İsrail’e kim ‘Oyun bitti’ diyecek?

20 Ekim 2023 Cuma

Ortadoğu’nun pimi çekildi... Kan, ölüm, gözyaşı, nefret, intikam... 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’de yaptığı katliamla başlayan süreç İsrail’in büyük nefretle yürüttüğü intikam saldırıları ile sürüyor. Çocuklar, kadınlar, yaşlılar... Gazze ablukası Filistin’i haritadan silmeye kadar gidecek mi? ABD Başkanı Biden İsrail’den yana olduğunu açıkladı, İran intikam çığlıkları atıyor... Bölgesel bir savaşa hatta bir dünya savaşına dönüşür mü? Şimdiden bilmek imkânsız. Ama tarihi yeniden hatırlayarak ve doğru okuyarak en azından sürecin nereye evrilebileceğine ilişkin doğru saptamalar yapabiliriz. 

Hamas saldırısı, Netanyahu hükümetinin yargıyı boşaltma çabaları nedeniyle İsrail içinde büyük çatışmaların yaşandığı bir dönemde gerçekleşti. İsrail saldırı öncesinde, demokratik kurumları ortadan kaldırmak isteyen milliyetçi köktendinciler ile bu tehdidin farkında olan ancak daha ılımlı Filistinlilerle ittifak kurma konusunda isteksiz olan bir sivil toplum hareketi arasında bölünmüş durumda idi. Gelinen noktada İsrail’de hızla yaklaşmakta olan  anayasal kriz askıya alındı ??ve ulusal birlik hükümeti ilan edildi. 

Ortadoğu’daki tek demokrasi statüsüyle uzun süre övünen İsrail, Netanyahu’nun mevcut hükümeti altında çoktan teokratik bir devlete dönüştü. Mevcut hükümetin “temel ilkeler” listesine bir bakalım: “Yahudi halkının, İsrail topraklarının her yerinde münhasır ve devredilemez bir hakkı vardır. Hükümet, Celile, Negev, Golan, Yahudiye ve Samiriye’de İsrail topraklarının her yerinde yerleşimi teşvik edecek ve geliştirecektir.” Bu tür taahhütler karşısında Filistinlileri İsrail ile müzakere etmeyi reddettikleri için suçlamak zaten son derece saçma. Mevcut hükümetin kendi resmi programı müzakereleri masadan kaldırıyor. 

Bir adım geriye gidelim ve sözü Noam Chomsky’ye bırakalım. 1928 yılında Yahudi bir anne-babanın çocuğu olarak dünyaya gelen ünlü düşünür, dilbilimci Chomsky, İsrail’in Filistin topraklarını işgalini sert bir dille eleştiren yazarlardan biri. Bugün İsrail’in bu tutumunu anlamak için 1967’den bugüne kadar geçen sürede ABD-İsrail ilişkilerine iyi bakmak gerektiğini söylüyor.

Chomsky, “İsrail, laik Arap milliyetçiliğini yıkarak ABD’ye çok yararlı bir hizmet yaptı. Böylelikle ABD Ortadoğu üzerindeki hegemonyayı İngiltere’den devralmış oldu. O dönem radikal İslamın merkezi Suudi Arabistan ile laik milliyetçiliğin merkezi Mısır arasındaki süren mücadelede İsrail, radikal İslama destek çıkarak laik milliyetçiliği tahrip etti. Böylece ABD’yi kalıcı biçimde yanına aldı. O güne kadar İsrail, ABD’de yaşayan Yahudi cemaatinin bile çok umurunda değildi. 1970’lerin başında İsrail bir seçimle karşı karşıya kaldı: Yayılmacılık ya da güvenlik. O, ABD’nin desteğini arkasına alarak yayılmacılığı seçti. ABD de İsrail’in yayılmacı politikalarının her aşamasında ona destek verdi. Tüm bunlar uluslararası hukuka rağmen ve BM Güvenlik Konseyi’nin maddelerine ters düşerek yapıldı. Golan Tepeleri’nin işgalinin meşrulaştırılması, Trump döneminde ABD’nin Kudüs’ü ‘bölünmemiş şekilde İsrail’in başkenti’ olarak tanıması...” diyor.

Daha büyük İsrail için zaten çoktandır düğmeye basılmıştı. Chomsky’ye göre sadece ve sadece ABD eğer İsrail’e “Oyun bitti”, “Buraya kadar” derse çözüm olur. Peki der mi? Göreceğiz. Ama şöyle bir gerçek var. Eğer İsrail’i durdurmazsa bölgenin büyük bir felakete sürükleneceği aşikâr. Bu ABD’nin işine gelir mi?

Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan, İsrail ile iyi ilişkilerden yarar sağlayan ülkeler. Bölgede istikrar onların işine geliyor. Olayların daha da şiddetlenmesi karşısında halklarının verecekleri tepkileri nasıl karşılayacaklar? Ve Türkiye... İsrail karşıtlığı giderek artarken radikal İslami milliyetçilik farklı boyutlara geçebilir mi? Bugün İsrail’in Gazze katliamları için toplanılıyor ama bir yandan hilafet sloganları atılıyor... 

Tek bir gerçek var şu geldiğimiz noktada: 

Tüm İsraillilerin fanatik milliyetçiler olmadığını ve tüm Filistinlilerin fanatik Yahudi karşıtları olmadıklarını anlayıp kabul etmek. Çünkü ABD’nin “Oyun bitti” dememesi halinde elde kalan tek seçenek uluslararası baskı ve güçlü bir sivil tepki...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Biz modern insanlar... 12 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları