Olaylar Ve Görüşler

Atatürk ve kültür devrimleri - Serkan FIRTINA

26 Kasım 2022 Cumartesi

Yüzyılın en büyük devrimcilerinden biri olan Mustafa Kemal Atatürk az bilinen ama Cumhuriyetin kökleşmesi ve yeşermesi için çok önemli konulardan biri olan sanat alanında da ülkemizde öncü çalışmalara önderlik etmiş bir liderdir.

Atatürk bale, tiyatro, edebiyat, heykeltıraşlık, mimari, resim, müzik gibi sanatlarla ve sanatçılarla yakından ilgilenmiştir. Çeşitli alanlarda dört bin civarında kitap okuduğu tahmin edilen Atatürk’ün askeri başarıları dışında önemli bir aydın olduğunu da unutmamalıyız.

Sanatçıya verdiği önemi “Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir” ve “Tiyatro bir milletin kültür seviyesinin aynasıdır” sözleri ile göstermiştir.

TİYATROYA DEĞER VERDİ

Ankara Halkevi’nde de (1932) tiyatro hakkındaki düşüncelerini ve gelecek planlarını açıklar: “Tiyatro yalnız hoş vakit geçirme, bir eğlence aracı değildir. Bir ulusun fikri seviyesini, yaşayışını ve zevkini de yansıtan büyük bir sanat dalıdır. En yakın zamanda bir ‘Temsil Akademisi’ kurulacaktır.”

Atatürk, kültürel devrimin tamamlanmadan, toplumsal devrimlerin yarıda kalacağını bilen ileri görüşlü bir liderdi. Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi gibi kurumların kurulmasına bu perspektifle öncülük etmiştir.

Atatürk’ün isteği ile Almanya’nın ünlü yönetmenlerinden Prof. Carl Ebert 1936 yılında Ankara’ya gelir ve Ankara Devlet Konservatuvarı ve Devlet Tiyatroları’nın kuruluşunda yer alır.

ÖZSOY OPERASI

Atatürk, tiyatro ve opera alanında çalışma yürütecek kişilerden, Türk tarihinden, mitolojisinden ve halk kültüründen yararlanmalarını istemiştir. Cumhuriyetin ilk döneminde gerçekleşen birçok öncü çalışmada bunun izleri görülmektedir. O dönem üzerine araştırmalarda bulunan sahne sanatları alanında ülkemizin büyük değerlerinden Prof. Dr. Metin And ve Prof. Dr. Özdemir Nutku’nun aktardıklarından öğrendiğimiz üzere, Atatürk bazı oyunların konularını bizzat kendi vermiş, bu oyunların metinlerini bir damaturg gibi inceleyip düzenlemelerde bulunmuştur. İlk Türk operası olan “Özsoy”un librettosu için Münir Hayri Egeli’yi görevlendirmiş ve operanın konusunu bizzat kendisi önermiştir. Türk ve İran mitolojisine dayanan bu opera, Ahmet Adnan Saygun tarafından bestelenmiş ve İran Şahı Rıza Pehlevi’nin ülkeyi ziyareti sırasında 1934 yılında Ankara Halk Evi’nde sahnelenmiştir.

Atatürk’ün Cumhuriyet devrimlerine sanat ve kültür alanında gerçekleştirdiği katkılar ayrıntılı olarak değerlendirilmelidir. Tarihçilerimizin, araştırmacıların ve sanata ilgi duyan gençlerin Atatürk’ün çok fazla bilinmeyen daha doğrusu gündeme getirilmeyen konulardaki atılımlarını incelemeleri ve bunları topluma sunmaları gerekmektedir.

SERKAN FIRTINA

YAZAR / DRAMATURG



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları