'Cumhuriyet'e atılan bombayla ilgili malumatım yok'

Birinci ergenekon davasının bugünkü duruşmasında, Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombaların verildiği iddia edilen Ataşehir'deki toplantının yapıldığı evin bulunduğu sitenin eski market işletmecisi Mehmet Ölçer ile Alparslan Arslan'ın ev arkadaşı tanık olarak dinlendi.

'Cumhuriyet'e atılan bombayla ilgili malumatım yok'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 25.10.2010 - 17:27

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki duruşmada dinlenilen Mehmet Ölçer, Ataşehir'deki toplantının yapıldığı iddia edilen Recep Özkan'a ait evin bulunduğu sitede 1998-2008 yıllarında market işlettiğini ancak şimdi fırıncılık işiyle uğraştığını söyledi.

Recep Özkan'ın 18 numarada oturduğunu ifade eden Ölçer, ''Özkan benim müşterimdi ve günde 2-3 kere gelir alışveriş yapardı. Market ile Recep'in ev sahibi aynı kişiydi. Recep, kirasını bana teslim ederdi. Ben de mal sahibine verirdim'' dedi.

Polis ekiplerinin 22 Ocak 2009'da işlettiği fırına gelerek kendisine bazı fotoğraflar gösterdiğini belirten Ölçer, gösterilen resimlerde Recep Özkan dışında kimseyi tanımadığını kaydetti.

Ölçer'in, polislerin 2 kez gelerek ifadesine başvurduğunu anlatması üzerine Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, dava dosyasında sadece 22 Ocak 2009 tarihine ilişkin yazılı ifade tutanağı bulunduğunu, polislerin 2 kez geldiklerinden emin olup olmadığını sordu.

''Eminim. İkinci gelişlerinde ramazan ayıydı'' yanıtını alması üzerine ''Dosyada sadece bir ifadeniz var. İkinci geldiklerinde farklı soru sordular mı? Farklı fotoğraf gösterdiler mi?'' sorusunu yönelten Şengün'e Ölçer, hemen hemen aynı soruların sorulduğunu söyledi.

Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, dava dosyasında bulunan ve Danıştay davasında adından bahsedilen, aralarında Veli Küçük ile Muzaffer Tekin'in de bulunduğu, çoğu dava sanığı 18 kişinin fotoğraflarının yer aldığı dosyayı tanık Ölçer'e gösterdi ve ''Bu kişilerden apartmana girip çıkan var mıydı?'' diye sordu. Ölçer de sadece Recep Özkan'ı tanıdığını belirtti.

Şengün, Ölçer'e, duruşmada bulunan tutuklu sanıklara bakmasını ve aralarından bazılarını tanıyıp tanımadığını söylemesini istedi. Ölçer, bunun üzerine, sanıkların bulunduğu yere yönelerek bir süre baktıktan sonra kimseyi tanımadığını kaydetti.

Duruşmada söz isteyen tutuklu sanık Zekeriya Öztürk'ün 'işlettiği market ile apartman kapısı arasında ne kadar mesafe bulunduğu' sorusu üzerine Ölçer, yaklaşık 10 metre olduğunu söyledi.
 

Alparslan Arslan arkadaşı Kaya

Danıştay cinayeti davasının tutuklu sanığı Alparslan Arslan'ın Üsküdar'daki evinde Orhan Kadı ile birlikte ev arkadaşı olan Fethullah Kaya da hukuk fakültesini yeni bitirdiğini ve avukatlık stajını başlatmak üzere olduğunu belirterek, Alparslan Arslan'la Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1. sınıftayken 2002 yılında arkadaşları aracılığıyla tanıştığını söyledi.

Kaya, 4. sınıfta ev sorunu yaşadığı sırada Alparslan Arslan'ın Üsküdar'daki evinde yer olduğunu belirterek kendisini davet ettiğini kaydetti.

Danıştaya silahlı baskın gerçekleştirilen 17 Mayıs 2006 tarihinde aşırı derecede hasta olduğu için evde yattığını ifade eden Kaya, ''Saat 10.45 sıralarında televizyonda son dakika olayının anlatıldığını gördüm. Alparslan Arslan adına daha önce sahte kredi kartı, sahte kimlik çıkarmışlardı. Yine öyle bir durum zannettim. Hatta ilk anda görüntülerinden de tanımadım'' dedi.

Fethullah Kaya, olayın duyulmasından sonra Alparslan Arslan'ın arkadaşlarının Ankara'da toplandıklarını öğrenmeleri üzerine Recep Özkan ve Orhan Kadı'nın Ankara'ya gitmeye karar verdiklerini bildirdi.

Babasının olayı duyması üzerine kendisini arayarak hemen memleketi Kırıkkale'ye dönmesini istediğini belirten Kaya, ''O yüzden onlarla Ankara'ya yola çıktım. Ankara'ya geldiğimizde Alparslan Arslan'ın avukatı memlekete gidersem kaçak durumuna düşeceğimi, eve dönüp ifade vermemiz gerektiğini söyledi. Sabaha karşı İstanbul'a döndük. O gece Ataşehir'de bir evde 1-2 saat dinlendikten sonra bizim eve döndük. Eve gittiğimizde polisler bizi karşıladı'' dedi.

''Perşembe akşamları hep beraber Kurtlar Vadisi izledik"

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in sorusu üzerine Marmara Üniversitesi Göztepe Yerleşkesi'nde ülkücü öğrencilerin düzenlediği pikniklere Arslan'ın da geldiğini, kaldıkları evin terasında da bir araya gelip çay içip bir şeyler yediklerini söyleyen Kaya, ''Perşembe akşamları hep beraber Kurtlar Vadisi dizisini izlemek için evde toplanılırdı. Alparslan Arslan, Süleyman Esen, Teoman Ekşioğlu, Niyazi, Nejat, Selahattin birlikte seyrederdik. Çiğ köfte, kıymalı makarna, et falan yapardık. Yemekleri genellikle ben yapardım, en küçükleri bendim, sohbetlere pek katılmazdım'' diye konuştu.

Arslan'ın namaz kılıp kılmadığı sorulan Kaya, Alparslan Arslan'ı ilk tanıdığında namaz kıldığını görmediğini ancak Arslan'ın daha sonra namaz kılmaya başladığını söyledi.
Kaya, Savcı Pekgüzel'in ''Alparslan Arslan'ın ev arkadaşısınız. Cumhuriyet Gazetesi'ne bomba atılan 5 Mayıs, 10 ve 11 Mayıs günlerinde değişiklik görmediniz mi? Türban, 'domuza baş örtüsü' karikatürü, Danıştayın türban kararı ya da Vakit Gazetesi'nin 'İşte o hakimler' başlıklı haberlerinden bahsetti mi?'' sorusuna da ''Vizelere girip çıktıktan sonra mayısın ilk haftasında dönmüştüm. Bu konularla hiç ilgilenmiyordum. Türban beni hiç ilgilendirmez'' cevabını verdi.
 

''Alparslan Arslan agresif biri"

Kaya, ''Alparslan Arslan'ı tanıdığın kadarıyla nasıl biriydi? Psikolojisinde son zamanlarda sorun var mıydı? Kiminle sırlarını paylaşıyordu?'' sorularına da şu yanıtı verdi:
''Alparslan Ağabey çok agresif biri. Bazen hiç konuşmazdı. Sinirli olduğu zaman bir şey sormuyordum, o da konuşmak istediği zamanlarda gelip benimle şakalaşıyordu, ondan sonra konuşmaya başlıyordum ben de ama sırlarını asla kimseye anlatmazdı. Bütün arkadaşlarıyla aynı mesafede duruyordu. Hiçbir sırrını kimseyle paylaşmayan bir insandı. Bazen düşünüyordum, 'bu insanın hiç mi sıkıntısı olmaz, derdi, gamı olmaz, neden anlatmıyor' diye soruyordum kendime ama çok içine kapanık birisi, asla hiçbir şeyini anlatmaz.''

Pekgüzel'in, ''Alparslan Arslan, ifadesinde bombaların mavi bir çantada olduğunu, tabancaların da evde bulunduğunu Fethullah Kaya ile Orhan Kadı da görmüştü'' demesi üzerine Kaya, ''Hayır, ben öyle bir şey görmedim, görseydim o evde kalmazdım, hatta İstanbul'da kalmazdım'' dedi.

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin sorusu üzerine de Kaya, ''Memleketten döndüğüm tarihlerde bir gün eve gittim. Cumhuriyet Gazetesi kanepenin üzerinde açılmıştı, şaşırdım. Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombanın haberi yapılan orta sayfalar açılmıştı'' diye konuştu.

Kaya, Özese'nin ''Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombalarla ilgili ne biliyorsunuz?'' sorusuna da ''Hiçbir malumatım yok. Bu tür konular beni alakadar etmez'' yanıtını verdi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Kaya'nın dinlenilmesinin ardından Alparslan Arslan'a ''İfadende bombaları eve getirirken Fethullah Kaya da gördü demişsin ancak Fethullah 'Böyle bir şey görmedim' diyor. Ne diyeceksin?'' sorusunu yöneltti.
Arslan da ''Bilemiyorum. Kesin bir şey söyleyemem. Onun hakkında söyleyebileceğim bir şey yok. 'Fethullah Kaya'nın söylediği doğrudur' da diyemem, 'benim söylediklerim doğrudur' da diyemem. Bütün ifadelerimde 'hatırladığım kadarıyla, kesin olmamakla birlikte' demiştim''
diye konuştu.
 

Perinçek'ten açıklama

Bu arada, duruşmada Ölçer dinlenildiği sırada, salonun güvenliğinden sorumlu jandarma görevlisinin Başkan Şengün'e bir kağıt uzattığı görüldü.

Başkan Şengün, kağıdı inceledikten sonra ''Doğu Perinçek, sizi hastaneden istiyorlar, röntgenleriniz bozuk çıkmış'' dedi.

Perinçek, Silivri Devlet Hastanesine sevk edildi. Burada bir süre kalan Perinçek, yaklaşık 2 saat sonra duruşma salonuna geri döndü.

Doğu Perinçek, geçen hafta tutuklu sanık Osman Yıldırım tarafından uğradığı fiili saldırıya ilişkin olarak avukatları aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, ''ABD ve Haçlı gericilik Türkiye'yi parçalıyor, cumhuriyeti yıkıyor, Danıştay yargıcını katlediyor. Bir yumruk da bize gelmiş, çok değil. Arkasındaki gücü biliyoruz'' ifadelerini kullandı.

Duruşma yarına ertelendi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler