Erdoğan’a Açık Mektup

25 Eylül 2014 Perşembe

Dünya çapında etkinlik gösteren, ifade özgürlüğü ve insan hakları savunucusu üç önemli kuruluş, önceki gün Erdoğan’a bir açık mektup yollayarak Türkiye’ye ilişkin endişelerini dile getirdiler. Ve “Ülkenizde ifade özgürlüğünü savunan bir kültür geliştirin!” diye seslendiler.
Bu üç kuruluş ve mektupta imzası bulunan temsilciler şöyle: PEN Yazarlar Birliği -İngiltere adına Başkan Jo Glanville... “ARTİCLE 19” (Adını İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 19. maddesinden; ifade özgürlüğünü savunan maddesinden alan kuruluş) adına Başkan Thomas Hughes... “Sınır Tanımayan Gazeteciler” adına Genel Sekreter Christophe Deloire.
Biz söyleyince dinleyen nasılsa yok... Onlar söyleyince dinleyen yine olmayacak ama hiç olmazsa kayda geçsin diye açık mektubu sizlerle paylaşmaya karar verdim.
23 Eylül tarihli ve “Sevgili Devlet Başkanı Erdoğan” diye başlayan mektubu kısaltmadan şöyle:
“Size, gazeteci Ceylan Yeğinsu’ya yönelik tehdit ve sindirme girişimleriyle ilgili endişelerimizi ifade etmek için yazıyoruz. Bildiğiniz gibi New York Times’ın Türkiye muhabiri Yeğinsu, 15 Eylül’de IŞİD’in Türk vatandaşlar arasından militan topladığına ilişkin bir yazı yazdı. Bu, kamu yararı açısından önemli bir makaleydi ve kritik bir dönemde IŞİD’in iç yüzüne ışık tutan, üstün nitelikli, sorumluluk sahibi bir araştırmacı gazetecilik örneğiydi.
Bu nedenle, yazının yayımlanmasının ardından Ceylan Yeğinsu’nun hem iktidardaki AKP’ye yakın medya organlarınca hem de sosyal medyada güvenliğini ciddi tehlikeye atan tehditlerle hedef halinde getirilmesinden üzüntü duyuyoruz. Ayrıca, sizin de ‘utanmaz, ahlaksız, vatan haini’ gibi yorumlarda bulunduğunuza dair haberleri okumak bizi ciddi biçimde endişelendirdi.
Bu münferit bir olay değildir. Şimdilerde, Türkiye’de cana kast eden girişimler de dahil olmak üzere Gazetecileri lekeleme kampanyaları endişe verici bir akıma dönüşmüştür. Anımsayın: Geçen ay Türkiye’nin güneyindeki bir seçim mitinginde Economist’in Türkiye muhabiri Amberin Zaman için ‘gazeteci adı altında utanmaz bir militan’ demiştiniz.. Geçen yıl da BBC Türkçe Servisi muhabiri Selin Girit’i hedef alan Ankara Belediye Başkanı, onu ‘İngiliz ajanı’ diye suçlamıştı. Bu açıklamalardan sonra her iki gazeteci de çok sayıda tehdit mesajı almıştı. BBC ve Economist, Türk yetkililerin muhabirlerine gözdağı verilmesine dair endişelerini dile getirmişti. Türkiye’de çalışan gazetecilere karşı bu düşmanca havayı ortaya koyan endişe verici pek çok örnek var.
Yarın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na hitaben ilk kez Cumhurbaşkanı sıfatıyla konuşacaksınız. Bunun öncesinde, size gazetecilerin demokrasilerde oynadığı önemli rolü ve uluslararası yasaların yanı sıra Türkiye anayasasının da koruması altında olduklarını anımsatmak isteriz. İfade özgürlüğü, 1982 Türkiye Anayasası ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile BM Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi’nin 19. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi dahil olmak üzere Türkiye’nin de taraf olduğu birçok uluslararası antlaşmayla güvence altına alınmıştır.
Sizden, Türkiye Devlet Başkanı olarak etkinizi kullanmanızı istiyoruz: İfade özgürlüğünün gelişebileceği bir kültürü teşvik etmek ve Türkiye’nin yetenekli yazarları, gazetecileri ve yayıncılarının hakları olan ifade özgürlüğünden özgürce ve sindirilme korkusu olmadan yararlanabilmelerini sağlamak için etkinizi, gücünüzü kullanmanızı rica ediyoruz...
İçtenlikle.”
(Son paragrafı okuyunca gülmemek için zor tuttum kendimi.)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kaburga sohbetleri 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları