Photo London, dünya üzerinde yalnızca fotoğraf sanatına adanmış en büyük fuar olma özelliği taşıyor. Etkinlik, Martin Parr, Brassaï ve Bill Brandt gibi ikonik isimleri onurlandırırken Lee Miller’ın savaş muhabirliği, Sebastião Salgado’nun çevre krizine odaklanan “Genesis” serisi ve Ragnar Axelsson’un kutup yaşamına ilişkin çarpıcı kareleri gibi çalışmalarla belgesel fotoğrafçılığın dönüştürücü gücünü gözler önüne serdi. Aynı zamanda “Keşif” (Discovery) bölümü ile farklı kuşaklar, kültürler ve kimliklerden gelen sanatçılara alan tanıyarak toplumsal çeşitliliğe duyarlı bir küratöryel yaklaşım benimsedi.
Photo London, bu yılın ekim ayında Tate Modern’de yapılacak kapsamlı bir Lee Miller retrospektifi öncesi, ünlü fotoğrafçının arşivinden alım yapma şansı tanıdı. “Lee Miller Archives” standı, Amerikalı sanatçının İkinci Dünya Savaşı’ndan, Fransa’nın 1944 yılında işgalden kurtuluşu gibi tarihi anları belgeleyen önemli fotoğraflarına ev sahipliği yaptı. Art Newspaper’ın haberine göre yeni fuar direktörü Sophie Parker, risk alan ve fotoğrafın sınırlarını zorlayan galerilere öncelik verdi. Bu yılın seçkisinde, “Kate Moss endeksi” olarak da bilinen, fuarın başarısının satılan Kate Moss fotoğraflarıyla ölçülebileceğine yönelik algının tersine, sıkça tüketilen görsel ikonografilerden bilinçli bir uzaklaşma dikkat çekti.
Bu yılki fuar yalnızca fotoğraf tarihine saygı duruşunda bulunmakla kalmadı, aynı zamanda disiplinin bugünkü evrimini ve geleceğini de sorgulayan bir platform sundu. Geleneksel belgesel estetik ile deneysel anlatıların yan yana sunulduğu bu yapı, izleyicilere fotoğrafın yalnızca bir görüntü üretme aracı değil, bir düşünce alanı olduğunu hatırlattı. Özellikle uzun pozlamalarla yapılan performatif işler, yapay zekâ destekli kompozisyonlar ve arşiv materyallerini yeniden yorumlayan sanatçılar sayesinde izleyiciler, fotoğrafın hem teknik hem kavramsal dönüşümüne tanıklık etti. Fuar, yalnızca estetik yenilik değil, aynı zamanda çağdaş temsil krizlerine ilişkin eleştirel bir söylem sundu.
TÜRK GALERİLERE GÖRÜNÜRLÜK
Photo London’un 10. yılını kutladığı bu edisyonda, TurkishBank UK, Türk sanatçılar ve galerilere verdiği destekle dikkat çekti. Geçen yıl 50. kuruluş yıldönümünü kutlayan banka, kültürel diyaloğu teşvik etme misyonu çerçevesinde bu yıl küresel prestije sahip fuarda Türk çağdaş fotoğrafçılığına uluslararası bir platform sağladı. Bu kapsamda Kairos Gallery’den Can Akgümüş; Simbart Projects’ten Begüm Mütevellioğlu; Vision Art Project’ten Mert Acar, Lara Sayılgan, Payidar Şeyma Alışır ve Jeremy Kidd gibi yetenekli isimler fuarda Türkiye’yi temsil etti.
Fuara bu yıl ilk kez katılan İstanbul merkezli Şule Gazioğlu Gallery ise “Keşif” (Discovery) bölümünde dikkat çekici bir sunumla yer aldı. Galeri, New York merkezli fotoğrafçı ve yönetmen Annette Louise Solakoğlu’nun iki serisine yer verdi: Siyah-beyaz karelerle İstanbul’un ruhunu belgeleyen “İstanbul’a Reverans” ve doğayla kurduğu yeni görsel diyaloğu yansıtan “Botanica”. Ayrıca, İzmirli disiplinlerarası sanatçı Leyla Borovalı’nın seramik, illüstrasyon ve baskı sanatını buluşturan “Vessels” serisi de galerinin standında izleyiciyle buluştu.
Photo London kapsamında sergilenen işler, çağdaş Türk sanatçılarının fotoğraf disiplinine kültürel ve kavramsal düzeyde nasıl katkı sunduğunu güçlü bir şekilde ortaya koydu.