Özgürlüğe hoş geldiniz

27 Şubat 2016 Cumartesi

Can ve Erdem’in özgürlüklerine kavuştuğu haberini aldığımda ilk aklıma gelen şey, Ege Dündar’ın Strasbourg’da bana söylediği sözler oldu.
Can Dündar ve Erdem Gül için yapılan bir dayanışma toplantısının ardından otele döndüğümüzde, Can’ın oğlu Ege ile asansörde karşılaştık. Birden çözülüveren Ege bana, “Nilgün Abla” dedi:
“Silivri’ye gittiğimde en zor şey babamdan ayrılmak oluyor. Kapıya yöneldiğimde her defasında arkamdan o da benimle gelecek duygusuna kapılıyorum. Sonra onu bırakmak her seferinde çok koyuyor. O nedenle aklımda hep kendime tarihler koyuyorum. ‘Yılbaşında çıkacak’ diyorum örneğin, ‘Yeni yıla birlikte gireceğiz’ diye düşünmek istiyorum!”
Ege’yi o an nasıl teselli edeceğimi bilememiş ama umudu elden bırakmayan azmine hayran kalmıştım.
Can’ın güzel ailesi, gururla yolunu bekleyen biricik annesi Öznur Hanım; “Can’ı ellerimizle teslim ettik, ellerimizle alacağız!” duruşundan asla taviz vermeyen dirençli eşi Dilek Dündar, aynı azimle Silivri badiresi sınavından geçtiler. Hepsine geçmiş olsun!

Gazetecilik suç değildir
“Tahliye” anını beklerken aklıma düşen ikinci görüntü, Strasbourg’da “Place Kleber”in kalbine asılan devasa bir afiş oldu. Can’ın fotoğrafının yanında iri puntolarla yazılmış “Gazetecilik suç değildir” sözlerinin yer aldığı afiş, Avrupa İnsan Hakları kentinin merkezinde bugün hâlâ asılı duruyor.
“Free Dündar/Dündar’a özgürlük” çağrısıyla, meydana bakan Strasbourg Basın Kulübü’nün balkonuna yerleştirilen ve Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü ile “Odyssee Sineması” işbirliği ile oraya konan afiş, yağmur, kar ve fırtına demeksizin aybaşından beri orada sallanıyor. Strasbourg’da Dündar’ın adı ve çehresiyle özdeşleşen “Gazetecilik suç değildir” yazısının indirilmesi için Can ve Gül’ün tahliyeleri yetmiyor. Bu hatırlatmanın tümüyle gereksiz hale gelmesi için davanın düşmesi gerekiyor. Can ve Erdem Gül’ün özgürlükleri üzerinde “Demokles’in kılıcı” gibi sallanan her tehdidin kalkması icap ediyor.
Yani bunun Türkçesi “gözümüzü üstünüzden eksik etmeyeceğiz!” mesaji.
Anayasa Mahkemesi kararının arkasından“Sınır Tanımayan Gazeciler Örgütü” (RSF) ile Strasbourg’da Can Dündar için dayanışma geceleri düzenleyen Odyssee sinemasının hemen yayımladıkları bildirilerde ısrarla nitekim “dayanışmanın devam ettiğine” ve “uyanıklık halinin sürdürülmesi gerekliliğine” atıf yapılıyor. “Gazeteciler yargı takibinden kurtulana dek bu seferberliğin sürdürüleceğine” dikkat çekiliyor.

‘Hepimiz Cumhuriyetiz’
RSF, iki gazetecinin özgürlüğünü “dev coşku” ile karşıladığını not ederken; Dündar ve Gül için suçlamaların düşürülmesini istiyor.
“Anayasa Mahkemesi Türk yargısının onurunu kurtarmıştır” şeklindeki açıklamasıyla dikkat çeken RSF Genel Sekreteri Christophe Deloire; “Bu sadece bir ilk adım. İki gazeteci için bir ay sonra başlayacak bir dava var. Seferberlik halimizi sürdürmeliyiz. İki gazeteci hakkındaki gülünç suçlamalar ortadan kalkmadığı sürece biz durmayacağız!”
Dündar’ın Washington Post, Guardian, Le Monde, Die Welt, Der Spiegel, El Pais, Repubblica gibi global köyün en etkili yayın organlarında çıkan makaleleriyle çok büyük uluslararası destek gören davaya ilgi, özetle iki arkadaşımızın serbest kalmasıyla bitmiş değil. Bu ilgiyi uluslararası çapta bir “Hepimiz Cumhuriyet’iz” çıkışı olarak değerlendirmek mümkün.
Geçen hafta burada en son İtalya’da “Foglio” gazetesinin baş sayfasında çıkan bir yazıya yer verdim.
Berlusconi ailesinin gazetesi “Foglio”daki makale “Je suis Cumhuriyet” başlığını taşıyordu. Yazıda “Mücadelenin hedefinde bir kez daha Türk medyasında asgari tarafsızlık adına kalan ender adacıklardan olan, laik ve ilerici Cumhuriyet gazetesi var!” deniyor; “talep edilen cezaların ağırlığı Erdoğan’ın basın özgürlüğü ile savaşta hangi noktaya geldiğini gösteriyor” dehşeti ifade ediliyordu.
İşte bu mesaj tüm dünya basınına geçti.
Can ve Erdem Silivri’de üç ay geçirdiler ama onlarla birlikte yerküre de Türkiye’de gazeteciliğin ne menem karanlık bir cendereden geçtiğini öğrendi.
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Boş koltuk 5 Mayıs 2024
Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları