Yine kandırıldı Türkiye!

17 Mayıs 2024 Cuma

Bülent Ecevit’in kurduğu 57. Hükümet, sabit kur politikası kararı aldı, sonra dalgalı kura geçişi çok acılı oldu, aralarında gazetecilerin de bulunduğu bir kesim servet yaptı. Ardından Türk Lirası yüzde 60’lara varan değer kaybı yaşadı. Başbakan Ecevit, basın toplantılarında, “Batı, Türkiye’yi feda edemez” diyordu. Tasarruf genelgesi gündeme geldi. O dönemin başbakanlık bürokratlarından Selami Aktepe’ye gidip “Genelgede neler olacak?” diye sorduk. Sekreterinden son yayımlanan genelgeyi istedi, “Genelgede ne yazacağız burada?” dedi. Oturduk, “Tasarruf genelgesinde şunlar yer alacak” diye yazdık. Ecevit hükümetinin yayımladığı tasarruf genelgesi bizim yazdığımızla aynıydı. Neler mi vardı içinde? Makam araçları kısılacak, yeni personel alınmayacak, birden fazla maaş alanlara sınırlama, bina kiralamalarına sınırlama, her türlü desteğe tırpan, hatta ve hatta kamu personeline verilen servis hakkının kaldırılması...

Net olarak söylemek olanaklı; bu genelge hiçbir zaman uygulanmadı, yine uygulanmayacak. Ancak eşliğinde IMF politikaları vardı ki AKP’yi ve Erdoğan’ı iktidara getirdi. Şimdi Erdoğan, içerik olarak bir IMF politikası uyguluyor, ardına da bir tasarruf genelgesi takılmış durumda. Sonuç değişmeyecek, ekonomistler “ekonomik kış”ın sonbaharda çok can yakacağını söylüyor. Hep fanteziler yüzünden acılar çekildi, yine aynı noktada Türkiye. Yani yine kandırıldı.

Bir de emeklisinin, emekçisinin boğazına sarılıp sıkabildiği kadar sıkan iktidarın bir söylemi var: Türkiye Yüzyılı...

Şimdi bazı örnekler verelim...

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, patates üreticilerini ziyaret edince üretici yakınıyor: “Kilosunu 2 liraya veriyoruz alan yok, battık.” Tarlada 2 TL’ye satamadığımız patatesi, İstanbul’da, Ankara’da 30 TL’ye satın alıyoruz.

Beyaz et fiyatları yükselince ihracatı yasaklandı. İhracatçı şaşkın, “İhraç edemediğimiz bölümü üretmeyeceğiz, yumurta olarak satacağız. Pazarlarımızı kaybediyoruz” diyor. Düşünün fiyat artışlarının nedeninin ihracat olmadığını anlayabilecek durumda değiliz.

Artık iktidarı öven gazeteler bile yazmaya başladı. CHP lideri Özel’in deyimiyle “atanmayan” öğretmenler sorunu en erken 20 yılda çözülebilir. Tüm bu yığılmayı umursamayan milli eğitim bakanı kendi ideolojisini fiziğe, kimyaya, biyolojiye, matematiğe, felsefeye dayatma derdinde. Gelişen yapay zekânın eğitimi kökünden değiştireceğini de düşünen yok.

Geçelim hava ulaşımına. Uçağa su götürmek yasak. Su içmek isterseniz bir bardağını 45 TL’ye almak zorundasınız. İzmir Adnan Menderes Havaalanı’ndaki büfede yarım litre su 80, otomatta 35 TL. Deli Dumrul mantığıyla havada soyulmak ne güzel değil mi?

Hem enflasyon düşecek deyip hem de köprü ve otoyollara deli zam yapmak bize özgü. Ulaştırma bakanı zamma, “ayarlama” diyor.

İskandinav ülkelerini izliyor musunuz? Sürekli zenginleşiyorlar, zengin sayısı artıyor. Türkiye’de ise yetişkin nüfusun yüzde 70.6’sının bireysel serveti 10 bin doların altında. Nüfus açlıkla savaş veriyor, iktidar yalan söylüyor. Çiftçisi, öğrencisi, işçisiyle yurttaş, “talihin elinde oyuncak olmuş” durumda. Ama bu yüzyıl, Türkiye yüzyılı olacak...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları