Buz gibi sözler

Erdoğan’ın Dolmabahçe Sarayı’nda kadın örgütü temsilcileriyle demokratik açılımla ilgili olarak önceki gün yaptığı toplantı gergin geçti. Bir katılımcı, “Bir yanınıza şehit anneleri, bir yanınıza Cumartesi Anneleri’ni alarak terörün çözümü konusunda topluma mesaj verin” önerisinde bulundu. Toplantının açılış konuşmasında Arjantin’de faşist cunta döneminde mücadele veren Mayıs Anneleri’ni örnek gösteren Erdoğan’ın, Cumartesi Anneleri için “Ne iş yaptıklarını bilmiyorum, Cumartesi Anneleri birileri tarafından kullanılıyor” demesi dikkat çekti.

Bazı kadın temsilcilerin, toplantıda kadınların sadece “annelik” özelliği nedeniyle anılmasını eleştirmesi üzerine Erdoğan, “Ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum. Onun için fırsat eşitliği demeyi tercih ediyorum. Kadınlar ve erkekler farklıdır, birbirinin mütemmimidir” dedi. Erdoğan’ın bu sözleri salonda buz gibi havanın oluşmasına neden oldu. Anayasa Platformu kurucu üyesi Hülya Gülbahar, bazı temsilcilerin “Bu söylemden dolayı kırılabiliriz” dediklerini belirterek, “Bu açıklama hepimiz için soğuk duş etkisi oldu” dedi.

Toplantıda, anadilde eğitim konusu gündeme gelirken, Erdoğan, bunun mümkün olmadığını söyledi. Gülbahar, seçimlerde kadına kota getirilmesini isterken, “Avrupa Konseyi’nin tavsiye kararları var, Türkiye’nin bunlara uyması gerek” dedi. Erdoğan ise “Avrupa Konseyi kararı bizi bağlamaz” dedi. Gülbahar, Erdoğan’ın terörle mücadele kapsamında bölgeye yatırım yapılması dışında hiçbir öneriye sıcak yaklaşmadığını söyledi.

Erdoğan, seçim barajının düşürülmesi yönündeki önerilere ise, “Baraj tartışılabilir. Ancak şu anda Türkiye’nin istikrar için bir süre daha tek parti ile yönetilmesi lazım” dedi. Gülbahar, “Yüzde 10’luk barajın 28 yıldır uygulandığını, bunun sadece 11 yılında ülkenin koalisyonlarla yönetildiğini, baraj düşürülse de bir partinin tek başına iktidara gelebileceğini” söylediklerini, ancak salonda mikrofon sistemi olmadığı için seslerini duyuramadıklarını belirtti.

Bazı katılımcılar, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması önerisini gündeme getirdi. Erdoğan, memur, asker ve milletvekilleri dokunulmazlıkları paket olarak gelirse tartışabileceklerini söyledi. Bir katılımcı, kamusal alanda Kürt kimliğinin başörtülü kadınlar kadar meşru görülmediğini belirtirken; Erdoğan, “Böyle bir sorun yok” dedi.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, Erdoğan’ın kadınlardan halkoylamasında anayasa paketine destek beklediklerini vurguladığını, KCK tutuklamalarını onaylamadığını söylediğini belirtti. Kadın Dayanışma Vakfı kurucu üyesi Nazik Işık, “Toplantıda tansiyonun yükseldiği tartışma ortamı da oldu. Anadilde eğitim ve Avrupa Konseyi kotayla ilgili tavsiye kararlarıyla ilgili konuşmalara müdahale etti. Başbakan’ın ‘kadın erkek eşitliğine inanmıyorum’ açıklaması, salonda buz gibi bir rüzgâr estirdi. Bunun yanında Başbakan’ın sert üslubuyla da konuştuğu anlar oldu” dedi.

Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Sema Kendirci de Başbakan’ın ‘kadın erkek eşitliğine inanmıyorum’ sözlerinden birçok katılımcının büyük şaşkınlık duyduğunu belirtti. Bir katılımcının Türkiye’de kadın sığınma evlerinin yetersizliğine vurgu yapan sözlerine Başbakan, “Bu ‘sığınma’ kelimesinden rahatsız oluyorum. Bizim kadınımız sığınamaz” diye tepki gösterdi.