Galatasaray kardan buzdan lider çıktı

Öncelikle bu maçı bu zemin ve hava koşullarında oynattığı için Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Sayın Nihat Özdemir'e teşekkür etmek lazım.

Sporcu sağlığını, zemin kalitesini, görsel keyfi hiçe saydı, Türk futbolunun marka değerini bir tık daha alta çekti.

Kendisi, muhtemelen iki parça kar, yağmur gördüğünde evden çıkmayan Nihat Özdemir, futbolcuları bile bile sakatlık riski ile karşı karşıya bıraktı.

Yazık koca Türk futbolunun değeri plastik çay markasının değeri ile eşitlendi, asıl mesleği kamu müteahhitliği olan muktedirlerin elinde!

Gelelim stada; evet stat yetkilileri zemini kardan korumak için her şeyi yaptı birkaç gündür. Öğle saatlerine kadar zeminin üstüne muşamba gerdiler, alttan ısıttılar. Ancak, zeminin üstü açıldığında şiddetini artıran kar ile çatıdan dökülen buzlar stadı hiç temizlenmemiş gibi yapınca babadan kalma yöntemle, insan gücü ile temizliğe girişildi. İşte o noktada da film koptu. Çünkü kramponun bile zarar  verdiği zemine onca adam girince alan  balçığa döndü.

Biz buz ve kar beklerken maçın neredeyse 60 dakikalık ölümü balçıkta oynanandı.

Ne yalan söyleyeyim 1980'li yıllarda eski adıyla İnönü'de maçlara giderdim, bir o zaman vardı böyle balçık, bir de bugün...

O zemin artık kolay kolay adam olmaz. Galatasaray kendine yeri bir maç alanı bulsun; mesela Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynasınlar. En azından stadın adı güzel!

Maça geçersek; bu zeminde futbol oynanmaz. Aklınla, fiziğinle oynarsın, bir de fizik ve geometri bilmen lazım. Top nerede durur, nerede seker, nasıl atılır, kuvvet çarpı mesafe vb.vb.

Galatasaray ilk 15 dakikada bu fizik kurallarını sildi attı. Oyunu rakip yarı alana yığdılar. Fatih Terim'in kupa yenilgisi sonrası bazı isimleri kızağa çekişi işe yaramıştı bu bölümde. Mustafa'yla, Babel'le, Etebo'yla, Kerem'le pozisyon üstüne pozisyon buldular.

Kasımpaşa kalecisi Ertuğrul inanılmaz kurtarışlar yaptı. Demek ki, Boluspor bu oyuncuya yıllarca önce boşu boşuna 1 milyon Avro bonservis parası ödememiş. Eğer sıradan bir kaleci olsaydı maç ilk yarıda 4-0'a gelmişti.

Bu hücum zenginliği skora dönüşmedi ne var ki! Sadece Muhammed Mustafa'nın kafa vuruşunda kalecinin çıkardığı topu Kerem ağlara yolladı maç da 1-0 oldu.

Devre bu sonuçla bittiğinde herkes 2. yarıda Galatasaray'ın farkı açacağını düşündüyse de Muslera'nın sakatlıktan dönüyü sonrası ilk hatasında Kasımpaşa Thelim'le beraberliği yakaladı. Burada stoper hatası vardı. Sonrasında Kerem'in Varga'ya yaptığı bir hareket var; penaltı kokuyordu.

Maç balçık sayesinde 1-1'e takıldığında Fatih Terim risk alıp 5 oyuncu birden değiştirdi. Doğal olarak da Kasımpaşa'nın dengesi bozuldu. Yine gol gelmiyordu ki, Marcao'nun yarattığı karambolde topla kaleci arasına giren Onyekuru, takımına tartışılmayacak bir penaltı kazandırdı. Son haftaların golcü futbolcusu Muhammed Mustafa da fişek gibi bir penaltı ile Galatasaray'ı lider yaptı.

Evet, Galatasaray balçıktan, kardan buzdan lider çıktı.