Filenin Sultanları...

Filenin Sultanları...
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.10.2011 - 06:15

Voleybol milli takımımız, Avrupa’nın ortasında Belgrat’ta, birbirinden güzel maçlar çıkararak Bayanlar Avrupa Şampiyonası’nda 3. oldu. Bronz madalya kazanarak milli marşımızı çaldırdı ve Türk bayrağının onurla dalgalanmasını sağladı.

Bu başarı küçümsenmeyecek, çok önemli, çok büyük bir başarıdır.

Bayan voleybol takımımız rakiplerini birer birer devirerek bu noktaya geldi. Güçlü takım Sırbistan’ı kendi sahasında, hele çok etkin, heyecanlı Sırp seyircisinin önünde yenebilmek kolay değildir. Ama onlara da kök söktürdüler, Türk voleybol takımının çok güçlü olduğunu ispat ettiler.

Son maçta, Avrupa 3.’lüğünü çok kuvvetli İtalyan milli takımından kopararak aldılar. Adeta İtalyan milli takımını eze eze bu başarıya ulaştılar.

İşte tüm bunlar için bu efsane takıma “Filenin Sultanları” adı veriliyor.

Cumhuriyet okuyucusu çok dikkatli ve duyarlıdır. İnanıyorum ki, spor sayfasında yer alması gereken bu yazı neden siyaset ve toplumsal sorunların tartışıldığı ikinci sayfada, olaylar ve görüşler sütununda yer alıyor sorusu sorulacaktır.

Evet, bu sorular doğrudur. Ancak kanımca bu yazının yeri spor sayfasından ziyade ikinci sayfadır.

Çünkü “Filenin Sultanları” sadece Avrupa 3.’lüğünü kazanmadılar, aynı zamanda laik Türkiye Cumhuriyeti’nin gücünü ispat ettiler. Çünkü, Belgrat’ta rakiplerini yenerek 3.’lüğe ulaşan kızlarımız aynı zamanda, çağdaşlığın başarısını ortaya koydular...

88 yıl önce kurulan Türkiye Cumhuriyeti, sadece siyasal olarak cumhuriyet rejimini değil, Anadolu’da laik, uygar ve çağdaş bir toplumun yaratılmasını da öngörüyordu. Atatürk’ün temel amacı kadın ve erkeğin eşit olduğu çağdaş ve modern bir toplum yaratmaktı...

Bu amaçlar bağlamında, kimi konularda tartışmalı durumların ortaya çıktığı günümüzde, voleybolcu kızlarımız çağdaş bir toplumun tartışılmaz simgesi olarak ortaya çıkmışlardır.

Aşağıdaki sorular önemlidir ve yanıtları da kendi içerisindedir.

• Böylesi modern bir bayanlar voleybol takımını Ortadoğu’da başka bir Müslüman toplumu çıkarabiliyor mu?

• Böylesi uzun çalışmalar, antrenmanlar ve uğraşlardan sonra, takım olarak Avrupa’ya gidip çağdaş giysiler içerisinde oyun oynamalarına başka bir Ortadoğu ülkesinde izin verilebiliyor mu?

• Kadınların araba kullanmalarının bile tartışıldığı, kadınların sadece çocuk yetiştirmek için evlerde oturmaları gerektiği Ortadoğu ülkelerinde dayatılmıyor mu?

• Eğer, Atatürk’ün kurduğu laik Cumhuriyet rejimi olmasaydı, onun yarattığı fiziksel ve manevi ortam ve olanaklar olmasaydı, böylesi bir takım gerçekleştirilebilir miydi?

Bu soruların yanıtları çok net ve açıktır. Öyleyse bayanlar voleybol takımımızın başarısı büyük ölçüde Atatürk cumhuriyetinin bir sonucudur.

Bu nedenle voleybolcu, sporcu kızlarımız aynı zamanda, Atatürk’ün hedef koyduğu çağdaş Türkiye’nin kanıtlayıcıları olmuşlardır.

Onlar sadece sporculuğu değil, çağdaşlığın ve uygarlığın başarısını simgeliyorlar.

Laik ilkelere dayalı, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni içtenlikle alkışlıyorum. Türk toplumuna böylesi zaferleri tatmak olanaklarını verdiği için laik cumhuriyete inançlarımızı tazeliyorum.

Avrupa 3.’lüğünü kazanan voleybolcularımızı Atatürk’ün kızları olarak kutluyorum.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler