Üstün Dökmen

ÇEDES çağdaş mı?

24 Eylül 2023 Pazar

ÇEDES çağdaş mı? Hayır. ÇEDES’in çağdaş bir toplumu yüzyıllarca geriye götürme ihtimali yüksektir. Niçin? Bu soruyu ÇEDES’in kendi içindeki çelişkilerini belirterek cevaplamaya çalışacağız. Önce ÇEDES’in ne olduğuna bakalım.

ÇEDES NEDİR?

ÇEDES 2022’de 2023’te uzaya çıkmaya, Ay’a gitmeye karar vermiş bir ülkenin -yani ülkemizin- 2023’te ulaştığı noktayı özetleyen bir projedir. ÇEDES’in açılımı, “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum” şeklindedir, teknolojik gelişmeye yol açacak bir özelliğe sahip değildir, ÇEDES’le Ay’a gidilmez.

ÇEDES adlı projenin görünen amacı bilime sevdalı, kültüre meraklı ve duyarlı, millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlere bağlı öğrenciler yetiştirmektir. Bu amacı gerçekleştirmek için okullarda imamlar, vaizler, din adamları ve onların yanı sıra -nasıl seçilecekleri belli olmayan- seçilmiş bazı abiler ve ablalar görev alacaklardır.

ÇEDES’LE İLGİLİ SORU İŞARETLERİ

1. Bugüne kadar MEB’de sadece öğretmenlik sertifikası olan kişiler öğretmenlik yapabildiler. Din dersi öğretmenlerinin bile bu sertifikayı almaları zorunluydu. ÇEDES’te göreve alacak din adamlarından öğretmenlik sertifikası istenmeyeceği anlaşılmaktadır. Hatta öğrencilerin karşısına çıkarılacak abiler ve ablalar muhtemelen üniversite diplomasına bile sahip olmayacaklardır. Bu durumda okullarımızdaki öğretmenlik sertifikası zorunluğu tamamen kaldırılacak mı?

2. ÇEDES’LE bilime sevdalı öğrenciler yetiştirilecekmiş. İyi de millî eğitim teşkilatımız bugüne kadar zaten bunu yapmaya çalışmadı mı? MEB’mız, fen bilgisi öğretmenlerimiz bilime sevdalı öğrenciler yetiştirmeyi başaramadılar da din adamlarımız mı bu işi başaracaklar?

3. ÇEDES’te sözü edilen bilimden ne kastediliyor, akli ilimler mi, nakli ilimler mi? Eğer akli ilimler kastediliyorsa bu konuda din görevlilerin işlevi olamaz. Eğer nakli ilimlerden söz edilecekse bunun için zaten okullarımızda din dersleri vardır. Sonuçta ÇEDES her iki durumda da gereksizdir.

4. ÇEDES kapsamında çevreye duyarlı öğrenciler yetiştirilecekmiş. Bu iddia kendi içinde çelişkilidir. Ya çevreye bilinçli hale gelen öğrenciler Akbelen Ormanları’nı veya Kaz Dağları’nı korumaya kalkışırlarsa ne yaparız? Maden aramak için onbinlerce ağaç, çevre bilinci olan vatandaşlara rağmen resmen kesilirken “ÇEDES’le çevre bilinci olan öğrenciler yetiştireceğiz” demek bir çelişki olmuyor mu? Yoksa çevre konusu bir kamuflaj mı?

5. Şu an okullarımızdaki müfredatlardan evrim konusu ötelenmiş bulunuyor. Artık kuram olmaktan çıkıp bilimsel bir gerçek olan evrimi müfredattan çıkaran sistemin “Öğrencileri bilim sevdalı yapma” amacı ne kadar samimi? Yoksa din görevlileri, net bir şekilde evrimi (tekâmülü) anlatan Mukaddeme’yi ve Marifetname’yi mi okutacaklar?

6. Okullarımızda din adamları fen bilimlerini anlatırken din derslerine de fizik, kimya, biyoloji öğretmenleri girebilecek mi? Din adamlarının çevreden, pozitif bilime her konuda bilgilerinin olduğunu düşünüyorsak, tarih veya fizik öğretmenlerinin de din konusunda bilgilerinin bulunduğunu düşünmemiz gerekmez mi?

Sonuçta, yukarıdaki sorulara mantıklı cevaplar gelmezse ÇEDES’in kendi içinde tutarsız olduğunu, asıl amacının, öne sürülen amaçtan farklı olduğunu bilimsel laikliğe, çağdaş düşünceye, felsefi sorgulamaya aykırı bir proje olduğunu söyleyebiliriz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Savaş, çocuk, oyun 15 Eylül 2024
Osmanlı’da sansür 8 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları