Hedef: Laik eğitim!

21 Aralık 2023 Perşembe

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin açıkladı: “Biz tarikatlarla, cemaatlerle işbirliği yapmaya, protokol imzalamaya devam edeceğiz” dedi. “Eski Türkiye yok artık. Unutun” dedi. “Siz çatlayın” diye de ekledi. Evet, evet “SİZ ÇATLAYIN!” 

Bu açıklamaları, bu konuşma tarzını ve sonraki düşünce biçimini eğer bir tiyatro sahnesinde izlemiş olsaydım “Aman ne kötü bir metin ne kötü bir oyun, yazarın hiç mi birikimi, bilgisi yok, bu kadar mantık hatası nasıl olur?” diye düşünür, oyunun yarısında salondan çıkardım. Ancak izlediğimiz tiyatro sahnesinde değildi. Hayatımızdaydı. Hakikatti. Mantık hatası dediğim bölüm şu:

“Onlarla (tarikat ve cemaatlerle) protokol yapmaya devam edeceğiz. Çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor. Protokol yaptığımız bu sivil toplum örgütleri sizin çocukları dağa çıkarmanıza engel olduğu için çatlıyorsunuz. Ben o STK’lerle protokol imzalamaya devam edeceğim. Çocuklarımın dağa çıkmaması için, sizin insan kaynağınıza insan yetiştirmemek için devam edeceğim.”

Sizin/bizim insan kaynağınız mı? Cemaatler tarikatlar STK mi? Siz neler diyorsunuz? Suç bunlar...

Birileri bakana anlatsın ki “dinci eğitimle”, “dağa çıkmak” birbirinin alternatifi değildir. Ya o, ya bu, hiç değildir. Biri ötekini engellemez, ortadan kaldırmaz.

BAKAN İSTİFA

Bu Bakan Tekin, daha önce de karma eğitimi hedef almıştı. Kız ve erkek çocukların bir arada okutulmasına karşıydı. “Karma eğitim dağa çıkmayı kışkırtır” gibi bir laf etti miydi, bilmiyorum ama sonradan yanlış anlaşıldım dediğini anımsıyorum. 

İktidara geldiği an Erdoğan açıklamıştı zaten “dindar ve kindar nesiller” yetiştireceklerini. Bakmayın sonradan “ne istedilerse verdikleri” tarafından aldatıldıklarını da söylediler ama o gün başka, bugün başka... Yarın yine “Hay Allah yine aldatılmışız” diye görüş değiştirebilirler. Örnekleri çok. 

ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) dediler, imamları, vaizleri, Kuran kursu hocalarını, Diyanet memurlarını okullara doldurdular. Görüyorsunuzdur sarıklı cüppeli, şalvarlı, saçlı sakallı adamlar “manevi değerleri” öğretiyor ilkokul çocuklarına.

Haberini Cumhuriyet’te okuduk kısa bir süre önce: Önceleri sadece yatılı bölge ortaokullarının pansiyon kısımlarında ibadethane açılırdı. Şimdi bunu, “Okulöncesi eğitim ve ilköğretim kurumlarında talep edilmesi halinde ibadet ihtiyaçlarını karşılayacak uygun mekânda mescit açılır” şeklinde değiştirdiler. Yanlış okumadınız, okulöncesi çocuklara mescit! 

Bu satırları yazdığım sırada eğitim bakanına tepkiler çığ gibi büyüyordu. Eğitim-İş Sendikası, Bakan Tekin hakkında suç duyurusunda bulundu. Öyle ya, “1927’den beri yasayla yasak değil mi, tekkeler zaviyeler kapatılmadı mı?” diyeceksiniz. Hukuk devleti mi kaldı? Kim takar yasaları, anayasayı...

LAİKLİK DEMOKRASİNİN ÖNKOŞULUDUR 

Yarın yine “Aldatıldık” dememeleri için eğitim bakanının görevden alınması ya da istifa etmesi gerektiğine inanıyorum. 

Çünkü bu milli eğitim bakanı, laikliğin demokrasinin önkoşulu olduğunu bilmiyor! Laikliği, İslam karşıtı gibi görüyor ve ortadan kaldırmaya uğraşıyor. Millet için değil, ümmet için çalışıyor. Erdoğan için çalıştığını sanıyor ama ona dahi zarar veriyor. 

Unutmayalım ki ta 1924’ten başlayarak Cumhuriyet Devrimleri laiklik ilkesiyle, dini ve inancı hayatımızdan çıkarmak için değil, tam aksine, din ve inancı, en saygın en hak ettiği yere oturtmuştur. Bireyin ahlak ve vicdan dünyasına oturtmuştur. 

Laiklik ilkesi, eğitimde eşitlik, eğitim birliği ve Medeni Kanun, Mustafa Kemal Atatürk devrimlerinin en önemli adımlarıydı. Ve hedefi çağdaş, akıl ve bilimden yana bir Türkiye Cumhuriyeti’ydi. Şimdi 100 yıl sonra bunlardan vazgeçeceğimizi düşünmek için gerçekten birileri sapıtmış olmalı. Kimse heveslenmesin. Karşıdevrim bu ülkeyi ele geçiremeyecek! 


NOT: Bugün İzmir Büyük Şehir Belediyesi’ne ait Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi’nde Cumhuriyetin 100. yılında halimiz, durumumuz, sanatımız sohbetindeyiz. Yarın ise aynı yerde “Anadolu’da Bir Devrimci Prenses” (İnkılap Yayınları) kitabım üzerine sohbetimiz var. Her ikisi de 18.30’da. Yolu düşenleri bekleriz. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kaburga sohbetleri 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları