PD’nin tabanı;
“vergi dolandırıcılığı ve kaçakçılığı” ile sabıkası kesinleşen bir koalisyon lideriyle yola devam etmeyi zul sayıyor.

\n

Erken seçim bekleniyor

\n

İtalyan kamuoyu ekonomik krize eklemlenen bu çok ağır “hükümet sorununun”, ülkeyi istikrarsızlığa sürüklemesinden ürküyor. Seçim yasasında yapılacak değişiklikten sonra, Çizme’nin kısa sürede yeniden sandığa gitmesi bu şartlarda kaçınılmaz sayılıyor.
Ülkeyi sürüklediği, bu kaosa rağmen, Berlusconi beri yandan hâlâ havlu atmaya yanaşmıyor.
Yüksek mahkemenin hapis cezasını onamasının ardından, TV kanallarında
“ulusa sesleniş” kıvamında bir mesaj yayınlayan “sabıkalı lider”; önderliğini üstlendiği merkez sağ güçlerin birleşmesinden oluşan “PdL” yerine siyasete girdiği ilk yıllardaki “Forza Italia” partisini tekrar kuracağını açıklıyor...
Bu meyanda yargıçların kendisine isnat ettiği tüm suçları yalanlıyor.
Her zamanki gibi bir yarg
ı komplosuyla karşı karşıya olduğunu vurgulamayı ihmal etmiyor ve “kontrol dışına çıkan yargıda” ivedi reformların yapılması için çağrı yaparak yargıya meydan okuyor.

\n

Yenilgiyi kabullenmiyor

\n

Kendisini, herkes gibi mahkemelerde savunmak yerine; şimdiye değin yaptığı üzere, popülist argümanlarla yandaş TV’ler ve medyalarda organlarında propaganda ve mugalata teknikleriyle savunmayı yeğleyen; her yenilgiden bir “mağduriyet devşirmeyi” başaran Berlusconi; öyle anlaşılıyor ki cezası infaz edilene dek siyasetten çıkmayacak.
Yeniden temellerini atmayı düşündüğü
“Forza Italia”nın başına büyük kızı Marina Berlusconi ya da içişleri bakanlığı koltuğunda bulunan “sadık adamı” Angelino Alfano’yu geçirmeye teşebbüs edip uzaktan kumanda ile ülke gündemini yönetmeye kalkacak…
Yenilgiyi kabullenmeyen Berlusconi hâlâ böyle
“emanetçi” planları yapadursun; gözlemciler İtalya’da -seks skandallarından bu yana- önlenemez çöküş içinde olan “Berlusconi döneminin” sonuna gelindiğini ve Çizme’de “post-Berlusconizm” olarak ifade edilen Berlusconi sonrasına girildiğini iddia ediyorlar.
Üç yılı affa giren 4 yıllık hapis cezasının 1 yılını
“ev hapsi” ya da “sosyal hizmet” görerek çekmek zorunda olan medya patronu siyasetçi; pasaportunu ivedelikle iade edecek. Hüküm giydiği için parlamentodaki koltuğunu yitireceği gibi bundan böyle seçimlere giremeyecek.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Boş koltuk 5 Mayıs 2024
Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları