4 milyona yakın kamu emekçisini ve 2 milyona yakın memur emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme kapsamında, hükümetin ikinci teklifi de çalışanların taleplerinin çok altında kalınca sendikalar iş bırakma kararı aldı. KESK, Birleşik Kamu-İş, BASK, DMK, HAK-SEN, YURT-SEN, Hekim Birliği ve ASİM-SEN iş bırakma kararının ardından Memur-Sen ve Kamu-Sen de eyleme destek verdi.
KESK ve bağlı sendikaları, İstanbul ve İzmir'de de eylemlerini sürdürürken Milli Kütüphane önünde buluşarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na yürüdü. Kitlesel yürüyüşün ardından KESK’liler, Birleşik Kamu-İş, BASK, DMK, HAK-SEN, YURT-SEN ve ASİM-SEN’le bakanlık önünde bir araya geldi.
HÜKÜMETİN TEKLİFİ VE SENDİKALARIN TALEPLERİ
Hükümet tarafı ilk teklifte 2026 yılının ilk 6 ayı için yüzde 10, ikinci 6 ay için yüzde 6, 2027 yılı için ise her dönemde yüzde 4 zam önerdi. İkinci teklifte yalnızca taban aylığa 1000 TL artış eklendi.
Memur-Sen ise yüzde 88 zam talep ediyordu. Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Refah payı, taban aylığı, enflasyon farklarının olduğu daha ciddi bir teklif bekliyorduk” dedi.
Memur-Sen, görüşmelerde sürenin daraldığını ifade etse de bir eylem takvimi açıklamadı. Mutabakat sağlanamazsa sözleşme, geçen dönemde olduğu gibi Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na kalacak. Geçen dönem bu kurul, iktidarın son teklifini kabul ederek hedef enflasyon bazlı bir sözleşmeyi yürürlüğe sokmuştu.
HEDEF ENFLASYON KISKACI DEVAM EDİYOR
Ekonomi yönetiminin belirlediği politika doğrultusunda ücret zamları, gerçekleşen enflasyon yerine hedeflenen enflasyon üzerinden belirleniyor. Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmelerinde de bu yaklaşım temel referans olarak kullanıldı ve verilen tekliflerle hedeflenen enflasyonla uyumlu olduğu gözlendi.
İSTANBUL'DA EYLEMLER SÜRÜYOR
İstanbul Kadıköy’de düzenlenen eylemde kamu emekçileri, uzun süredir çözüme kavuşmayan taleplerini yineleyerek “sokaklarda, alanlardayız” diyerek hak mücadelesine devam edeceklerini gösterdi. Ücret artışları ve sosyal haklarda iyileştirme talebiyle başlayan protestolarda, kamu hizmetlerinin özelleştirilmesine ve düşük maaşlara karşı tepkiler yükseldi. Emekçiler, adil ve güvenceli çalışma koşulları sağlanana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
'TESİS EDENİN ALNINI KARIŞLARIM'
Hükümetin 8’inci toplu sözleşme döneminde memur ve memur emeklilerine sunduğu zam teklifini protesto eden Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen) üyeleri, Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı.
Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, 4 milyon kamu çalışanı, 2,5 milyon emekli ve aileleriyle birlikte 25 milyon kişinin haklarını savunmak için toplandıklarını belirtti. Kahveci, sunulan teklifin ne memurun ne de emeklinin sofrasına çare olmadığını vurgulayarak, “Bu teklif, milyonların alın terini yok sayıyor. Bu nedenle teklifi reddediyoruz ve meydanlarda yüksek sesle hayır diyoruz” dedi.
Kahveci, toplu sözleşmede taleplerini masaya koyduklarını ve bunların gerçekleşmesi halinde insanca bir yaşam sağlanacağını söyledi. “2026 yılı için yüzde 88,6, 2027 yılı için yüzde 45,2 oranında zam talebimizi masaya koyduk ama bize gelen, hayattan kopuk, enflasyon hedefine sıkışmış, masa başında hesaplanmış bir teklif oldu” ifadelerini kullandı. Kahveci ayrıca, iş bırakma eylemleri nedeniyle memurlara idari işlem yapılamayacağını belirterek, “Hiç kimse iş bırakan Türkiye Kamu-Sen üyesine işlem tesis edemez. Tesis edenin de alnını karışlarım” dedi.
'HAK VERİLMEZ ALINIR'
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Sinop Dönem Sözcüsü Berker Şahin, “Enflasyon hedefinin bile çok yüksek olduğu bir durumda yüzde 10+6, bir de ikinci bir teklif olarak komik bir şekilde taban aylığa bin TL zammı kabul etmiyoruz. Bu bizlerle dalga geçmektir” dedi. Şahin "Biz artık buna zam diyemiyoruz. Bu 4 milyon kamu emekçisi ve 2 buçuk milyon emeklisiyle dalga geçmektir. Buradan buna bir günlük uyarı niteliğinde iş bırakmayla karşılık veriyoruz. Ancak eylemlerimiz devam edecek. Bu teklifler istediğimiz düzeylere gelinceye kadar, toplu sözleşme hakkımız verilinceye kadar eylemlerimize devam edeceğiz. Hak verilmez, alınır diyoruz. Dediğim gibi bu bir uyarıydı, bunun devamı olacak. Tekliflerimiz ve isteklerimiz kabul edilmediği sürece iş bırakma eylemlerimiz uzun süreli olarak devam edecek” ifadelerinde bulundu.