Beşiktaş’ın ‘Pando Amca’sı hayata veda etti

Pando Kaymak Kahvaltı Dükkanı’nın sahibi Pando Amca, 94 yaşında hayata gözlerini yumdu. Yeğeni Lüben Sestakof, amcasının uzun süredir tedavi gördüğü Balıklı Rum Hastanesi’nde yaşlılığa bağlı olarak çoklu organ yetmezliğinden önceki gün akşam saatlerinde hayatını kaybettiğini belirtti. Shestakof, “Amcam böbrek dahil birçok rahatsızlık yaşıyordu. Son bir yıldır da sarı ışık nedeniyle tedavi edilemediği için gözleri görmüyordu. Dün 17.00 sıralarında hayatını kaybetti” dedi. Shestakof için perşembe günü Feriköy Bulgar Kilisesi’nde cenaze töreni düzenlenecek. 

Kentin hafızasıydı

Yazar Prof. Dr. Artun Ünsal, Pando Amca’yı kentin hafızasıydı diye anlatıyor: “Bu tür insanlar sözlü tarihtir. Görgü ve deneyim yüklüdürler. Benim Lokantalarım adlı kitabımın son baskısında, dükkanı kapalı olduğu halde Sütçü Pando diye inatla yazdım. Şöyle dedim: Pando dostumun kiracısı olduğu küçük bina satıldı. Rant avcıları Beşiktaş Çarşısı’nın incisi tarihi kaymak ve sütlerin yaşlı sahiplerini yerinden ettiler. Pando gitti. Yeri gitti.Dükkanın üzerindeki grafitileri gördükçe gözlerim yaşarıyor... Pando, bana gerçek Silivri yoğurdunun tarifini verdi ve üşenmeden gözlerimin önünde saatler boyu o yoğurdu yaptı...” Pando’nun dükkandan çıkarıldığı için çok üzgün olduğunu dile getiren Ünsal, “Bu adam yaşamayacak ölecek dedik. O küçücük dükkan bir mabetti. Tek düzeleşen bir yerde eski olmasına karşın özgündü. Geleceğe dönüktü aynı zamanda. Müşterilerinin daha fazlası gençlerdi... Ondaki kaymak en iyi kaymaktı... Orası onun hayat öpücüğüydü. Buna karşılık o da bize sevgi veriyordu, geçmişi veriyordu” diyor.

Pando adı sürmeli

Pando’nun tahliye edildiği dönemde avukatlığını yapan Bekir Berk Çektir, şu an kapalı olan dükkanın tarihi önemi olduğunu, Pando isminin devam etmesi gerektiğini vurguluyor. Pando Amca ile sohbetlerinden hatırladıklarını aktaran Çektir, devam ediyor: “Bir keresinde, şöyle demişti: ‘Bu gördüğün mermer tezgah 6-7 Eylül olaylarında çatladı.’ Hatta Atatürk, Akaretler’de oturduğu dönemde Pando’nun dükkanında kahvaltı yapmış... Mülk sahibi de avukattı. Pando amcayla tanıştırmak istedik. Boşaltmaması için çok uğraştık ikna edemedik. Orayı dönerci dükkanı yapmak istediklerini söylemişlerdi ama eski eser olduğu için sanırım Antılar Kurulu istedikleri gibi tadilata izin vermemiş. Dükkanı boşalttıktan sonra Pando Amcayla bir kaç kere konuştuk. Kalbinin kırıldığını söyledi. Pando Amca Bulgar mandıracılık kültüründen geliyor. Adı yaşamalı.”

‘Kimse kimseyi ayırmadı’

Pando Amca ile söyleşimiz 9 Eylül 2006 tarihinde Cumhuriyet Haftasonu Eki’nde yayımlanmıştı. Pando Amca o zaman 82 yaşındaydı. Müşterilerini kıramadığı için mesleği sürdürdüğünü, eşi Yoanna ile birbirlerini dinlendirdiklerini anlatmıştı. İnsanlardaki değişimi ise şöyle özetlemişti: “Bu arka sokakta doğdum ben. O zamanlar herkes birbirini tanır, kapısına giderdi. Rum, Ermeni, Türk bir aradaydı. Kimse kimseyi ayırmazdı... Eskiden paranın da kıymeti vardı şimdi o da yok. Şimdiki insanlar çok bilmiş mi çok bilmemiş mi oluyor. Şimdi her şey karışık, bir özür bile yok. İnsanları eğitmeye bakıyorum lakin olmuyor. O iş bitti! Görüşleri başka!” Eşi Yoanna ise gördükleri sevginin sırrını vermişti: “Biz de müşterilerimizi, insanları seviyoruz. Hile yok.”