Eğitim Sen Ankara 5 Nolu Üniversiteler Şubesi, Ankara Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu’nda ‘müdür ve müdür yardımcıları eliyle yapıldığı’ iddia edilen usulsüzlükler hakkında üniversitenin Tandoğan kampüsünün önünde, Ekim ayında bir açıklama yapmıştı.
İddialarını yineleyen şube yönetimi dün sendika şubesinde bir açıklama daha gerçekleştirdi. Şubeden yapılan açıklamada, “Ankara Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda 2024-2025 eğitim-öğretim yılında müdür ve müdür yardımcıları, nüfuz elde edebilmek için maaş karşılığı olan haftalık 12 saatlik ders yükünü dahi tamamlamayan bir kısım öğretim görevlisine ek ders ücreti verilmesini sağlayarak kamuyu zarara uğratmıştır. Bizler bu ülkenin gerçek yurtseverleri olarak bu durumu hazmedemiyoruz. Asla da hazmetmeyeceğiz.
Öğrencilerimizin üniversite eğitimi ile tanıştığı ilk adres olan Yabancı Diller Yüksekokulu’nda öğrencilerimize harcanması gereken kaynaklar, idare eliyle, birilerine menfaat sağlamak için kullanılmaktadır. Bu durum ayrıca çalışma barışını da zedelemektedir. Kurumda neden olunan kamu zararına ait tüm bilgi ve belgeler elimizde somut olarak bulunmaktadır.
Buradan bir kez de savcılığa ve Sayıştay’a sesleniyoruz. Açıklamalarımız aynı zamanda bir ihbardır, ancak hafta içinde elimizdeki somut delillerle savcılığa suç duyurusunda da bulunacağız. Üniversite yönetimi ile incelemeyi yapan kişi ya da kişiler, disiplin yönetmeliğindeki yasal süreleri aşarak bu suça ortak olmaktadır. Eğitim Sen geçmişte olduğu gibi bugün de ülkede işlenen suçlarla mücadele etmeye devam edecektir” denildi.
‘İŞ YOLSUZLUĞA GELİNCE ÇEKİMSERLER’
Açıklamada Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak da yer aldı. Burada konuşan Irmak, “Üniversitelerin, bu ülkenin en güzide kurumları olması gerekiyor. Buralarda bilim ortaya koyuluyor. Bir ülkenin geleceği ile ilgili en çok işletilen mekanizmaların olduğu kurumlar buralar. Maalesef tek adam rejimi üniversitelere de sirayet etti. Tek adam bu ülkede birçok konuda karar verici. Onun atadığı rektörler de üniversitelerde en az onun kadar yetkili.
Ankara Üniversitesi'nde yaşanan olaya dair şube yöneticisi arkadaşlarımız bütün belge ve bilgileri ortaya koymasına rağmen 8 aydır bu konuda herhangi bir açıklama yapılmamış olması trajiktir. Öğrenciler demokratik haklarını kullanınca hızlı şekilde karar mekanizmasını harekete geçiren üniversite yönetimleri, iş yolsuzluğa gelince adım atmakta oldukça çekimser davranıyor” dedi.
