Adaylar baş başa

10 Mart 2023 Cuma

Muhalefetin adayının belirlenememesi nedeniyle kamuoyunda partilere yönelik eleştiriler yükseliyordu. Çok sancılı geçen beş günün ardından muhalefet bu sorunu çözdü ve CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun adaylığı açıklandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) onay alabilirse Kılıçdaroğlu ile yarışacak.

Kılıçdaroğlu’nun adaylık stratejisini yerel seçimlerden önce oluşturduğu anlaşılıyor. Buna göre CHP’li bir adayın yalnızca kendi partisinin oylarıyla seçilme şansı bulunmuyor. Sağdan oy almak gerekiyor. İlk deneme yerel seçimlerde yapıldı, İYİ Parti ile işbirliği sonucunda birçok büyük kentin belediye başkanlığı kazanıldı.

Bunun ardından Kılıçdaroğlu, şu an Millet İttifakı’na dönüşen 6’lı masa girişimini başlattı, sürdürdü ve sonuçlandırdı. Sonuçlandırma aşamasında yaşanan gelgitler aşıldı. İYİ Parti lideri Akşener, yaşananların bıraktığı izleri silebilmek için eski söylemine döndü. Ancak Cumhur İttifakı sözcülerinin bu konuyu propaganda süresince kaşıyacağı kesin.

Kılıçdaroğlu, yalnızca 6 partinin değil AKP yönetim anlayışından yakınan tüm toplum kesimlerinin desteklediği aday olma yolunda. Yelpaze çok geniş. Saadet Partisi’nden SOL Parti’ye kadar çok sayıda parti ve toplum kesimi düşünsel özlerini koruyarak cumhurbaşkanı adaylığında birleşecek gibi görünüyor. Muhalefetin farklılıklar yerine ortak noktalarda bir araya gelmesi önemli. Geniş katılımlı birlikteliğe HDP’nin vereceği katkıyı da unutmamak gerek.

“Cumhurbaşkanlığı yönetim sisteminde” ilk kez netleşmiş taraflar arasında yarış yapılacak. Aynı zamanda siyasilerin de söylediği gibi bu sistem son kez oylanacak. İktidar sistemi sürdürmek, muhalefet değiştirmek istiyor.

İktidar ittifakına bakarsak, geçen yaz aylarına göre kendilerine daha çok güveniyorlar. Yine her konuyu kendi partilerinde uzun uzun müzakere ediyor, sonra liderler düzeyinde tekrar masaya yatırıyorlar. Seçimin 14 Mayıs’ta yapılıp yapılmayacağı da Erdoğan’ın açıkladığı üzere bugün belli olacak.

Depremin 11 ildeki yıkıcı etkisinin sandıkta iktidara neye mal olacağı henüz ölçülemiyor. Ama bir şey kesin. İktidar depremi unutturmak istiyor. Bunun için bakanlıklara ve kamu kurumlarına depremi anımsatacak söylemlerden kaçınılması için talimatlar bile gidiyor. İktidar partileri depremin olumsuz sonuçlarının ekonomik bunalımla birleşmesini istemiyor. Hatta öyle ki hiçbir toplumsal kıpırdama olmadan en akla yatkın süre içinde seçime gidilmesi arzulanıyor. Bu uğurda toplumsal muhalefetin kaynağı olan üniversiteler uzaktan eğitime yönlendirildi. Sokakta bir araya gelecek ve gösteri yapacak kimse istenmiyor.

Kalan sürede adaylar beklenti içindeki seçmene umut vaat edecekler. Seçmeni inandıran ipi göğüsleyecek. Sonucu bugünden kestiremeyiz. Ancak AKP, karşısında ilk kez bu kadar derlenip toparlanmış bir muhalefetle karşılaşacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları