AKOM’un işgali davası: Subayların ellerinde kağıt parçaları vardı, sabaha karşı yaktılar
15 Temmuz Darbe Girişiminde Afet Koordinasyon Merkezi’nin (AKOM) işgal edilmesine ilişkin 17 sanık hakkında 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması başladı.
FETÖ tarafından organize edilen 15 Temmuz darbe girişiminde Afet Koordinasyon Merkezi’nin işgal edilmesin ilişkin 5’i tutuklu 17 sanığın yargılanmasına başlandı.
İstanbul 25’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına 5 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken, bazı tutuksuz sanıklara Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi(SEGBİS) ile bağlanıldı. Duruşmada bazı AKOM çalışanları da şikayetçi sıfatıyla hazır bulundu.
SEGBİS ile bağlanılan tutuksuz sanık İsmail Erol ilk olarak ifade verdi. Sanık Erol, Hasdal’da er olarak bulunduğunu belirterek, “15 Temmuz sabahı kışlada acil müdahale mangasında görevliydik. Başımızda Ömer Faruk Çimen adlı astsubay vardı. Saat 20.00 gibi alay komutanının bizi çağırdığını öğrendik. Komutanlarımız bize araçlara binmemizi söyledi. Bunun dışında herhangi bir bilgi vermediler. Askeri kurallar gereği üstlerimize bir şey soramıyorduk. Araçlar AKOM binası önünde durdu. Hazır kıta olduğumuz için üzerimizde silahımız ve yedek şarjörler de vardı. AKOM’da önce tatbikat sonra bomba olduğu söylendi bize. Bize sürekli AKOM’un güvenliğini almamızı söylediler” dedi.
“Ellerindeki kağıtları yaktılar”
AKOM binasına girince bilgisayar fişlerini çekmekle görevlendirildiğini ifade eden sanık Erol, “Orada tanımadığımız subaylar da vardı. Fiş çekme işleminden sonra İsa Uysal adlı arkadaşımızla nizamiye kapısında görevlendirildik. Sabaha kadar nöbet tuttuk. Güneş doğunca bizi zemin kata çağırdılar. Subayların ellerinde kağıt parçaları vardır ancak üzerinde ne yazıyordu göremedim. Subaylar bu kağıtlar için ‘Bunları ne yapacağız? İmha edelim’ diyorlardı. Aralarından biri diğerlerindeki kağıtları alarak sanırım lavabo olan yere giderek yaktı. Erler arasında önden bir arkadaş gitti teslim oldu, sonra ardından biz teslim olduk. Hiçbir sivile zarar vermedim, silahım hiç ateş almadı. Sadece kabloları söktüm ve bir lambayı kırdım. Askerliğimin bitmesine 2 hafta kalmıştı. Olaydan sonra tutuklandım, 2 hafta sonra tahliye olunca gidip tezkeremi aldım” ifadelerini kullandı.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, tüm sanıkların “ anayasayı ihlal, TBMM’yi ortadan kaldırmaya teşebbüs, Türkiye Cumhuriyet'ini ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütü üyeliği” suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor.
İddianamede 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapsin yanı sıra, 5 sanığın 7 kez “kasten adam öldürmeye teşebbüs” suçundan 63’er yıldan 105’er yıla kadar, 11 sanığın “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 5’er yıldan 10’ar yıla kadar, 14 sanığın ise “kamu malına zarar vermek” suçundan 1’er yıldan 4’er yıla kadar hapsi talep ediliyor.
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama