Suriye Krizi Güçler Dengesini Etkiliyor

31 Ağustos 2013 Cumartesi

İngiliz tarihçi Niall Ferguson, emperyalizmin serüvenini anlattığı “Britanya’ nın Modern Dünyayı Biçimlendirişi-İmparatorluk” isimli kitabında; “Soru basitçe şuydu” diyerek konuyu özetler: “Dünya (büyük paylaşım savaşında) Fransız mı, yoksa Britanyalı mı olacaktı?”
18. yüzyılda boy veren güçler arası bu
“Büyük Oyun/çekişmeye” tabii arkadan Amerikan imparatorluğu da eklemlendi… Ve 20. yüzyılın çift kutuplu Soğuk Savaş evreni bir yana bırakıldığında; dünya büyük ölçüde bu Batılı üç gücün hegemonyası ile şekillendi.
Suriye krizi şimdi işte bu üç hegemonya gücü arasında dengeleri değiştiriyor…
İngiltere parlamentosundaki son oylama bu bağlamda tarihi önem taşıyor.
İngiliz parlamentosu, önceki akşam biliyorsunuz,
“Suriye’ye müdahale tasarısını” geri çevirdi ve askeri operasyona “hayır” dedi.
Muhafazakâr Başbakan
Cameron’un partisinden 30 milletvekilinin bayrak açmasıyla çıkan sonuç çok “büyük bir sürpriz” olarak yorumlandı. Cameron beklemediği bozgun karşısında şoke oldu.
Oylama hakkındaki yorumlar çok çeşitli…
Kimileri sonucu, on yıl sonra etkisini hissettiren bir
“Irak travması” ile açıklıyor…
Saddam’ın kitle imha silahları konusunda atılan palavralar hâlâ hatırlarda olduğu için, Esad’ın kimyasal saldırısı hakkında öne sürülen iddialara kimse kolay kanmıyor. Başbakanın bir BM yetkisi olmadan, ülkeyi, Irak savaşı günlerindeki gibi askeri müdahaleye razı etmeye çalışması da; basiretsizlik sayılıyor.

\n

‘Büyük Oyun’un sonu

\n

Kimileri, bunların ötesinde İngiltere’nin tarihi bir dönüm noktasında olduğunu iddia ediyor. Az buz değil, “Büyük Oyun” günlerinin sonuna gelindiğini öne sürüyor.
“Guardian” köşe yazarlarından Polly Toynbee örneğin; “Bu bir sol-sağ kayması değildir” diyor: “Bu savaşlardan yorulan Britanya’nın, daha fakir ve daha az güçlü olduğunun, uzun zaman ertelenmiş kabulüdür… 250 yıl boyunca küresel bir güç olduk. Ama artık Büyük Oyun bitti!”
Suriye oylamasının
“tarihi önemi” konusunda her halükârda herkes hemfikir...
İngiltere parlamentosu tarihinde ilk kez, hükümet tarafından önerilmiş olan bir
“askeri müdahale planı” reddedilmiş…
Ve ilk kez büyük stratejik önem atfedilen… ABD ile birlikte hareket etme ilkesine karşı çıkılmış! ABD ile İngiltere
“özel ilişkisi” bağlamında, bu bir “sonun başlangıcı” olarak dahi görülüyor!
“İngiltere, mevcut şartlarda” deniyor; “ABD’ye sürekli eşlik etmekten ve ABD’nin stepnesi, koltuk değneği olmaktan yorgun düştü. Ortadoğu’da ABD habire kontrpiyede kalıyor. Öncülük etmek yerine ‘arka koltuktan yöneten’, aksayan ve de topallayan bir gücü izlemekte İngiltere zorlanıyor. Şartlara bu nedenle yeniden göz atmak istiyor!”

\n

Emperyal ilişkiler gözden 
geçiriliyor

\n

İngiltere parlamentosundaki oylama başka deyişle “emperyal ilişkilerin gözden geçirilmesi” anlamına geliyor.
Mısır’da atılan yanlış adımlardan sonra Suriye’de de sürekli kararsızlıklar içinde bocalayan
Obama için, İngiliz oylamasının ağır darbe olduğunu söylemeye hacet yok…
Londra’daki
“hayır” oyunun ardından, şimdi biraz daha vakit kazanmaya çalışan Obama’nın Suriye politikaları böylelikle büsbütün çıkmaza girmiş görünüyor.
CNN’ye verdiği geçen haftaki söyleşisinde, askeri müdahale için kuşkulu bir tavır sergileyen Başkan, birkaç gün önce
“hızlı müdahale” moduna geçmişti. İngiliz parlamentosundaki oylamanın ardından, tekrardan bir ayak sürüme faslına girilmiş oldu…

\n

‘Düzen kuran güç yok’

\n

Washington’un etkili düşünce kuruluşlarından “Carnegie Endowment for International Peace”in üyelerinden olan ve “Financial Times”, “Repubblica”, “El Pais” gibi gazetelerde yazıları yayımlanan tanınmış yorumculardan Moises Naim; Obama’nın Ortadoğu politikasındaki bu dalgalanmaları; emperyal gücün miyadını doldurmasıyla açıklıyor.
“‘Gücün Sonu/The End of Power’ isimli son kitabımda anlattığım gibi” diyor Naim; “Uluslararası bir düzen kuracak ve bunu dünyaya dayatacak bir güç artık yok. Kimse bundan böyle kuralları tanzim edecek güce sahip değil. Amerika dahi bu güçte değil. Mısır’da olanlara bakın! İhvan, şeffaf olmayan bir seçimle iktidara gelmiş olsa da, ABD aslında Mısır’da bir başka isyan yaşanmasını istemiyordu. Ama bunu engelleyemedi ve Müslüman Kardeşler’e olan öfkeyi frenleyemedi. İngiliz ve Fransız yöneticilerin, haritada ülke sınırlarını çizdikleri günler geride kaldı…”
Cameron ile Obama’yı sarsan
“Suriye kasırgasının”, şimdi Hollande üzerinde yaratacağı etkiler merak konusu.
Suriye’deki nüfuzunu ne pahasına olursa olsun korumak isteyen Hollande;
“askeri operasyon kartını” canla başla sallamaya devam eden tek önemli aktör kaldı.
“Le Monde”a konuşan Fransa Cumhurbaşkanı; “İngiliz parlamentosundaki ‘hayır’ oyunun, Esad’ı cezalandırmak konusunda Fransa’nın kararlılığını etkilemeyeceğini” söyledi. Önümüzdeki günler bakalım ne gösterecek.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Boş koltuk 5 Mayıs 2024
Yurttaşlara mektup 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları