‘Her Yer Kömür Karası!’

15 Mayıs 2014 Perşembe

GS Lisesi’ndeki bir pankartın üzerinde yer alan sözler bunlar.
Bu pankartın asıldığı saatlerde dün… yaşamlarını yitirenler değil badireden kurtulabilen işçilerin adları açıklanıyordu.
Kısaca sıra dışı olanın ölmek değil, hayatta kalmak olduğu anlaşılmıştı!
Tam bir “ölen öldü, kalan sağlar bizimdir!” durumu…
Sağnak”ın dizgiye girdiği saatlerde açıklanan “resmi kayıplar” 232’ydi. Ancak eşzamanlı olarak CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, “350 ölü”den bahsediyordu…
Yüzlerce işçi başka deyişle yeraltında, o korkunç cehennemde mahsur durumdaydı.
Gerçek kayıp tablosu ve rakkamlar; -sanki sonunda ortaya çıkmıyacakmış gibi!- kamuoyundan gizleniyordu…
Bir insanlık felaketinde dahi vatandaşıyla başka hiçbir şey düşünmeden… hemhal olup kaynaşmak yerine, her zamanki o abartılı “olağanüstü tedbirler gölgesinde” olay yerine padişah edasıyla varan başbakan, zekâmızla alay etmek pahasına en temel tedbirlerin çok görüldüğü işçi ailelerine, tuzu kuru “sabır dileklerini” iletiyordu!
Bunu yapabilmesinin nedeni balık hafızalı toplumumuzun AKP döneminde yaşanan her badire gibi, bunu da unutup affedeceğinden emin olmasıydı…
Okka altına gidenler bu yüzden gittiğiyle kalıyor. Bu ülkede insan hayatı bu yüzden ucuz.
Erdoğan bu toprakların insanını -heyhat!- iyi tanıyor ve biliyor.
Harcımız bu olmasa, “Nice koç yiğitler yere serilir/Ölen ölür kalan sağlar bizimdir!” diye zamana bunca direnen bir darbımeselimiz olur muydu?
Bildiğim, tanıdığım… hiçbir dil/kültürde… böyle bir özdeyiş yok.
Soma’nın yiğitleri ışıklar içinde yatsın! Bir yeryüzü cehenneminde yaşamlarını yitiren yiğitlerin ebedi mekânları cennet olsun… demek ötesinde söylenecek hiçbir laf yok maalesef. Sözün bittiği yer burası.

Kanunsuzlar...
Bugün size “kanunsuzlar”dan söz edecektim…
Çocukluğumda Türkçeye bu adla çevrilen ünlü bir kitap ve bir film vardı…
Bugünkü “kanunsuzlar” başka “kanunsuzlar”…
Günümüzün “kanunsuzları” özetle sağcılar ve dikkatinizi çekerim kanunsuzlukla itham edilenler Türkiye’de falan değil… Avrupa’da uzun geleneği olan “merkez sağ partiler”…
Bu iddialı saptamayı yapan ben değilim… İtalya’nın eski Dışişleri Bakanı ve Meclis Başkanı Gian Franco Fini.
Yıllarca Berlusconi ile Çizmeyi yöneten sağ hükümetlerin koalisyon ortaklığında yer alan, bu hükümetlerde Başbakan yardımcılığı yapan Fini, sınırları İtalya’yı da aşan bir saptamayla “merkez sağ partilerin bir hukuk kaygısı olmadığını” belirtiyor.
Genel bağlamda, “sağın hukuksuz orman kanunlarıyla siyaset yaptığını” iddia ediyor.
Berlusconi koalisyonu ile “hukuku yok sayan uygulamaları” yüzünden kavgayla koparak ayrılan Fini, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde bu yüzden oyunu, “sağa” değil… “liberallere” vereceğini söylüyor…
Fini’nin deklarasyonu çok ilginç, çünkü kendisi bizzat faşist kökenden gelen bir partinin, Ulusal Birlik partisinin eski lideri. “Sağın iç yüzünü” iyi biliyor.

Mafya kucağında siyaset
Fini’nin deklarasyonunu ilginç kılan diğer husus, İtalya’yı sarsan “II. Temiz Eller” skandalı...
Son bir haftadır Çizme’yi sallayan bu “II. Temiz Eller” skandalında, “Milano Expo 2015”in mafyanın elinde olduğu ve ihalelerin üçte ikisine fesat karıştırıldığı anlaşıldı. “Expo” altyapısından sorumlu CEO’suyla 7 kişi tutuklandı. Bu tutuklamalarla eşzamanlı olarak gene “mafyayla ilişkileri nedeniyle” Berlusconi’nin eski İçişleri Bakanı Claudio Scajola cezaevine kondu.
Scajola’nın yanı sıra Berlusconi’nin kendisi… malum “vergi kaçakçılığı/devleti dolandırmak” suçundan huzurevinde sosyal hizmet cezası veriyor...
Yanı sıra halihazırda yurtdışında “kaçak” yaşayan Berlusconi’nin eski siyaset arkadaşları Marcello Dell’Utri ve Amadeo Matacena gibi iki ünlü politikacı hakkında ayrıca “mafyaya yataklık”tan tutuklama kararı alındı…
Bu isimlerin hepsi Berlusconi sağı, Forza Italia’nın ön saftaki politikacıları!
Berlusconi’nin eski ortağı Fini, bu nedenle “kanunsuzlukla-merkez sağ… arasında” bağ kuruyor. Ve işi damardan “merkez sağın hukuk kaygısı yok” demeye vardırıyor.
Ancak medya patronu başbakanın iktidardan düşürülmesinden sonra hayata geçirilebilen “cezai yaptırımlara” bakıldığında, Çizme’de son 20 yıla damga basan “sağın, yasadışılıkla” gerçekten doğrudan göbek bağı kurduğu ve “mafya kucağında siyasetle büyüdüğü” anlaşılıyor. Devam edecek…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Boş koltuk 5 Mayıs 2024
Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları