'Bugünkü felaketin payı sendikasızlaştırmak'

Sendikadan yapılan yazılı açıklamada, Eti Gümüş A.Ş'ye ait tesiste 3 kademeli siyanürlü atık su barajındaki setlerden birinin çökmesi, ikincisinin de zarar görmesi nedeniyle siyanür yayılım tehlikesiyle karşı karşıya olunduğu belirtildi. Özelleştirmeyle birlikte ETi Gümüş A.Ş'deki deneyimli çalışanların işten çıkarıldığı, yerine düşük ücretli ve çoğu deneyimsiz işçilerin alındığı ileri sürülen açıklamada, sendikal örgütlenme girişimlerinin de çeşitli baskı ve politikalarla engellendiği savunuldu.

İşverenin, üretimi zaman içerisinde iki katına çıkarmasına rağmen, atık havuzlarının bakım ve rehabilitasyonu dikkate almadığı kaydedilen açıklamada, işverenin, atık havuzlarını devraldığı 2003 yılındaki haliyle bıraktığı, çevre ve insan sağlığını hiçe sayan bir yaklaşım içerisine girdiği iddia edildi. Şirket kamu işletmesiyken sendikal örgütlülüğün var olduğu hatırlatılan açıklamada, şunlar ifade edildi:

''Bu dönemde kamu işletmesi olmasının verdiği kamusal sorumluluk kadar, sendikanın iş yerinde var olmasından kaynaklanan yerinde ve sürekli denetim nedeniyle işletmede gerek iş sağlığı-güvenliği, gerekse çevre güvenliği-sağlığı konularında etkin bir iç denetim mekanizması işlemekteydi.

Özelleştirmeden sonra sendikalı işçilerin hemen hepsi işten çıkarılarak ve iş yerine yeni alınan işçilerin sendikaya üye olmaları her türlü baskıyla engellenerek iş yerindeki sendikal örgütlülük yok edilmiştir. Böylece, bir yandan kamusal sorumluluk ortadan kalkarken diğer yandan sendikanın sağladığı yerinde ve sürekli denetim olgusu da ortadan kalkmış, bugünkü felaketin eşiğine gelmiştir.''

Açıklamada, geçmişte olduğu gibi bu işletmenin çevreye duyarlı, insan emeğine saygılı, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini eksiksiz alınmış bir işletme olarak üretime devam etmesi için sendikal örgütlenme çalışmalarının sürdürüleceği belirtildi.