Siber saldırıdan korunma rehberi
WannaCry geçti derken, dünya yeni bir siber saldırı ile karşı karşıya. “Dev holdingler, bankalar, devlet kurumları bile korunamıyor, ben ne yapabilirim ki” demeyin. Basit ama hayat kurtaran temel ipuçlarını bir araya getirdik.
‘Bana bir şey olmaz’ diyen üzülüyor
Bir fidye yazılımı olan Petya, bulaştığı bilgisayarlardaki verileri kilitleyerek, bu belgelerine tekrar erişebilmek isteyen kullanıcılardan için para istiyor. Dolayısıyla sadece büyük kurumlar değil, fotoğraf ve video gibi binlerce kişisel ve hassas belgesi olan tüm kullanıcılar da tehdit altında. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’deki internet kullanıcılarının çoğu “Bana bir şey olmaz” diyor, ama ‘oluyor’ hem de çok. Bizden söylemesi...
Bugün olmazsa yarın saldıracaklar
“Ne zaman saldıracaklar” korkusuyla yaşanmaz tabii. Ama şurası net; artık her şeyin dijitalleştiği bir dünyada, siber saldırılarla yaşamaya alışmak şart. Peki ne yapmalı? Cevabı basit. İlk kural; mobil, masaüstü, dizüstü veya tablet cihazlarınızdaki işletim sisteminizi güncel tutun. Microsoft, Apple ve Google gibi şirketlerin işletim sistemleri, bu tarz fidye yazılımı ve virüsler çıktığı zaman, güvenlik açıklarını çeşitli “yama”larla kapatıyorlar. Bu yamalarla korunmak için de güncelleme şart.
Virüs programları… Yetmez ama evet!
Siber saldırganların iştahını kabartan güvenlik açıkları, yama ve güncellemelerle gideriliyor. Peki ya bu güncelleme çıkmadan saldırıya uğrarsanız? Bunun için en çok kullanılan korunma yöntemi ise virüs/ güvenlik programları ve uygulamaları. Yaygın ve bilinen fidye yazılımı ve virüsler için yeterli olduğu net ama Petya ve WannaCry gibi yeni çıkan tehditlerin zarar verdiği sistemlerde, “virüs yazılımı yok muydu?” tartışması çok su kaldırır!
O fotoğrafınız vardı ya, artık yok
Fidye yazılımlarının en çok kullandığı yöntemlerden biri e-postalar ve ekleri. Bu yöntemle gönderilen bir e-postanın, kimden geldiğine, e-postanın tam adresine ve uzantısına bakmadan, dalgınlıkla açıp, üstüne de ekteki dosyaya tıklayan kullanıcı saldırganların tuzağına düşüyor. Masum internet kullanıcısının cihazına sızan kötücül yazılım, “Hani tatilinizin, mezuniyetinizin, ilk aşkınızın, çocuğunuzun... fotoğrafları vardı ya, artık yok” diyor. Bu belgelerine tekrar kavuşmak isteyen kullanıcılardan da fidye istiyor. Hem de Bitcoin olarak…
Yedekle ama nereye?
Siber dünyada yüzde 100 güvenlik yok. Hatta yeryüzünde bunu vaat edebilen herhangi bir güvenlik şirketi, ‘ücreti neyse veririm’ diyen için bile yok. Hal böyle olunca, vedalaşmayı göz alamayacağınız, dijital varlıklarınızı sağlama almanın tek bir yolu kalıyor; o da yedekleme. Tabii verilerinizi yedeklediğiniz harici depolama aygıtlarını, koruyabilirseniz… Bir diğer yedekleme alternatifi ise bulut depolama. Ancak dosyaların boyutu arttıkça, bulutta yedekleme aylık ücret tarifesi de artıyor. Üstelik Google Drive ve Dropbox gibi çözümler Türkiye’de çeşitli zamanlarda erişim yasaklarından da nasibini alıyor....
Kaynak: Necdet Çalışkan Cumhuriyet
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık
- 6 asker şehit olmuştu