Bu da 'Ekonomik Sınıf' Papa

16 Mart 2013 Cumartesi

Ucuz uçuş yapan “low cost havayollarına” göndermeyle “low cost papa/ekonomik sınıf papa” sıfatını kazanan I. Françesko, tarih sahnesinde yer alırken bendeki ilk çağrışım geçen bahar Erdoğan’ın Roma’ya yaptığı ziyaret oldu...
Hiç unutmuyorum Roma’nın ilkyaz güneşiyle tanıştığı bir gündü…
Termini istasyonundan bindiğim taksi, TC Büyükelçiliği civarında felç olmuş trafikte sıkışıp kalmıştı. Vespayla işe gidip gelen Romalılar kitlenen kavşakta polislere ağır küfürlerle isyan ediyordu. Bulunduğum taksi şoförü de en sonunda motor kapatıp mütemadiyen üstümüzde turlayan helikopterler, ardı arkası gelmeyen polis ekiplerini izleyen ambulanslara bakıp şikâyete başladı:
“Nedir böyle? Ne oluyoruz? Papa mı geçiyor? Papa geçse bunca tantana olmaz!”

\n

‘Cizvit papa’ sürpriz yarattı

\n

İtalyan başkentinin kendine özgü şeddeli şivesiyle konuşan Romalı şoförün “maksimum güç, kudret, saltanat ve şatafat” makamı gördüğü bu “Papalık tantanası ölçüsü”; beni acı acı gülümsetmişti...
Birkaç saatlik gelip geçici konuk olarak Türk başbakanın sergilediği debdebe papalığın ezeli mekânı Roma’da en ihtişam sever bir ortaçağ kurumunun fevkini dahi aşmıştı.
Romalı şoför,
“Papa dahi bu kadarını yapmıyor!” derken yakın dönemlere dek Hint mihraceleri gibi tahtırevanda dolaşan, kürklü pelerinler, mücevherli başlıklar, altın haçlar, bastonlar taşıyan; sürekli korumalar, Mercedeslerle gezen “papalık ölçülerini” düşünüyordu.
Şoför hafsalasında
“en üst sınır” bellediği standartları da sollayan bu beklenmedik “güç gösterisi” karşısında afallamıştı.
“Tevazu”,“sadelik” nişanı olarak I. Françesko adını alan Papa Jorge Mario Bergoglio’yu işte Aziz Petrus Bazilikası’nın balkonunda izlerken Erdoğan’ın son Roma ziyaretinde tanıdığım Romalı şoförü düşündüm.
Papa Bergoglio ya da bundan böyle bilineceği adıyla Papa I. Françesko kilisenin yüzyıllar öncesine dayanan bildik tüm ihtişam geleneklerine karşı şimdi tavır alıyor ve yeni bir
“duruş” sergiliyordu.
Aziz Petrus balkonundan yaptığı ilk konuşmasında diğer papalar gibi örneğin altın bir haçla arzı endam etmek yerine yeni papa halkı basit, metal bir haçla selamlamıştı.
Bazilikadan ayrılırken papalığın resmi Mercedesine binmemiş Vatikan kardinalleriyle toplu bir minibüse atlamıştı. Sonra da papa seçimi boyunca
kaldığı otelin ücretini, sıradan müşteri gibi resepsiyonda kendi ödemişti.
Kriz zamanlarının
“yeni papalık ölçüsü” artık buydu: Kendi işini kendin yap ve israftan kaçın!
Bergoglio, Arjantin’deki piskoposluk yıllarında yemeğini zaten kendisi yapan, sade yaşamıyla bilinen bir din adamıydı. Şaaşa karşıtı yaşam tarzı ait olduğu
“cizvit tarikatının”, zaten ayrılmaz parçasıydı. Tarihin “ilk cizvit papa”sı olarak Bergoglio, bu sade yaşamı Katolik kilisesinin en üst makamının bulunduğu Vatikan’a böylece taşımış oluyordu.
Bergoglio’nun papa seçilmesindeki ilk sürpriz bu: Bir cizvitin papa olması! Kendisi de aynı cizvit tarikatının takipçisi olan Vatikan Sözcüsü
Peder Lombardi bile sonunda bir cizvitin papa olmasına şaşırdı.

\n

‘Reset arayışı’

\n

İlk kez papalığa çıkan bir cizvitin üstelik başka bir tarikat olan Fransiskenlerin kurucusu Assisili Aziz Françesko’nun adını papalık adı olarak kendine seçmesi de bu sürprizi katlamaktaydı.
Daha önce papalığa çıkan hiçbir cizvit olmadığı gibi Hıristiyan azizlerinin isimlerini benimseyen papaların hiçbiri de bundan önce
“fakir, fukara,sahipsiz insanlarla doğanın koruyucusu” olarak tanınan “Assisili Aziz Françesko”nun ismini seçmemişti!
Papalık gücüne ortaçağda karşı çıktığı için döneminin aykırı kimliklerinden sayılan
“Françesko”nun, şimdi “Papa” lakabıyla yan yana gelmesi; Bergoglio’nun yaptığı seçimin devrimciliğini gösteriyor.
“İlk Latin Amerikalı papa” olarak Bergoglio ayrıca başka bir büyük yeniliğin temsilcisi oluyor.
Bergoglio; bu özellikleri nedeniyle; Vatikan’da
“bir dönüm noktasının papası” olarak anılıyor.
Öyle ki tüm bu yenilikleri ifade etmek bağlamında; Ber
goglio’yu “Vatikan’ın Grillosu metaforuyla değerlendirenler bile çıkıyor.
Grillo nasıl siyasette bir
“reset arayışına” yanıt veriyorsa; yeni papa da “Vatikan’ın resetlenmesi” arayışına karşılık veriyor.

\n

Zarf ve mazruf

\n

Ancak bu “yenilikçi zarf”ı bir yana bırakıp “mazrufa” baktığımızda çok muhafazakâr bir içerikle karşılaşıyoruz: Eşcinsel evlilikler, kürtaj gibi polemik yaratan konularda Bergoglio’nun duruşu önceki papalardan ayrışmıyor. Vatikan uzmanları, Bergoglio’nun doktrinde, selefi olan muhafazakâr papa Ratzinger’in devamcısı olacağını söylüyor.
Tıpkı Tomasi di Lampedusa’nın dediği gibi...
“Leopar” isimli unutulmaz romanında statükoculuğun felsefesini; “her şeyi, aslında her şeyin olduğu gibi kalması amacıyla değiştirmek” diye ifade eder ya Lampedusa…
Vatikan da Bergoglio ile her şeyi değiştiriyormuş gi
bi yapıp statükoyu olabildiğince korumaya çalışacak. Buradan devam.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Boş koltuk 5 Mayıs 2024
Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları