‘Güneş’ doğan takım

A Milli Futbol Takımı, teknik direktörlüğe Şenol Güneş’in gelmesiyle yepyeni bir hale bürünürken, Lucescu dönemindeki kapalı yapı yerini birlikteliğe bıraktı.

‘Güneş’ doğan takım
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.06.2019 - 05:30

A Milli Futbol Takımı, teknik direktörlüğe Şenol Güneş’in gelmesiyle yepyeni bir hale bürünürken, Lucescu dönemindeki kapalı yapı yerini birlikteliğe bıraktı. Tecrübeli teknik adam, davranışları ve yakın ilgisiyle Ay-Yıldızlıları çok özlediğini gösterdi. Ay-Yıldızlı ekibin başında 2’si EURO 2020 Elemeleri 2’si de özel maç olmak üzere toplam 4 karşılaşmaya çıkan Güneş, farkını kısa sürede hem takıma hem de futbolseverlere hissettirdi. Göreve başladığı ilk günden itibaren iletişime büyük önem veren tecrübeli çalıştırıcı, spor kamuoyunun yeniden Ulusal Takım’ı sahiplenmesi adına önemli adımlar attı. Lucescu’nun görev süresi boyunca yaptığı açıklamalar nedeniyle Ay-Yıldızlılara olan ilgiyi azaltmasının ardından Şenol Güneş’li dönemde doğru iletişim birinci öncelik halini aldı. Güneş, yaptığı her açıklamada polemik yaratacak, tartışma başlatacak, bazı çevreleri hedef alan açıklamalar yapmadı. Deneyimli hoca, toplumu birleştiren ifadeler kullanıp “Birlikte kazanacağız” mesajını verdi. Güneş ayrıca, medya mensuplarına Milli Takım’ın kapılarını açıp gazetecilerin görüş ve eleştirilerini dikkate alırken, takımdaki her oyuncunun medya aracılığıyla kamuoyuna kendilerini ifade edebilmesini sağladı. Oyuncuların verdiği mesajlar, insanların yeniden Ay-Yıldızlı ekibi sahiplenmesine katkı sundu.

Güneş’in takım içinde yaptığı önemli hamlelerden biri aday kadroda bulunan tüm oyunculara “aidiyet” duygusunu hissettirmesiydi. Milli Takım’ın yeniden Türk halkının ilgi duyduğu bir ekip haline gelmesini isteyen Güneş, Emre Belözoğlu ve Burak Yılmaz gibi tecrübeli isimlerin, genç futbolculara bu ruh ile bilinci aşılamasını sağladı. Gençleşen kadro, özellikle Antalya kampında arkadaşlık ve birliktelik adına spor severlerin umutlanacağı görüntüler sergiledi. Futbolcular, lig sonu olmasına rağmen Milli Takım kampına mutlu biçimde geldi, adeta cıvıl cıvıl görüntüler sergiledi. Güneş, sadece antrenman ve maçlarda oyuncularıyla bir araya gelen teknik direktör formatının aksine futbolcularıyla kamp boyunca iç içeydi. Takımla birlikte ve bire bir görüşmeler yapan deneyimli hocanın Fransa ile İzlanda karşılaşmalarının önemine vurgu yaptığı, iyi mücadeleden, kazanma ruhundan asla vazgeçmemelerini aşıladığı kaydedildi.

Şenol Güneş, hem yarışmacı hem de Ulusal Takım’ın yeni ve genç jenerasyonuyla geleceği kazanması yolunda önemli adımlar attı. Özellikle geçmişte kulüp takımlarında elinin değdiği Emre Taşdemir, Enes Ünal, Ozan Tufan gibi oyuncuları Milli Takım kadrosuna da alan Güneş, futbolcularına duyduğu güveni gösterdi, onların yeniden özgüven kazanmasını sağladı. Kadrodaki genç futbolcular, Milli Takım’ın geçmişte yaşadığı tartışmalı olayların etkisinden kurtulup daha sempatik ve ilgi/saygı gören yapıya kavuşmasını sağladı. Güneş, Ramazan Bayramı’nda Antalya kampında gerçekleştirilen bayramlaşma törenine, teknik heyetten, futbolculara, Ay-Yıldızlı ekip bünyesindeki tüm personelden, TFF Yöneticilerine kadar herkesi çağırdı. 67 kişinin yer aldığı toplu fotoğraf, bir anlamda Milli Takım’daki “mutluluğun” ve “birlikteliğin” en somut örneği olarak yorumlandı. Güneş, kamp boyunca oyuncularına bol bol etkinlikler düzenleyip mental açıdan rahatlamalarını sağladı.

Güneş, halkımızın Milli Takım’a yeniden ilgi duymasını sağlamak adına taraftar desteğine büyük önem veriyor. Başarılı hoca, her fırsatta “Milli Takım, medya, taraftar” üçgenine vurgu yapıp, başarıda bu unsurların ön plana çıkması gerektiğini aktarıyor. Daha önce basına “İlk 15 dakikası açık” olan antrenmanlar, Şenol Güneş’in isteğiyle tamamen açık hale getirildi.