'Hayat futbola fena halde benzer'

Gümüşlükspor kapanma noktasına gelmişken, yaşantısında zor günler geçiren Nejat İşler takıma sahip çıktı. Takım ona, o takıma hayat verdi. Maç akşamı Gümüşlük sahilinde Nejat ile buluştuk.

'Hayat futbola fena halde benzer'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 16.01.2016 - 23:20

Serdar Akar’ın yazıp yönettiği ‘Dar Alanda Kısa Paslaşmalar’ filminin unutulmaz bir repliği vardır. “Hayat, futbola fena halde benzer” diye. Nejat İşler’in hikâyesi de ‘Dar Alanda Kısa Paslaşmalar’ filminde yaşananların bir kopyası aslında.

Zor şartlar altında mücadele eden, Bütünşehir yasası çıkması ile belediyesinden olan Gümüşlükspor kapanma noktasına gelmişken, yaşantısında zor günler geçiren ünlü bir aktörün takıma sahip çıkması, onun takıma, takımın da ona hayat verme hikâyesi. İşler’in sağlık durumu gayet iyi. Sahaya çıksa maçın son yarım saatinde forma giyebilecek kadar enerjik ve moralli. Takım ona, o takıma hayat vermiş. Alkolle ilgili (bulabildiği sürece) bir sorunu yok, barışık bir hayat sürüyor.

Gümüşlükspor, bir amatör takım. Nejat İşler bir yandan amigo, diğer yandan malzemeci. Dokuz yıldır Gümüşlük’te yaşıyormuş. “İstanbul’da bir evim yok, takım zor durumdaydı. Başkan ol, kurtar bizi dediler. Akif Kurtuluş ile konuşup kolları sıvadık” diyor.

1989’da kurulan Gümüşlükspor, 2. amatörden 1. amatöre ikinci olarak yükselmiş. Köy Kupası haricinde tarihlerinde hiçbir başarı yok. Ertesi gün oynanacak Turgutreisspor maçında puan aldıkları takdirde takım Süper Amatör Küme’ye şampiyon olarak yükselecek.

Maça Gümüşlük hızlı başlıyor. Üst üste bulduğu pozisyonlar ile maç adeta Turgutreis yarı sahasında geçiyor. Rakip kalecinin muhteşem kurtarışlarına rağmen kornerden Murat’ın enfes golü ile Gümüşlük 1-0 üstünlüğü sağlıyor.

 

‘İmamın dediğini yap...’

İkinci yarı zorlu geçiyor. Kaleci Çağrı harika kurtarışlara imza atıyor, Gümüşlük ve Turgutreis’in ataklarıyla maç bir o kalede, bir bu kalede geçiyor. 55. dakikada Ufuk’un kırmızı kart görmesi ise dengeyi tamamen Turgutreis lehine çeviriyor. Neyse ki bu gerilim filminin sonu hakemin düdüğü ile birlikte geliyor. Saha içinde başlayan coşkuya katılmak için koşturan Nejat, açılan kapıyı fark etmiyor ve kafasını vuruyor. Ama kanlar içinde futbolculara koşmaya devam ediyor.

Maç akşamı Gümüşlük sahilinde Nejat ile buluşuyoruz...

- Bu kulüpte birçok tezat var.

Ne gibi?

- Tribünlerde küfür olmasın diyorsun. Sen küfür ediyorsun. İçki içilmesin diyorsun, kendin içiyorsun.

Meşhur söz var: “İmamın dediğini yap, yaptığını yapma” Hem ben içki içmesinler demiyorum. Gelsinler birlikte içelim.

- Örneğin maçtan bir gece önce içerken yakaladın. O zaman ne yaparsın?

Kendi bileceği iş. Eğer maçta berbat bir iş çıkarırsa ve bunun nedeni alkol ya da kendine iyi bakmaması ise hesabını sorarım.

- Peki sen de içip içip ertesi gün sette kötü bir performans sergilesen Serdar Abi ne yapardı?

Bu yüzden böyle düşünüyorum işte.

 

‘Ben işimi yaparım’

- Bu hatayı ben yaptım, onlar yapmasın diyorsun yani...

Hayır o hatayı ben yapmadım. Hayvan gibi içtim, takıldım ama sabah işimi yaptım. Bak sana bir hikâye anlatayım. Behzat Ç.’nin çekimlerindeyiz. Serdar Abi ile gece 5’e kadar eğlendik. Bir saat uyuyup sete geçeceğiz. Serdar Abi fırça çekmek için kalktı, ayakkabıları eline aldı, sessizce gitti. Hemen İnanç’ı kaldırdım. Taksiye bindik, ondan önce sete ulaştık. Karavana girdik, hazırlanırken, bağıra çağıra geldi. Karavanın kapısını açtım, “Buradayız abi” dedim. Ben 28 yıldır bu işi yapıyorum. Bir kişi çıksın sette işini yapamadı desin. Diyemez. Ben işimi yaparım.

- ‘Barda’ sana gol atan adamın bacağına sıkmıştın. Bir de ‘Behzat Ç.’de rakip oyuncuya tekmeyi basmıştın. Senin futbolcun yapsa ne yaparsın?

Bizim, futbol ahlâkı bakımından en çok dikkat ettiğimiz şey bu. Kasti olarak rakip oyuncuyu sakatlayan oyuncu artık bizimle olamaz.

- Senin Fenerbahçelilik nereden geliyor?

Babamdan. Bütün çocuklar için bu böyledir. Babası çocuğu hangi takımın maçına götürmüş ise o takımlı olur. Fenerbahçe’ye olan aşkımın bir nedeni de bu. Çocukluğumu unutmamak için.

- Fenerbahçe’de bir görev alma düşüncen var mı?

Yok. Ama görev gelirse hemen giderim. O, görevdir çünkü. Geldiği anda gidilir.

- Peki bir gün Gümüşlük ile Fenerbahçe karşılaşacak olsa nasıl yapacaksın? Örneğin BAL Ligine yükseldiniz ve kupada Fenerbahçe ile eşleştiniz...

Tabii ki Gümüşlüksporluyum. Ama çok isterim bunu. Sana bir şey söyleyeyim mi? BAL’a (Bölgesel Amatör Lig) çıkarsak tek amacım bu olur.

- Senin bu takımı açman bölgedeki diğer amatör takımları nasıl etkiledi? Kıskanma olmadı mı?

Bu yıl yaptığımız atılımla 1. Amatör Küme’nin çıtasını yükselttik. Türkiye’de amatörde tek konuşulan bölge burası oldu. Bizim bu işe girişmemiz diğer takımları da motive etti. Lige katılmayacak takımlar bile katıldı. Elimizdeki malzemelerden kulüplere destek bile olduk.

 

Başına dikiş attırmadı

Saatler ilerliyor, muhabbet esnasında yaptığımız röportajın sonlarına geliyoruz. Kafasını gösteriyorum. “Kötü oldu. Dikiş de attırmadın” diyorum. “Soracaklar bana, o yara nedir diye. 2016 Gümüşlükspor, diyeceğim,” diyor “Pişman olmayacak mısın?” diye soruyorum. “Olmayacağım” diyor.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler