Çocuk gözüyle Balyoz davası

Balyoz Davası’nın tutuklu sanıklarının eşleri ve çocukları, kamuyonda birçok yönü tartışılan Özel Yetkili Mahkemeleri ve iddiaları değerlendirdi. Deniz Kurmay Albay Ercan İrençin’in ilkokul öğrencisi kızı Pelin İrençin mahkeme hayetinin davaları dinlemediğine dikkat çekerek “Hakimler ve savcılar mahkemede uyuyorlar. Babam hakkındaki suçlamalara karşı nasıl savunma yapacak” dedi. Emekli Tümamiral Ali Semih Çetin’in eşi Nilüfer Çetin ise “40 yılını bu ülkeye vermiş insanlar, namususuz muamelesi görüyor. Hukunun olmadığı yerde adalet olmaz. 15 gün sonra kızımız evlenecek ancak babası yanında yok. Gerçek olmayan delillerle ailelerde cezalandırılıyor” diye konuştu.

Balyoz Davası’ndan yargılanan subay eşlerinin oluşturduğu “Vardiya Bizde Platformu” tarafından Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması ve bu mahkemelerde yargılanan asker ve davalarda tutuklu bulananlan asker, gazeteci ve aydınların serbest bırakılması istemiyle Cuma günü Silivri Cezaevi önünde kurulan nöbet çadırı sürüyor. Nöbet çadırında ÖYM’deki yargılamalara ilişkin gazetemize konuşan asker aileleri tutuklu bulunan subayların somut delillerinin dikkate alınmadığını söylediler. Deniz Kurmay Albay Ercan İrençin’in kızı Pelin İrençin, babasının hiç bir suçu olmadğını ve tek suçunun Atatürk’ün ordusunda görev yapmak olduğunu belirterek “Babamın suçu yok. Bu suçlamaların hepsi sahte. Babam Atatürke bağlı olarak görev yaptığı için tutuklandı. Ortada hiç bir şey yokken kaç aydır babamdan ayrıyım. Mahkemede hakim ve savcılar  uyuyorlar yada başka şeylerle ilgileniyorlar. Kendini savunmaya çalışan insanların savunmasını dikkate almıyorlar. Babamların duruşmalarının canlı yayınlanmasanı istiyorumki gerçekler görünsün” dedi. Mahkeme heyetinin davaları biran önce sonuçlandırmasını isteyen İrençin, “Gerçek anlamda delilleri varsa davayı biran önce sonuçlandırsınlar .Yoksa babamı serbest bıraksınlar. Artık babamın yanımda olmasını istiyorum” diye konuştu.

Ercan İrençin’in eşi  Serpil İrençin de bu zamana kadar hiç bir duruşmayı kaçırmadığını kamuoyunun gerçekleri görmesi için duruşmaların televizyonda canlı olarak yayınlanmasını istedi. Serpil İrençin, “Burada subayların somut verileri dikkate alınmıyor. Benim Türk adaletinden artık hiç bir beklentim yok. 7 ay geçti ve dijital verilerle yargılama yapılıyor. Peki neden bizim eşlerimizin ortaya koyduğu somut deliller kabul edilmiyor” dedi.

“Kızımın düğününde babası yok”

Eşinin yaklaşık 1 yıldır Hasdal Cezaevi’nde yattığını belirten Emekli Tümamiral Ali Semih Çetin’in eşi Nilüfer Çetin artık Türk adaleti yerine ilahi adalete sığındıklaranı söyledi. Bu ülkeye 40 yıldan fazla hizmet veren subayların bu şekilde suçlamalarla tutuklanması gerektiğini kaydeden Çetin, “Türkiye rejim değişikliğine gidiyor. Biz ayrılığa alışığız ancak insanlar sindirildi ve seslerini çıkarmıyorlar. BOP’un gerçekleştirilmesi için ordunun güçsüzleştirilmesi ve Atatürkçülerin susturulması gerekiyordu. Ancak henüz başarılı olamadılar. Türk ordusundan o ruhu söküp alamazlar. Türk halkı cumhuriyetine sahip çıkmalı” dedi. 15 gün sonra kızlarının düğünü olacağını kaydeden Çetin, “Türkiye’de hukuk çökmüş durumda ve artık adalet beklemiyoruz. Kızımın düğünü var ve eşim içeride bu anı yaşamayacak. 1 kez iptal etmemize karşı eşim artık ertelenmesini istemiyor. İnsanlara en mutlu gününde işkence çektiriyorlar” diye konuştu.

ABD’den torunlarımız geldi dedelerini göremiyor

Emekli Tümamiral Taner Balkış’ın eşi Işıl Balkış ise hukukun olmadığı yerde hukuk arıyorum diye feryat etmeninin bir anlamı kalmadığını vurgulayarak “Amerikadan 2 tane torunum dedelerini görmeye geldi, ancak göremiyorlar. Türkiye’de Kemalist ulusalcı cumhuriyeti yıkmak için çalışıyorlar. Birileri artık çıkıp gerçekleri söylemek zorunda” dedi. Tuğamiral Osman Kayalar’ın eşi Bensu Kayalar da buradaki davaların siyasi olduğunu, savcıların iktidar tarafından yönlendirildiğini söyledi. Kayalar, “ÖYM kaldırılması için bugün buradayım. Adalet Bakanlığı’na davalların televizyondan yayınlanması için topladğımız 50 bin imzayı yolladık ancak yanıt gelmedi. Yukarıdan emir gelene kadar ÖYM’lerin burada tutuklu bulunan subaylar, gazeteci ve aydınlar hakkında bir karar vereceğini sanmıyorum” ifadelerini kullandı.