Tıp dünyasından soğuk duş: 'Tıbbi kenevir' efsanesi çöktü

Tıp dünyasından soğuk duş: 'Tıbbi kenevir' efsanesi çöktü

16.12.2025 12:40:00
Güncellenme:
Tıp dünyasından soğuk duş: 'Tıbbi kenevir' efsanesi çöktü

ABD’nin saygın tıp dergisi JAMA’da yayınlanan kapsamlı bir inceleme, tıbbi esrarın (kenevir) ağrı, uykusuzluk ve psikolojik sorunlar başta olmak üzere yaygın kullanım alanlarında etkili olduğuna dair yeterli bilimsel kanıt bulunmadığını ortaya koydu. Araştırma, kenevir kullanımının kalp-damar hastalıkları, psikoz ve bağımlılık risklerini artırdığına da dikkat çekti.

ABD’nin en saygın tıp dergilerinden Journal of the American Medical Association (JAMA)’da yayımlanan ve önde gelen üniversitelerden araştırmacıların imzasını taşıyan kapsamlı bir inceleme, tıbbi esrarın (kenevir) iddia edildiği birçok hastalıkta etkili olduğuna dair bilimsel kanıt bulunmadığı sonucuna vardı.

Araştırmaya göre, akut ağrı, uykusuzluk ve psikolojik sorunlar gibi alanlarda kenevir veya kannabinoid kullanımını destekleyen randomize klinik çalışmalar yeterli bulgu sunmuyor.

Çalışmada, günlük esrar kullanımının kalp hastalığı ve inme riskini iki katından fazla artırdığı belirtiliyor. Özellikle günümüzde yaygınlaşan yüksek THC oranına sahip ürünlerin, psikoz ve anksiyete bozuklukları riskini ciddi biçimde yükselttiği vurgulanıyor.

Araştırmacılar, kenevir kullanan kişilerin yaklaşık yüzde 30’unun bağımlılık (kannabis kullanım bozukluğu) kriterlerini karşıladığını ortaya koydu. Bu oran, tıbbi amaçla opioid kullananlarda yüzde 3 ila 12 arasında seyrediyor.

“BİTKİNİN KENDİSİ İLAÇ DEĞİL”

Araştırmacılar, bazı FDA onaylı ilaçların kannabinoid içerdiğini ancak ham kenevirin tıbbi bir ilaç olarak kabul edilemeyeceğini vurguluyor.

“Kenevir” adıyla satılan ürünlerin:

  • İlaçlar gibi denetlenmediği,
  • Standart dozlama sistemine sahip olmadığı,
  • Devlet güvenceli güvenlik testlerinden geçmediği,
  • Parti bazında içerik farklılıkları gösterdiği

belirtiliyor.

Ayrıca, bu ürünlerin gerçekten fayda sağlayıp sağlamadığını ya da zarar verip vermediğini izleyen etkin bir hekim denetimi bulunmadığı ifade ediliyor.

Yeni inceleme, son yıllarda yayınlanan başka araştırmalarla da örtüşüyor:

  • Mayıs 2025 tarihli bir çalışma, esrar kullanımının damar hasarına yol açtığını ortaya koydu.
  • Mart ayında yayımlanan bir meta-analiz, esrar kullanıcılarının kalp krizi geçirme riskinin yüzde 51 daha yüksek olduğunu gösterdi.
  • Avrupa’da yapılan bir araştırma, tip 2 diyabet riskinin esrar kullanıcılarında dört kat arttığını saptadı.

Tüm bu bulgulara rağmen ABD’de 38 eyalet ve Washington DC, doktorların kenevir tavsiyesinde bulunmasına izin veriyor.

Ancak eyalet verileri, sistemin ciddi suistimallere açık olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin, Pensilvanya'da 2022 yılında yalnızca 17 doktor, eyalette verilen tüm kenevir onaylarının üçte birine denk gelen 132 bin sertifika düzenledi.

ŞİDDET, SUÇ VE PSİKOZ BAĞLANTISI

Araştırmalar, kenevir kullanımının psikoz, şiddet ve suç oranlarıyla da bağlantılı olduğunu gösteriyor:

  • 2024 tarihli bir çalışma, günlük kenevir kullanımının özellikle genç erkeklerde şiddet oranlarını artırdığını ortaya koydu.
  • Danimarka’da yapılan geniş çaplı bir araştırma, genç erkeklerde görülen şizofreni vakalarının yüzde 30’unu kenevir ilişkilendirdi.
  • Colorado ve California’da yapılan çalışmalar, kenevir satış noktalarının yoğun olduğu bölgelerde mülkiyet suçlarının arttığını gösterdi.
  • 2024’te yayınlanan kapsamlı bir araştırma, eğlence amaçlı kenevirİN yasallaştırılmasıyla cinayet ve hırsızlık gibi suçların kalıcı biçimde arttığını ortaya koydu.

New York’ta kenevirin yasallaşmasının ardından:

  • Kullanım oranlarının arttığı,
  • Kenevir kaynaklı acil servis başvurularının yükseldiği,
  • Hamile kadınlar arasında kullanımın yaygınlaştığı

tespit edildi.

Buna karşın eyalet genelinde yaklaşık 8 bin ruhsatsız kenevir satış noktası faaliyet gösteriyor.

“EŞİTLİK” İDDİASI DA SORGULANIYOR

Keneverin yasallaştırılmasının dezavantajlı topluluklara fayda sağlayacağı iddiası da araştırmalarla sorgulanıyor. Harvard ve Columbia üniversitelerinden araştırmacılar, daha yoksul ve daha az beyaz nüfusa sahip bölgelerde kenevir dükkanlarının 2–2,5 kat daha fazla olduğunu ortaya koydu.

Araştırmacılara göre, bu durumdan en çok zarar görenler yine bu topluluklar oluyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın, kenevirin federal düzeydeki sınıflandırmasını düşürmeye hazırlandığı belirtiliyor. Trump’ın sosyal medyada CBD ürünlerini öven paylaşımları da dikkat çekiyor.

Ancak JAMA’da yayımlanan bu son çalışma, uzmanlara göre kenevir endüstrisinin değil, halk sağlığının önceliklendirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, bilimsel verilerin açık olduğunu belirterek, tıbbi ya da eğlence amaçlı kenevir yaygınlaştırılmasının değil, sınırlandırılmasının kamu sağlığı açısından daha doğru olacağı görüşünü savunuyor.

İlgili Konular: #esrar #Kenevir