HALİÇ Kürekler suya yelkenler rüzgara
Son yıllarda Haliç’in sularında farklı bir şeyler oluyor. Beyaz renkli uzun ve ince kürek tekneleri bu tarihi su yolunu baştan sona arşınlıyor. Sonra, irili ufaklı rengarenk yelkenli tekneler kendilerini rüzgara bırakıyor. Kürek, yelken ve dragon yarışları yapılıyor. Her yaştan ve meslekten İstanbulluyu bu sporları yaparken görmek mümkün.
KÜREK
Bu konudaki bilgilere İsveç ve Norveç’teki tarihçiler vasıtasıyla ulaşıyoruz. Çünkü bu tarihi su yolunda kürek yarışları Vikinglerle başlıyor. Varangian olarak bilinen bu topluluk İsveç ve Norveç’ten yola çıkıyor. MS 2. yüzyılda başlayan bu yolculuk 10. yüzyıla kadar sürüyor. Üstün denizcilik becerileriyle bilinen bu halk, kuzey ve doğu Avrupa’daki nehir rotalarını takip ederek hızla güneye doğru ilerliyor. Oralardaki uluslarla kaynaşarak etki alanları oluşturuyor. İlk Viking hanedanlığı Ukrayna’da kuruluyor ve herkes gibi onlar da İstanbul’a göz dikiyor. Tuna ve Karadeniz yolundan ilerleyerek İstanbul’a ulaşan kürek kullanmakta mahir bu savaşçı kavim, Haliç’in girişindeki dev zincirle karşılaşıyor. Ama durmuyorlar. Bugün Kabataş’ın olduğu noktadan teknelerini karaya vuran Vikingler, Galata sırtlarını aşarak Kasımpaşa Deresi’nden Haliç’e iniyor. Böylece asırlar sonra Fatih Sultan Mehmet’e de ilham kaynağı oluyor. Ama bu iç denizde Bizans’ın meşhur “Rum ateşi” ile karşı karşıya kalınca kürekteki üstünlükleri bir işe yaramıyor. Tekneleri kül olup Haliç’in sularına karışıyor. Vikingler yenilip geri çekiliyor.
İLK YARIŞ VİKİNG İLE BİZANS ARASINDA
Fakat Bizanslılar bu savaşçılardan çok etkileniyor. Onlarla önce ticaret yapıyor, sonra da savaşçılarını imparatorluğun muhafız alayına katıyor. İki yüzyıl boyunca bu muhafız alayı imparatorları koruyor. Komutanları, deniz savaşlarındaki becerilerini artırmak isteyen Bizans ordusunu da eğitiyor. Sicilya ve Girit böylece Araplardan geri alınıyor. İşte o devirlerde Bizanslılarla Vikingler arasında Haliç’te ilk kürek yarışları yapılıyor. Hikaye böyle başlıyor.
OSMANLI ÖNEMSERDİ
Kürek, Osmanlılar devrinde de çok önemli, denizcilikle birlikte ele alınıyor. Donanma geliştikçe de ilerliyor. Osmanlı İstanbul’undaki ilk kürek yarışları 1579’da. Boğaziçi ve Marmara arasında yapılan yarışlara 25 kayık katılıyor. Yarışları devrin padişahı III. Murat Sarayburnu Kasrı’ndan izliyor. Sonraki asırlarda da devam eden bu yarışlar Osmanlı’nın denizlerdeki gücünün azalmasıyla tavsıyor.
Modern zamanlardaki ilk yarış ise 1913'te Donanma-i Osman-i Muavenet-i Milliye Cemiyeti tarafından Haliç’te düzenleniyor. 1924’te Deniz Sporları Federasyonu kurulunca İstanbul suları yeniden hareketleniyor. 1931’de Federasyon, Macaristan’dan iki tekne ustası getiriyor. Bu ustalar Fatih Haliç Spor Kulübü’nün Ayvansaray’daki kayıkhanenin yanında kurduğu küçük tersanede 33 tekne imal ederek denize indiriyor, bu tekneler denize kıyısı olan şehirlere gönderiliyor. Bu çabanın tek amacı kürek sporunun gelişmesi. Devlet imkansızlıklara rağmen 1930’ların şartlarında bunu yapmayı başarıyor!
Haliç’teki son yarışma Galata ve Unkapanı arasında yine o tarihte yapılıyor. Sonra denizler kirleniyor. Sporcular çekip gidiyor. Sular ıssızlaşıyor.
HALİÇ BALÇIKKEN DALAN ATAĞI
Su sessizliğini 1985'te Bedrettin Dalan bozuyor. O tarihte Haliç’te bir yarış daha düzenleniyor. Ama o vakitlerde deniz "Dalan’ın gözleri kadar mavi" olmadığı için teknelerin birkaçı balçığa saplanıyor. Sular mavileşene kadar 15 yıl geçiyor. Ve 2000'den itibaren Haliç yeniden şenlenmeye başlıyor.
Kürek sanki bir sosyete sporu gibi dursa da İstanbul’un köklü ama yoksul semtleri olan Kasımpaşa ve Balat’ta filizleniyor. 1921’de kurulan Kasımpaşa Spor Kulübü üç yıl içinde hem kız hem de erkek kürek takımlarını oluşturuyor. 1931’de Balat’ta kurulan Haliç Spor Kulübü de kısa zamanda yarışlara katılacak hale geliyor. Ama bu kulüpler imkansızlıklar yüzünden küreğe gereken ilgiyi gösteremiyor.
PES ETMEYEN HSB KARDEŞLER
Bayrağı Türkiye Denizcilik İşletmeleri Kürek Kulübü devralıyor. Kasımpaşa’da Camialtı Tersanesi bitişiğinde yer alan kulüp tesisleri kürek sporunu ısrarla ayakta tutmaya gayret ediyor. 1991’de kurulan kulübün işletmesini 2004 yılında HSB grup üstleniyor. Kulübün adı Forza Kürek Kulübü olarak değiştiriliyor. HSB adını Haluk, Serdar ve Burak Yavuz adlı üç kardeşin isimlerinden alıyor. Bu üç genç adam da bu spora meraklı. Burak Yavuz küreğe İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde okurken başlıyor, okul takımını kuruyor. Çalışma yerleri ise TDİ tesisleri. Bu üç kardeşin hobileri zamanla meslekleri oluyor ve Kasımpaşa’daki kulübün işletmesini üstleniyorlar. Ortanca kardeş Serdar Yavuz kürek milli takımında yer alan parlak sporcularımızdan.
Kulübün baş antrenörü ise Cemal Şenyuva. Kasımpaşa’da doğup büyümüş, boksta Türkiye şampiyonu olmuş, sonra da küreğe merak sarmış. Aynı zamanda müzisyen. Türkçe pop bir albümü de olan Şenyuva’yı kürekçiler çok seviyor. Canla başla çalışan bu iyi adam vaktinin çoğunu kulüpte geçiriyor. Sadece 18 yıllık geçmişi olan Forza, Galatasaray ve Beşiktaş gibi takımları geride bırakarak gençler takım şampiyonluğuna ulaşmış. Kulüpten altı Balkan şampiyonu da çıkmış. Ayrıca Avusturya’da yapılan Ümitler Dünya Kürek Şampiyonluğu’nu da Türkiye'ye kazandırmış.
Burası sadece çocuk ve gençlere değil kürek çekmek isteyen amatörlere de açık. Aylık 250 TL veren ve spor yapmaya manisi olmayan 14 yaşından büyük herkes buraya gelebiliyor. Demet Evgar, Mert Fırat, Burcu Esmersoy, Kenan Vural gibi ünlüler de kulübün müdavimlerinden.
ÜNİVERSİTELİ KULÜPLER
Haliç’te çok sayıda üniversitenin kürekçileri de çalışıyor. Kadir Has Üniversitesi ilk kürek takımını kuran okul. Bilgi ve Haliç üniversitelerinin de birer takımı var. Yeni Yüzyıl Üniversitesi hocalarından Mimarlık Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Fikret Evci de bir takım kurmaya hazırlanıyor. Ayrıca Balat, Hasköy ve Eyüp’te de semt takımları yakında ortaya çıkacak. Böylece Haliç daha bir şenlenecek.
YELKEN
Yelkende de gelişmeler yaşanıyor. Beyoğlu Belediyesi 2007’de Beyoğlu Yelken ve Su Sporları Kulübü’nü kurdu. Beyoğlu sınırları içinde yaşayan 7-18 yaş arası çok sayıda çocuk ve genç burada eğitim aldı, başarılar kazandı. Çalışmalarına yüzme dersleriyle başlayan çocuklara çanta, tişört, havlu, bone ve ücretsiz ulaşım sağlanıyor. Kulüpte kurulduğu tarihten bu yana 500 sporcu adayı eğitim gördü, 24’ü lisanslı yelkenci olarak çalışmalarını sürdürüyor. 2007’den bu yana Geleneksel Haliç Yelken Yarışları’na da ev sahipliği yapıyor.
Şu anki baş antrenör Muhammet Celep de 1993 Kasımpaşa doğumlu. Spora 12 yaşındayken burada başlamış. Kulübün ilk sporcusu olarak kayda geçmiş. Antrenör olduktan sonra Hasköy’e dönmüş. Aynı zamanda girişimci bir ruha sahip olan bu genç adam Golden Horn Marine’yi kurarak Haliç’e bir yenilik getirmiş. Yelken dışında kürek ve dragon eğitimi de veriyor.
DRAGON
Dragon bot yarışması Haliç’in en eğlenceli ve en geniş katılımlı yarışmalarından biri. İlk yarışmayı Forza Kürek Kulübü bundan sekiz sene önce başlattı. Sütlüce’de yapılan yarışlara bugüne kadar yüz binin üzerinde yarışmacının katıldığı kayıtlara geçmiş. Kısa geçmişine rağmen şu anda alanında dünyanın üç büyük festivalinden biri olarak kabul ediliyor. Geçen yıl 34 farklı sektörden insanlar Haliç’te bitiş noktasına en önce ulaşabilmek için kürek çekmiş. Bu yarışma için başvuru yapmak isteyenler acele etsin. Yarışma 19-20 Eylül tarihlerinde yapılacak. Dragon’u daha çok yetişkinler yapıyor. MÖ 2000 yıllarında Çin’de hasat mevsimini kutlamak amacıyla ortaya çıkmış. Dragon ejderha anlamına geliyor. Çin’de halen yapılan festivallerde yarışlar başlamadan önce, bazılarının boyu 200 metreye ulaşan rengarenk binlerce ejderha maketi gezdiriliyor. Teknenin başında ekip lideri duruyor ve onun önünde de bir davul bulunuyor. Lider yarışın gidişine göre davulla tempo tutuyor. Yani savaşlardaki bando ya da mehterana benzeyen bir görev üstleniyor.
Fatih Belediyesi de bundan beş yıl önce bir dragon festivali başlatınca Güney Haliç de şenlik yerine döndü. Geçen yıl yapılan festivale 103 takımdan toplam 2 bin 500 sporcu katıldı. Şair Nedim Parkı’nın önünden başlayan yarışları on binlerce İstanbullu izledi.
KASIMPAŞA SÜTLÜCE ARASINA SU SPORLARI MERKEZİ KURULACAK
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Haliç’in sadece tarih ve kültür merkezi olarak düşünülmemesi gerektiğini söyledi. Bu iç denizin Bizans’tan bu yana asırlardır su sporlarının da merkezi de olduğunu hatırlatan Topbaş, Kasımpaşa ve Sütlüce arasında bir tesis kurmak için çalışmalar başlattıklarının haberini de verdi. Haliç’in aynı zamanda su sporları turizmi destinasyonu olabilmesi için bu merkezde bir de konaklama tesisi kuracaklarını ifade etti.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı