AKM’nin iki vefalı dostu

Atatürk Kültür Merkezi’nin (AKM) içindeki iş makineleri yıkım çalışmalarını sürdürürken AKM’nin önündeki emekçi esnafı ziyaret ettik.

AKM’nin önünde yaklaşık 30 yıldır kestane satan Mithat Karaçam ile yaklaşık 15 yıldır simit satan Hüsnü Ataç’la ile konuştuk. AKM’nin inşaat sesleri eşliğinde sohbetimize başladık. Hüsnü Ataç tam bir AKM sevdalısı. AKM’yi o kadar seviyor ki konuşması boyunca dönüp dönüp AKM’ye bakıyor ve hep şu cümleyi kuruyor: “AKM’yi sevmeyen insanı da sevmez”.

Ataç, “Burası sanat yuvası, sanat! Sosyal hayatın merkezi. Bir insanın sosyal hayatı yoksa yaşam da olmaz. AKM’ye kavuşmalıyız” diyor. Ataç, şöyle devam ediyor: “AKM buluşma noktasıydı. Herkes AKM’nin önünde buluşurdu. Taksim’in göbeği AKM. AKM yoksa Taksim’de yok, esnaf da yok. AKM açıkken işlerimiz çok iyiydi. Burası kalabalıktı. İnsan seli oluyordu hatta.”

AKM’nin yeni projesini beğendiğini söyleyen Ataç, AKM’nin yıkılma süreciyle ilgili olarak topu sanatçılara atıyor: “AKM yıkılmasın diyen ve burada eylem yapan sanatçılara sonra ne oldu? AKM yıkılmasın dediler ve beklediler. Hem seyirciler kaybetti hem de esnaf.”

Ataç ile Karaçam’a AKM’nin önünden tezgâhlarınızın kaldırılacağına dair endişeleriniz var mı diye soruyorum, “Burada olmaz az ötede olur tezgâhımız, önemli değil, yeter ki AKM yapılsın” diyor.

Kuş sesi gibiydi

Kestaneci Karaçam da en çok çocuk seslerini özlüyor: “Cumartesi günleri çocuk oyunları olurdu. Çocuklar gelirdi, cıvıl cıvıl çocuk sesleri olurdu, kuş sesi gibiydi. Taksim’in gözbebeği AKM. Çok muhterem insanlar gelirdi. Sanatı seven herkes geliyordu. “Kuğu Gölü”, “Carmen”, “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” olduğunda burası mahşer yeri olurdu. AKM bir an önce yapılmalı. Burada sanat vardı şimdi kör kuyu...” Ataç ile Karaçam, “Biz AKM’yi AKM de bizi izliyor. AKM bize seyirci. AKM’nin esnafı olmak bambaşka bir duygu. Burası sanatın damarı. Taksim’in gözbebeği” diyor.

Buluşma noktası

Hüsnü Ataç’ın, AKM’yle ilgili anıları ise şöyle: “Kızımın mezuniyet töreni AKM’de oldu. AKM açıkken burası cıvıl cıvıldı. İnsan kalabalığı vardı, kapandıktan sonra kapkaranlık oldu. AKM’nin görüntüsü de etrafı da kapkaranlık... Çatalca’dan, Silivri’den tiyatro, opera izlemeye gelirlerdi. Sevgililer de burada buluşurdu. Hatta 14 Şubat’ta AKM’nin önü elinde çiçekle bekleyen erkeklerle dolu olurdu. Turistler bile hep soruyor, merak ediyor. Ataturk Cultural Center diyoruz, ama bu kadarını söyleyebiliyoruz. Bakıyorlardı ve böyle harap olmasına çok şaşırıyorlardı. Sanatçılara çok simit sattım. Sohbet ederdik hep. Bir kere Ferdi Baba’yı bile gördüm, düşünceli düşünceli yürüyordu... Efsane dizi ‘Yaprak Dökümü’nün oyuncuları AKM’nin önünden alınırdı. Onlara da kahvaltıları için çok simit sattım.”

Hüsnü Ataç’ın, AKM’yle ilgilianıları ise şöyle: “Kızımınmezuniyet töreni AKM’de oldu.AKM açıkken burası cıvıl cıvıldı.İnsan kalabalığı vardı, kapandıktansonra kapkaranlık oldu.AKM’nin görüntüsü de etrafıda kapkaranlık... Çatalca’dan,Silivri’den tiyatro, opera izlemeyegelirlerdi. Sevgililer deburada buluşurdu. Hatta 14Şubat’ta AKM’nin önü elinde çiçeklebekleyen erkeklerle doluolurdu. Turistler bile hep soruyor,merak ediyor. Ataturk CulturalCenter diyoruz, ama bukadarını söyleyebiliyoruz. Bakıyorlardıve böyle harap olmasınaçok şaşırıyorlardı. Sanatçılaraçok simit sattım. Sohbetederdik hep. Bir kere FerdiBaba’yı bile gördüm, düşüncelidüşünceli yürüyordu... Efsanedizi ‘Yaprak Dökümü’nün oyuncularıAKM’nin önünden alınırdı.Onlara da kahvaltıları için çoksimit sattım.”