"Barışı sağlamak birkaç saatin işidir"

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ''Başbakan'ın, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin barış konusunda samimiyeti varsa, barışı sağlamak veya en azından çatışmasızlığı sağlamak birkaç saatin işidir'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 08.09.2010 - 13:13

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, beraberinde Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Bağlar Belediye Başkanı Yüksel Baran, Yenişehir Belediye Başkanı Selim Kurbanoğlu, Kayapınar Belediye Başkanı Mahmut Dağ ve BDP'li yöneticilerle birlikte Sur ilçesindeki Melikahmet Caddesi'nde esnaf ve vatandaşları ziyaret etti.

Dicle Fırat Kültür Merkezi'nde gazetecilere açıklama yapan Demirtaş, Başbakan'ın terör örgütü PKK'ye yapacağı bir çağrı varsa 13 Eylül'den itibaren bu çağrıyı direkt yapmasında bir fayda gördüğünü belirtti.
''Bugüne kadar 8 ateşkes yapıldı. Bizdeki hükümetler bu ateşkeslere 'sözde ateşkes' demekle yetindiler. Bakın PKK ateşkes ilan etmiş durumda, 40 günden fazladır PKK'nın ateşkesi var. Fakat bu süre zarfında hükümet hiçbir şekilde ateşkeslere ara vermedi'' diyen Demirtaş, dün de Hakkari'de yapılan operasyonlarda terör örgütü PKK mensubu 9 kişinin öldürüldüğünü söyledi.
 

''Herkes önce insan olsun''

Hükümetin ''barış'' söyleminin ''sözde barış'' olduğunu ileri süren Demirtaş, şöyle dedi:
''Başbakan'ın, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin barış konusunda samimiyeti varsa, barışı sağlamak veya en azından çatışmasızlığı sağlamak birkaç saatin işidir. Sadece birkaç saatte gerçekleşir. Ama devlet ve hükümet sürekli Türkiye kamuoyunu yanıltıyor, aldatıyor. Sanki bu iş çok zormuş gibi, başarılamazmış gibi bir hava yaratıyorlar. Sadece birkaç saatte çatışmasızlık, ateşkes ve barışa giden yollar sağlanabilir. Başbakan artık bu konuda mırıldanmayı, karnından konuşmayı bırakmalı. 40 bin insanın ölümünden söz ediyoruz. Bakın bayram arefesi Van'da 9 Kürt gencini morga koyuyorsunuz. Kürtlere bayramı haram ediyorsunuz. Sonra da çıkıp efendim 'Gelsinler, teslim olsunlar' bilmem ne yapsınlar, deyip işin içinden çıkmaya çalışıyorsunuz. Böyle bir rezalet olabilir mi? Böyle bir barış anlayışı olabilir mi? Çözüm anlayışı olabilir mi? Daha birkaç gün önce Başbakan burada, Van'da efendim acılardan, anaların gözyaşından Diyarbakır cezaevinin yaşattığı acıdan Musa Anter'in ortaya çıkardığı acıdan falan söz ediyor. Başbakan daha Ankara'ya yetişmeden 9 Kürt gencinin cenazesi Van'da morga konuluyor, bayramın arefesinde bu nedenle ortada büyük bir manipülasyon var.''

Demirtaş, barışın sağlanmasıyla ilgili hükümetin kafasında bir proje varsa, bunu çok daha fazla geciktirmemesi gerektiğini belirtti.
''Herkes önce bir insan olsun. Sayın Başbakan önce bir insan olduğunu hatırlasın, ondan sonra etnik kimlikleri konuşsun. Özgürlükleri savunmak için Kürt olmak, Türk olmak, Arap olmak; şu, bu olmak gerekmiyor. Biz bugüne kadar Kürtlüğümüzle büyük mutluluklar duymadık, etnik kimliğimizle utanç da duymadık. Biz insan olmaya çalışıyoruz, insanız diyoruz, insan kimliğimizi öne çıkarıyoruz'' diyen Demirtaş, Başbakan'ın ''ırkçı, milliyetçi'' bir yaklaşıma sahip olduğunu ileri sürdü.

"Vicdanların, ahlaki siyasetin, dibe vurduğunun göstergesidir''

Demirtaş, Hakkari'deki olayların detaylarını, bu operasyonların hangi zihniyetle, hangi amaçla gerçekleştirildiğini bilmediklerini belirterek, şöyle dedi:
''Kim ne dersin, 'Ateşkes döneminde eylem yapmayacağım' diye açıklama yapmış bir örgütün silahlı da olsa, üyelerine karşı imha amaçlı operasyon düzenlemek provokasyondur. Bunun terörle mücadele ile alakası yoktur. Orada bir katliam yaşanmıştır, bunu herkes böyle bilsin. Ateşkes dönemlerinde ateşkes ilan etmiş örgütlere karşı, bu şekilde davranılamaz. Bu uluslararası hukukun ihlalidir. Vicdanların, ahlaki siyasetin, dibe vurduğunun göstergesidir.''

Demirtaş, bölgede 30 yıldır haddinden fazla kan aktığını, çok büyük acılar yaşandığını, sıkıntıların bütün Türkiye'nin yaşadığını, ancak ateşin düştüğü yerin Güneydoğu olduğunu belirtti.
''40 bin insanın ölümünden söz ediyorlar, bunlardan 35 bini Kürt gencidir. Bu topraklarda yas görmemiş, çatışmalarda, savaşta, evladını kaybetmeyen aile kalmadı. Biz halkımızın bayramını coşkuyla kutlayamıyoruz. Çözüm bekliyor ve biz siyasetçiler de çözüm arayışı içerisindeyiz, savaşı durdurmaya çalışıyoruz. O insanları sağ salim dağdan indirmeye çalışıyoruz. Ama birileri ısrarla bu gençleri öldürmeye çalışıyor. Dolayısıyla bizim şu andaki barış arayışlarımızı da ciddi anlamda sekteye uğratan ve ateşkes sürecini de bize göre çok ciddi bir tehlikeye atmış bir gelişmedir'' diyen

Demirtaş, Başbakan'ın acil bir şekilde açıklama yapması gerektiğini söyledi.
Gazetecilerin Hakkari ve Şırnak'ta imamların öldürülmesi ile ilgili sorusunu yanıtlayan Demirtaş, ''Hakkari'de de, Şırnak'ta da, öldürülen imamlarla ilgili kim öldürmüşse bilmiyorum. Kim öldürmüşse açıkça kınıyorum. İmamlara, sivillere yönelik bu tür saldırılar asla tasvip edebileceğimiz şeyler değildir. Asla kabul edilmez, hangi amaçla yapılmış olursa olsun. Sorumlularının da açığa çıkmasını istiyoruz'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler