Cemal Kaşıkçı kararının ardından çarpıcı 'Suudi Arabistan' iddiası

Suudi Arabistan Krallığı İstanbul Başkonsolosluğu'na 2 Ekim 2018'de girdikten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ve daha sonra öldürüldüğü ortaya çıkan gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın katledilmesine ilişkin 26 sanıklı davada, Adalet Bakanlığı'nın olumlu görüşü üzerine dosyanın Suudi Arabistan'a devrine karar verildi.

Kaşıkçı'nın nişanlısı Hatice Cengiz, Reuters'a yaptığı açıklamada kararı eleştirerek, bu tür kararlarda etik duruş gerektiğini ve ilkelerden vazgeçmemek gerektiğini söyledi.

Cengiz, davanın Ankara-Riyad ilişkilerin iyileştirme süreci ile ilgili olup olmadığı yönündeki soruyu şöyle yanıtladı:

"İlişkiler başlayabilir, başka ülkelerle de başladı. Sonuçta bu suçun mahiyetini değiştirmiyor. Suçlular ve öldüren kişiler aynı kişiler... Böyle bir şeyin olmuş olması Türkiye'deki hukuki yargı sürecini biraz tartışmaya açmış oldu. Bu anlamda çok üzücü."

Cengiz, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere pek çok kişi ve kurumların ilk başta bu konunun içinde olduğunu vurgulayarak, "Şu anda öyle değil ama ben hâlâ aynı yerdeyim" dedi.

Son dönemde Türkiye'nin özellikle Ortadoğu ve Körfez Bölgesi'nde ilişkileri onarma çalışmaları kapsamında Türkiye ile Suudi Arabistan arasında Kaşıkçı'nın İstanbul'da konsoloslukta öldürülmesinin ardından bozulan ilişkileri de yumuşamaya başladı.

Teknik düzeyde başlatılan görüşmeler geçtiğimiz günlerde siyasi zemine de taşınmıştı. İki ülke liderlerinin önümüzdeki dönemde görüşmesi için de bir süredir hazırlık yapılıyor.

Muhafelet ise bu adımın Suudi Arabistan ile ilişkilerin düzelmesi ve Türkiye'nin döviz girdisi yaratma ihtiyacı nedeniyle yapıldığı gerekçeleriyle eleştiriliyor.

'ÖDÜLLENDİRME' İDDİASI

BlueBay Asset Management'tan Timothy Ash de yaptığı değelendirmede, bu davanın devredilmesinin Türk yetkililerin prens Muhammed aleyhindeki davayı fiilen kapattığı anlamına geldiğini belirterek, "Bu Erdoğan'dan büyük taviz/barış teklifi. Erdoğan'ın Ramazan ayında Suudi Arabistan'a ziyareti bekleniyor ve Türkiye'nin bu ziyarette büyük bir Suudi finansman programı ile ödüllendirilmesini bekliyorum. Bunun en az Katar'ın TCMB'ye sağladığı 15 milyar dolarlık swap imkanına eşdeğer olmasını bekliyorum" dedi.