Olaylar Ve Görüşler

28 Mayıs seçimi üzerine gözlemler... - Prof. Dr. Kemal ÖZMEN

02 Haziran 2023 Cuma

Eşit koşullarda ve şeffaf biçimde yapılmayan 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde, muhalefet partilerine oy vermeyen “seçmen kitlesi”nin; bu kitlenin “oy verme” gerekçelerinin, motivasyonunun, yönelişlerinin, temel dürtülerinin yeterince analiz edildiği söylenemez. Oysa  dünyanın her yerinde olduğu gibi “milletin iradesi” tartışmadan muaf tutulamaz.

Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılındayız, ama çok sayıda araştırmanın ortaya koyduğu gibi, toplumun hâlâ büyük bir  kesimi gelenek-otorite-din-kimlik sarmalı içinde, daha insanca, daha adil, daha eşitlikçi, daha özgür, daha gelişmiş, daha zengin bir toplum düzeninin olabileceğini hayal etmekten uzak yaşıyor; adeta bir “varoluş” sorunu olarak gördüğü geçmişten gelen “değerler”ine, sanki bu “değerler” elinden alınacakmış gibi sıkı sıkıya sarılıyor ve “tercih”ini “değişim”den yana değil, sahip olduğunu “muhafaza” etmekten yana kullanıyor... 

TERCİHİNİ DEĞİŞTİRMİYOR

AKP’nin/Erdoğan’ın 21 yıllık iktidarının yol açtığı devasa sorunlara karşın, toplumun bu kesimi:

Yüzde 200’lere kadar çıkan hayat pahalılığı, işsizlik, yoksulluk, sefalet gibi sağlığını, ailesini, çocuklarının geleceğini temelden etkileyen etkenlere karşı “oy tercihi”ni değiştirmiyor...

Yabancılara para karşılığı ülke toprağının satılarak satın alanların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yapılması; sayıları 10 milyona yaklaştığı söylenen ve bulundukları bölgelerin demografik, sosyolojik, kültürel yapısını altüst eden sığınmacılara vatandaşlık hakkı tanınarak ülkenin geleceğini belirleyecek biçimde oy kullandırılması “oy tercihi”ni değiştirmiyor...

Depremin elli binin üstünde canımızı almasında; yaklaşık on iki milyon insanın hayatını altüst etmesinde; kuşaklar boyu unutulmayacak travmaların hafızalara kazınmasında büyük sorumlulukları olmasına karşın, oy ve rant devşirmeye odaklı siyasal iktidarın, yerel yöneticilerin izledikleri “sorumsuzluk” siyaseti ortadayken “oy tercihi”ni değiştirmiyor...

Türkiye Cumhuriyeti’nin onuru tüm bireysel, kamusal, siyasal kazanımların erozyona uğratılması; anayasanın açıkça ihlal edilmesi; rejimin değiştirilerek “tek adam”a bağlanması; Meclis’in işlevsizleştirilmesi vb. girişimler “oy tercihi”ni değiştirmiyor...

Eğitimin dinselleştirilmesi; tarikatların eğitimi yönlendirir aşamaya gelmesi “oy tercihi”ni değiştirmiyor...

Talan, rant, yolsuzluklar, hırsızlıklar; ülkeyi içten çökerten ihale ve uyuşturucu mafyası, ülkenin kamu mallarının yağmalanması “oy tercihi”ni değiştirmiyor...

Yalan, iftira, şantaj, kumpas, karalama, tehditle toplumun yarısının “terörist” ilan edilerek düşmanlaştırılması, hain, “kâfir” ilan edilmesi “oy tercihi”ni değiştirmiyor...

Ülkede otoriter, baskıcı, monarşist, “dinci” ve “etnik milliyetçi” faşizan bir baskı yönetiminin, bir “parti devleti”nin kurulması; medyanın yüzde 95’ini denetleyerek muhalefetin susturulması; dinsel değerlerin siyasi amaçlarla sömürülmesi “oy tercihi”ni değiştirmiyor...

100 yıllık Aydınlanmacı, demokratik değerlerin dincilik, mezhepçilik ve etnik milliyetçilik temelinde tahrip edilerek Türkiye’nin çağdaş dünyadan koparılması ve bir Ortadoğu ülkesine dönüştürülme çabaları “oy tercihi”ni değiştirmiyor...

Sadece ekonomik, toplumsal, siyasal değerlendirmeler yapmak “seçmen davranışı”ndaki bu sürekliliği açıklamak için yeterli değildir. Bu nedenlerin ciddi biçimde sosyolojik, psikolojik analizi yapılmadan, “iktidar”ı ve “muhalefet”i eleştirmekle sağlıklı sonuçlara ulaşmak mümkün olmayacaktır.

PROF. DR. KEMAL ÖZMEN

EMEKLİ HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları