Saldırımızın Bir Gayesi Yok!

01 Eylül 2013 Pazar

Obama’nın Taahhüdü:

\n

Suriye konusunda siyasi stratejiden yoksun kafa karışıklığı nedeniyle Obama, vaktiyle Bush’a yapıldığı gibi.. ABD’nin en saygın yayın organlarında tiye alınıyor.
“The New Yorker”da çıkan son yorum buna tipik örnek...
Amerika’nın rafine siyaset ve kültür dergilerinden
“The New Yorker”daki yorum, şu karamizah başlığı taşıyor: “Obama Suriye Saldırısının Hiçbir Hedefi Olmayacağını Vaat Etti/Obama Promises Syria Strike Will Have No Objective!”
“Borowitz Raporu/The Borowitz Report” isimli köşesinde ABD Başkanı ile dalgasını geçen Andy Borowitz, Obama’nın “tümüyle hedefsiz, başıboş bir plan” peşinde olduğunu yazdı.
“Amerika’nın hiciv kralı” ve “en komik adamı” olarak nitelendirilen Borotwitz’in yorumu özetle şöyle:

\n

‘Rasgele müdahale yapacağız!’

\n

“Sınırlı askeri operasyon konusundaki eleştirileri yatıştırmaya çabalayan Başkan Obama, bugün daha mütevazı bir stratejiyi dolaşıma soktu ve Suriye’deki ABD harekâtının ‘hiçbir hedefi olmayacağını’ söyledi.
CNN’e verdiği bir söyleşide ‘Net olmam gerekir’ diyen Obama sonra şunları ekledi: ‘Hedefimiz Suriye’de ne rejim değişikliği yapmak, ne ülkedeki güç dengesini değiştirmek, ne oradaki iç savaşa bir son vermektir. Rasgele bir şeyler yapıp, bir iki gün kalıp, sonra çıkacağız.’
‘Müttefiklerimiz ve Suriye halkı müsterih olsun. Başlatacağımız şey, eğer başlatırsak, hiçbir amaca yönelik olmayacak ve hiçbir erek taşımayacak…’
Bu kısa ve gayesiz müdahalenin uluslararası toplumu teskin etmesini bekleyen Obama; tepkilere hedef oldu. ABD müttefikleri iki günlük operasyonu, çok açık uçlu bularak ayağa kalktı...
Beyaz Saray Sözcüsü
Jay Carney bu durumda devreye girdi ve ABD Başkanı’nın misyonunu küçültmeye hevesli olduğunu belirtti. Carney; ‘Operasyon 24 saat, hatta 12 saat de olabilir!’ diyerek konuştu ve gazetecilere şunları ilave etti:
‘Belki içeri girer, etrafı kolaçan eder, hemen çıkarız. Ancak operasyon ne kadar uzarsa uzasın değişmeyecek bir şey var, o da şu: Bu müdahalenin hiçbir hedefi yoktur. Başkan bu konuda azimli!’”
Dünya Barış Günü’nde, burnumuzun dibindeki
“savaş” üzerine yazılabilecek, bundan anlamlı satırlar düşünemiyorum.
Türkiye hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan bu ne idüğü belirsiz müdahalenin en ön safında heyecanla mütemadiyen el çırpıyor. Bıraksalar,
“Şam seferine” tek başına çıkacak. Yazıklar olsun! \t

\n

İran’dan ‘açılım hamlesi’

\n

Dünyada giderek hep daha çok “değerli yalnızlığı” ile Türkiye temayüz ederken; komşu İran, bölgedeki negatif koşulları, imajında ayırt edici fark yaratmak ve somut iyileştirme fırsatları elde etmek için kullanıyor.
İnternet siteleriyle gazetelerdeki son haberlerden, örneğin dışişleri bakanlığı sözcülüğüne ilk kez devrimden bu yana bir kadının getirildiğini öğreniyoruz.
Dışişleri sözcülüğüne bir kadının atandığını dünyaya, çiçeği burnunda Dışişleri Bakanı
Cevad Zarif duyuruyor.
İran için hayli iddialı sayılabilecek başka uygulamalara da imza atacağı anlaşılan Zarif’in başlattığı diğer bir değişik inisiyatif de bakanın
“dış politika üzerinde açtığı yeni Facebook sayfası”...
İran’da
“Facebook” malum, 2009’un “Yeşil İsyan”ından bu yana yasaklı.
“Facebook”a girebilmek için İranlılar dolaylı yollara, alengirli yöntemlere başvuruyor. Bu ağır sansür ortamında bakanın resmen www.facebook.com/jzarif adresi altında Facebook sayfası açması bile başlı başına çok anlamlı.
Halihazırda Facebook’ta 102 bin küsur takipçisi olduğu görülen bakan, burada İngilizce ve Farsça olmak üzere iki dilde, İran’ın dış politikasını ve özellikle Suriye’ye yapılması düşünülen müdahaleyi tartışıyor.
Yapılan değerlendirmeler ve sıralanan argümanlara bir göz attığınızda; Tahran’ın meramının
“Facebook” üzerinden Washington’a mesaj iletmek olduğu görülüyor.
Humeyni döneminden beri Washington’la doğrudan teması bulunmayan Tahran’ın iletişim kopukluğunu, yeni bakan belli ki gidermek istiyor.
Facebook sayfası başında bakanın hemen
“6 noktalık” bir Suriye krizi değerlendirmesi var.
“Kurbanı ya da yapanları kim olursa olsun, kimyasal silah kullanımı lanetlenmelidir. Bu, İran’ın hiçbir kuşkuya yer vermeyen pozisyonudur!” diyerek başlayan bu “6 noktalık” bildiri; “Facebook kullanıcılarıyla” tartışma açmak kisvesiyle aslında Washington’a yanıtı verilmesi gereken bir dizi soru yöneltiyor ve diyalog kapıları açıyor.
Türkiye, geçen her gün kendisini biraz daha yanlızlaştırırken İran, diyeceğim o ki açılım ve diyaloğa doğru yöneliyor.
Çok ilginç ve akıllıca. Fırsat bulursanız, göz atın...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Boş koltuk 5 Mayıs 2024
Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları