Avro dağılıyor mu?

İspanyol El Pais gazetesi, 7 Mayıs'ta Brüksel'de toplanan Avro Bölgesi zirvesinde Sarkozy'nin, Yunanistan'a kurtarma paketine soğuk bakan Almanya Başbakanı Angela Merkel'i ikna etmek için ülkesini Avro Bölgesi'nden çıkarmakla tehdit ettiğini yazdı.

El Pais'in İspanya Başbakanı Jose Luis Rodrigues Zapatero'nun 12 Mayıs'ta Sosyalist Parti yöneticilerine yaptığı bir konuşmaya dayandırdığı haberine göre, Avro Bölgesi zirvesinde Sarkozy "herkesin sahip olduğu araçlarla Yunanistan'a yardım taahhüdünde bulunması gerektiğini, aksi takdirde Fransa'nın Avro durumunu yeniden değerlendireceğini" söyleyerek Fransa'nın Avro'dan vazgeçebileceği imasında bulundu.
Gazeteye göre Sarkozy zirvede "(Avro'nun) nasıl düştüğü ortadayken bu noktada Avrupa'nin ortak cevap verme kapasitesi yoksa Avro'ya gerek de yok" ifadesini kullandı.

Sık sık Yunanistan'la dayanışma mesajları veren Sarkozy, Avro Bölgesi zirvesinin hemen öncesinde Paris'te Yunan Başbakanı George Papandreu ile görüşürken yaptığı açıklamada, "Eğer Avro'yu yarattıysak Avro Bölgesi'ndeki bir ülkenin batmasına izin veremeyiz. Aksi halde Avro'yu yaratmanın bir gereği yok. Yunanistan'ı dsteklemeliyiz çünkü (batmamak için) çaba gösteriyorlar" demişti.

Avro Bölgesi zirvesinde 110 milyar Avro'luk Yunanistan'ı kurtarma paketinin onaylanmasının ardından 9 Mayıs akşamı olağanüstü toplanan AB ekonomi ve maliye bakanları, zor durumdaki Avro ülkelerine acil krediler için 750 milyar Avro'luk paketi kabul etmiş ve Avrupa Merkez Bankası 10 Mayıs'tan itibaren yoğun şekilde borç krizindeki Avro ülkelerinin tahvillerini satın alarak destek vermişti.

Avro Bölgesi'nde bu yıl zayıf büyüme beklentisinin piyasalarda yarattığı moralsizlik Sarkozy'nin tehdidiyle birleşince Avro dolar karşısında sert düşüş yaşadı. Avro/dolar paritesi 14 ay aradan sonra 1,25'in altına indi.

Ekonomistler, Yunanistan başta olmak üzere Avro Bölgesi'nin istikrar kurallarını ihlal eden ülkelere karşı caydırıcı bir yaptırım öngörülmemesinin avronun yumuşak karnı olduğunu belirtiyor. Avro Bölgesi'nde kuzey ve güney ülkeleri arasındaki rekabet gücü ve verimlilik farkları da Avro'nun geleceğini tehdit ediyor.

Çok farklı ekonomilere sahip Avro Bölgesi'nde Lüksemburg'da 69 bin 300 Avro seviyesinde bulunan kişi başına düşen milli gelir Slovakya'da 18 bin 100 Avro'ya iniyor. Yine Lüksemburg'da gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde 14,5'i düzeyinde bulunan kamu borcu toplamı İtalya'da yüzde 116'ya ulaşıyor. İsşizlik oranı Hollanda'da yüzde 4,1 iken İspanya'da yüzde 20'ye çıkıyor.

Eski Amerikan Merkez Bankası (FED) Başkanı Paul Volcker, dün Londra'da yaptığı açıklamada, "Avro Bölgesi'nin dağılma potansiyelinin yüksekliğinden" bahsederek ekonomi ve maliye politikalarında disiplinli davranmayan Avro ülkelerinin yaptırımla karşılaşmamasından şikayet etti.

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble istikrar kriterlerini ısrarla ihlal eden ülkekerin son çare olarak Avro Bölgesi'nden ihraç edilmesini önerse de AB'nin mevcut anlaşmaları buna izin vermiyor.

Avro'ya giriş için birkaç yıl mali disipline bağlı kalan ya da Yunanistan örneğindeki gibi istatistik hileleriyle açıklarını gizleyen ülkelerin, Avro sayesinde elde ettikleri ucuz borçlanma imkanını kemerlerini sıkmak yerine gevşetmek için kullandıkları ortaya çıkarken piyasalarda Avro'nun güvenilirliği ve geleceğine olan inanç eriyor.