Gizlenen pazarlık

Şoförleri öldürme tehdidinde bulunan IŞİD’in rehinelere karşılık militanlarını istediği ileri sürüldü.

Yayınlanma: 13.06.2014 - 21:47
Abone Ol google-news

Rehine krizinde 3 günü geride bırakan hükümet, aşiret liderleri aracılığıyla temesa geçtiği IŞİD ile uzlaşma sağlayamadı. IŞİD’den Türk rehinelere karşılık Ankara’ya bir talep iletilmedi. Bu durum, rehine sürecinin çabuk sonuçlanmayabileceği, daha devam edebileceğinin göstergesi olarak yorumlandı. Hükümetin konsolosluk baskınının hemen ardından rehinelerin bırakılacağına ilişkin iyimser açıklamalarına karşın, sürecin uzama sinyallerinin gelmesi, “Bilinmeyen büyük bir pazarlık mı” var sorularına neden oldu. Türkiye, 7 gün gecikmeyle Türk vatandaşlarına Irak’ı terk etmeleri için çağrı yaptı. Dışişleri Bakanlığı, “Musul, Kerkük, Selahattin, Diyala, Anbar ve Bağdat’ta bulunan vatandaşlarımızın can güvenlikleri bakımından her koşulda müteyattız bulunarak, mümkün olan en kısa sürede bu vilayetlerden ayrılmaları ve bu vilayetlere seyahat etmekten kaçınmaları kuvvetle tavsiye edilmektedir” açıklamasını yaptı. Önceki gün saat 22.10’da yapılan seyahat uyarısının geri çekilmesinin ardından dün yapılan açıklamada, Irak’taki Türk vatandaşlarına Bağdat, Basra ve Erbil’deki temsilciliklerle temasa geçilmesi önerildi. Oysa ilk açıklamada, Türklerin Irak’tan ayrılmaları için kullanacakları kara ve hava güzergahları yer almıştı.

Tahliye için koordinasyon

Musul’da Başkonsolosluğu basan IŞİD’in Başkonsolos ve diplomatlarla personeli rehin almasının ardından önceki gün muhalefet partilerini ziyaret ederek bilgilendiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, dün de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın yanı sıra Enerji ve Ulaştırma Bakanları ile Dışişleri Bakanlığı’nda bir koordinasyon toplantısı düzenledi. Toplantıda, hem Irak’tan enerji sevkiyatı, hem de 5 binden fazla mazot taşıyan kamyoncunun durumu ele alındı.

Ankara, 80 rehine kurtulmadan bir operasyona sıcak bakmıyor. Değerlendirmelerde, önceliğin Türk vatandaşları olduğu belirtilirken, diğer yandan da olması bir ABD operasyonu öncesinde Türk vatandaşlarının Irak’tan ayrılması için hazırlıklar yapılıyor. Toplantıda, olası tahliye koşulları da gözden geçirildi. Bu çerçevede, THY, yolcu kapasitesi yüksek uçaklarını ve ek seferlerini Irak’tan ayrılmak isteyen Türkler için hazırlamaya başladı. Önümüzdeki günlerde THY’nin uçaklarının tahliye için harekete geçmesi bekleniyor. Toplantıda, Irak’taki Türk vatandaşlarının tahliyesi için başta uçak seferlerinin arttırılması olmak üzere tedbirler masaya yatırıldı.

Başkonsolosluk ekibi tek yerde

Kaynaklar, IŞİD’in elindeki 49 rehine ile kısıtlı iletişim olanağı sağlanabildiğini belirtti. Başkonsolos Öztürk Yılmaz’ın da, çalışanlarla birarada olduğu, rehinelere yemek sağlandığı ve birlikte tutuldukları öğrenildi. 31 kamyon şoförü ile de iletişimin ayrı bir hattan devam ettiği belirtilirken, sağlıklarının iyi olduğu öğrenildi.

Diplomatik kaynaklar, IŞİD ile doğrudan görüşme yapılıp yapılmadığı sorularına, “Gerekli olan herkesle görüşüyoruz” yanıtını verirken, temasların özellikle Sünni Aşiret liderleri aracılığıyla sürdüğü öğrenildi. Türk rehinelerin önce serbest bırakıldıkları, daha sonra bir başka grubun devreye girdiği iddialarına ise yalanlama gelmedi.

Pazarlık aracısı aşiret liderleri

Hükümet, Türk rehinelerin bırakılması için IŞİD ile hem doğrudan hem de dolaylı temas halinde. Görüşmelerin bir ucunda ise Kürt bölgesinin önde gelenleri var. Aşiret ağaları aracılığıyla kurulan temasa karşın, IŞİD içinde de farklı görüşlerin dile getirildiği haberlerine yer verildi. Hükümete yakın basın organları, Türk rehineler için, IŞİD’in “Onlar rehine değil, misafirimiz” ifadesine yer verirken, diplomatik kaynaklar ise farklı bir tanımlama yaparak, “Onlar rehine değil, alıkonulmuş Türk vatandaşları. Rehine olsalardı bir talep sunulurdu. Sunulmuş bir talep yok ancak vatandaşlarımızın yurda dönmesi için herkesle her düzeyde temas halindeyiz” ifadesini kullandı.

“Türkiye, IŞİD’e göz yumdu”

IŞİD baskını sonrası Irak’taki son gelişmeleri ORSAM’ın düzenlediği konferansa katılan konuşmacılar Cumhuriyet’e değerlendirdi;

Goran Hareketinden akademisyen Serdar Aziz: “Peşmergelerin şuan Kerkük’te çünkü Irak hükümeti güvenliği sağlayamıyor ve güvenlik sağlanana kadar da orada kalacaktır. Bu hükümet ile kürt hükümeti arasındaki bir anlaşmanın sonucu. Şimdi yeni bir dönem ile karşı karşıyayız. Sünni Araplar marjinalleşti. Ordu kaynıyor ve yıllarca eğittikleri ordu 10 gün bile kalamadı. ABD’nin bir operasyonu durumu daha kötü yapabilir. Bence Sünnilerin de kendilerine ait bir federasyon hakkı var. Türkiye, gözlerini kapatarak IŞİD’e göz yumdu. IŞİD önce Suriye’de güçlendi daha sonra bölgeye geldi. Bu süreçte Türkiye de Maliki de hatalıydı, yanlış yaptı.”

Bağdat’taki Hivar El Fikr Enstitüsünden Dr. Ali Abdülemir: “Bu olaylar bizim de emniyet güçlerimize dikkat etmemiz gerektiğini gösterdi. Irak bu bölgeyi yakın zamanda geri alacaktır. Türkiye’nin bu önemli durumda istihbarat gibi yardımı önemli olacaktır, fırsattır. Kerkük’te peşmergenin görev yapmasını Maliki kendisi istedi. Onlar da Irak askeridir. Irak Kerkük’teki varlıklarını bırakmaz.

Selahaddin Üniversitesi’nden Osman Ali: Kürt liderler açıkça ‘geliyor’ dediler ama Maliki ortaklığı bitirmeyi tercih etti. Seçimlerin sonunda en çok kaybeden Türkmenlerdir. Maliki grupları marjinalize etti bunun sonucunda da ordu dağıldı.

Irak İletişim ve Medya Komisyonu Temsilcisi Salem Maskhour: “Irak’ta ciddi bir bölünme söz konusu. Iraklılar, IŞİD’i Suriyelilerin desteklediğini düşünüyorlar. IŞİD, Esad’a karşı mücadele eden gruplara karşı güç kullandı. Türkiye’nin buradaki tutumu kimden yana net değildi. IŞİD; ABD ile bölgesel güçlerin desteği ile büyüdü. Bu güçlerin kimler olduğu belli. IŞİD sünni bir örgüt ise niçin sünnilere saldırıyor. Sünni olan El Nusra cephesiyle savaşıyorlar.”

‘Her gün bir şoför öldürürüz’

Irak’ta 32 Türk şoförü kaçıran IŞİD’in, istedikleri 5 milyon dolarlık fidye ödenmediği takdirde her gün bir şoförü öldüreceği tehdidinde bulunduğu iddia edildi. Bir petrol firmasına bağlı olarak çalışan ve İskenderun Limanı’ndan Musul yakınlarındaki Geyara bölgesindeki bir termik santrala akaryakıt taşıyan 32 TIR şoförü, Musul’u ele geçiren IŞİD örgütü tarafından rehin alındı. IŞİD’in kaçırdığı şoförler için Gaziantep’teki firmayı telefonla arayarak toplam 5 milyon dolar fidye istediği, paranın verilmemesi halinde her gün bir şoförün öldürüleceği ve bir TIR’ın da yakılacağı tehdidinde bulunduğu ileri sürüldü. 100 bin 5 milyon’a çıktı IŞİD’in rehin aldığı şoförlerden bazılarının yakını Kuzey Irak’ın Erbil kentine gelerek burada gelişmeleri takip etmeye başladı. Aileler sık sık Mahmur Bölgesi’ne geçerek burada umutla bekliyor, Erbil’de 5 gündür bulunan, kaçırılan şoför Mehmet Nezir Çakar’ın amcası Abit Çakar, daha önce 100 bin dolar civarında olan fidyenin, söz konusu kişiler tarafından bu kez 5 milyon dolara çıkarıldığını ve bu paranın şoförlerin bağlı olduğu şirketten istendiğini söyledi. Şoförler ile görüşemediklerini kaydeden Çakar, “Hepsinin pasaportları ellerinden alınmış. Araçlarıyla birlikte bir parka çekilip burada başlarına silahlı adamlar konulmuş. Türkiye’deki yetkililerin işi sadece konuşuyorlar. Çoluk çocukları tedirgin onları bekliyoruz.” dedi. ‘5 milyon doları nereden bulacağız?’ Oğlu Mustafa Tezdöner’in de Musul’un Geyara bölgesinde rehin tutulduğunu belirten Abdülvahap Tezdöner ise, “Firmanın bu Geyara bölgesindeki köylülerin çalışmalarına karşı paralarını vermediği söyleniyor. Bu ne kadar doğru tabii bilmiyoruz. Biz 5 milyon
doları nerede bulacağız. Açlıktan nefesimiz kokuyor zaten” dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler