Beyaz Saray’da alarm

ABD genelinde geçen salı gününden bu yana devam eden George Floyd’un polis tarafından öldürülmesine karşı gösteriler başkent Washington’da hafta sonuna damgasını vurdu.

Yayınlanma: 02.06.2020 - 02:00
Beyaz Saray’da alarm
Abone Ol google-news

Floyd’u gözaltına alırken orantısız şiddet uygulayarak ölümüne sebebiyet vermekle suçlanan eski polis Derek Chauvin’in hakim karşısına çıkması öncesinde on binlerce kişi Washington’da sokaklara çıktı. Protestolara polisten müdahale geldi. ABD basınına yansıyan haberlere göre ise geçen cuma günkü eylemler sırasında Başkan Donald Trump gizli servis tarafından sığınağa götürüldü. 

Trump’ın yanında eşi Melania ile küçük oğlu Barron’un da olduğu ileri sürüldü. Kimi kaynak Trump’ların Beyaz Saray’ın altındaki sığınakta bir saat kaldığını iddia etti. 

Öte yandan Trump’ın telefonda görüştüğünü söylediği George Floyd’un kardeşi Philonise Floyd, konuşmasının pek iyi geçmediğini anlattı. MSNBC kanalına konuşan Floyd, “Bana konuşma şansı bile vermedi. Sanki ‘Senin ne diyeceğini duymak istemiyorum’ der gibi sözümü kesip durdu” dedi.

PEKİN: NEFES ALAMIYORUM!

Dünya gündemine giren gösterilerde, Çinli üst düzey yetkililer ise ABD’li isimlerin eylemlerle ilgili yorumlarını Hong Kong olaylarıyla karşılaştırarak eleştirdi. 

Çin Dışişleri Sözcüsü Hua Çunying, Twitter paylaşımında ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Demokrat Nancy Pelosi’nin Hong Kong eylemlerine verdiği desteği hatırlattığı gönderisinde ABD’deki eylemlerde öne çıkan “Nefes alamıyorum” sloganına yer verdi. 

Çin Komünist Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Global Times’ın Genel Yayın Yönetmeni Hu Şicin de, “Hong Kong isyancılarının Amerikan eyaletlerine sızdığından şüpheliyim. Polis karakollarına saldırmak, dükkânları parçalamak, yolları engellemek, kamu tesislerini işlevsizleştirmek, bunların hepsi onların protestolardaki rutini. Şiddetli Hong Kong isyanlarının ABD’de şiddetli protestoların beyni olduğu açık” mesajını paylaştı. 

‘TERÖR’ GÖZDAĞI

Sürekli olarak medyayı ve provokatörleri suçlayan ABD Başkanı Trump’ın, son olarak gösterilerin sorumlusu olarak gösterdiği Antifa’yı terör örgütü olarak ilan edeceğini açıklamasının yankıları sürüyor. Antifa üyeleri kendilerini ilk olarak 2017 yılında Charlottesville’de neo-Nazi ve beyaz ırkın üstünlüğünü savunanlar tarafından organize edilen “Sağı Birleştir” yürüyüşüne karşı başlatılan protestolarda duyurdu. Grup ırkçılık, ayrımcılık, yabancı düşmanlığına karşı çıkıyor. Antifa mala zarar verme ve bazen fiziksel şiddet olmak üzere militanca protesto yöntemlerine yönelebiliyor. Trump’ın çıkışına karşın federal hükümetin kanunen yabancı organizasyonlarda yaptığı gibi tamamen yurt içinde kurulmuş bir organizasyonu terörist olarak ilan etme yetkisinin bulunmadığı yorumları yapılıyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler