Copello ünvanını korumayı hedefliyor

2014'te Türk vatandaşlığına geçerek ay-yıldızlı formayla yarışmaya başlayan 31 yaşındaki sporcu, Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da yapılan 2016 Avrupa Atletizm Şampiyonası'nda 400 metre engellide altın madalya kazandı. Ardından Brezilya'da organize edilen 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'nda aynı kategoride bronz madalyayı boynuna takan Küba asıllı milli atlet, İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen 2017 Dünya Şampiyonası'nda 400 metre engellide bu kez gümüş madalya elde etti.

Bu sezon hafif problemler ve sakatlıklar yaşadığını aktaran milli atlet, "Ama şu anda Avrupa Şampiyonası'na yüzde 100 hazırım. Hayal gibi görülen madalyalara sahibim. Bütün büyük organizasyonlarda madalya kazandım. 2016 Avrupa Atletizm Şampiyonası'ndaki başarımı tekrarlamak istiyorum. Daha önce de söz verdiğim gibi, şampiyonada altın madalyayı kazanmam halinde yüksek sesle İstiklal Marşı'nı okuyacağım." ifadelerini kullandı.

İkinci kez Avrupa şampiyon olabilmek için Almanya'da piste çıkacağını vurgulayan Yasmani Copello Escobar, "Berlin'de Türk seyircilerin desteğini almak çok önemli. Statta onları gördüğüm zaman çok memnun olacağım. Türk bayrağını dalgalandırarak şampiyonayı gururla tamamlamayı hedefliyorum." diye konuştu.

"Türk kültürüne aşığım"

İspanya'da tanıştığı yardımcı antrenörü ve aynı zamanda tercümanlığını da yapan Elif Copello Escobar ile geçtiğimiz şubat ayında evlenen milli sporcu, başarısının yüzde 60'ını eşine borçlu olduğunu kaydetti.

Türkiye'yi çok sevdiğini aktaran Yasmani Copello, "Türkiye'ye geldiğim ilk andan itibaren buranın büyüsüne kapıldım. Kendimi Türkiye'ye ait hissediyorum. Türk kültürüne aşığım. Eşim birçok konuda bana yardım ettiği için Türk kültürünü daha iyi tanıdım. Başarımın yüzde 60'ını eşime borçluyum. Eşim, her zaman teknik ve mental anlamda bana destek oluyor. Beraber işimizi yapmaya çalışıyoruz." şeklinde görüş belirtti.

Küba ve Türk kültürünün birbirinden çok farklı olmasına rağmen sıkıntı yaşamadığını aktaran Yasmani Copello Escobar, "Buradaki örf ve adetlerin Küba'da 1940-1950'dekilere benzediğini öğrendim. Türkiye'nin kültürüne aşık olduğum için bu gibi şeyler benim için problem olmadı. Hayatımın en güzel dönemlerinden birini yaşıyorum. Spor hayatım tarihte yerini alacak ama eşimle yaşadığım bu mutluluğum sonsuza kadar sürecek." değerlendirmesinde bulundu.