HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'a 81 yıla kadar hapis istemi

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 4 Kasım 2016 günü tutuklanarak Kandıra F Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilen HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'ın soruşturması tamamlandı. Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede milletvekili Yıldırım'ın 'terör örgütü kurma ve yönetmek' suçlamasından 7 kez 'terör örgütü propagandası yapmak' suçlamasından 4 kez, 'suç ve suçluyu övmek' suçlamasından 2 kez, 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek', 'suç işlemeye alenen tahrik' ve 'halkı kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne kışkırtma' suçlamalarından da birer kez olmak üzere toplam 16 ayrı suçlamadan 27 yıldan 81 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.

Milletvekili Yıldırım hakkında 2012 ve 2016 yılları arasındaki eylemleri nedeniyle 9 ayrı fezlekenin konu edildiği iddianamede, dosyaların eylem bütünlüğü açısından birleştirildiği ve 'bir bütün olarak suç nitelendirilmesi yapılması yoluna gidildiği' belirtildi. İddianameyi hazırlayan savcı, Gülser Yıldırım’ın hendek operasyonları nedeniyle 2016 yılında sokağa çıkma yasağı ilan edilen Şırnak’ın Cizre, Mardin’in Nusaybin ve Dargeçit ilçelerinde düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamalarına katılarak, propaganda içerikli konuşmalar yaptığını belirtti.

NEVRUZ ETKİNLİĞİNE KATILMAK SUÇ SAYILDI

HDP Milletvekili Gülser Yıldırım'ın, Nusaybin İlçesi'nde düzenlenen nevruz etkinliği, yürüyüşler, çatışmalarda öldürülen PKK'lilerin taziye ve mezarlık ziyaretlerine katıldığını kaydeden savcı, şüphelinin bu etkinliklerde yaptığı konuşmaların suç unsuru barındırdığını ileri sürdü. Yıldırım'ın katıldığı eylemlerde 'örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru göstermek, övmek ve bu yöntemlere başvurmayı teşvik etmek suretiyle örgüt propagandasını yapmak' suçunu işlediğini ileri süren savcı, şüphelinin 2014 yılında Nusaybin ilçesinde düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada Abdullah Öcalan için "Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan" dediğini bunun da 'suç ve suçluyu övmek'  suçunu oluşturduğunu belirtti.

Yıldırım'ın, sokağa çıkma yasağının devam ettiği Mardin'in Dargeçit ilçesi kırsalında çıkan çatışmada öldürülen bir PKK'lının cenazesini örgüt talimatı ile Midyat Devlet Hastanesi Morgu’na getirdiği belirtilen iddianamede, şüphelinin ilçedeki PKK'lılarla iletişim halinde olduğu ileri sürüldü.

İddianamede HDP Merkez Yürütme Kurulu'nun Kobani olayları olarak bilinen 6-8 Ekim olayları öncesi yaptığı çağrıya dikkat çeken savcı, "Ayrıca şüphelinin bir siyasi partinin milletvekili sıfatıyla değişik zamanlarda geniş halk kitlelerine yapmış olduğu konuşmanın toplum ve dinleyiciler üzerinde yapmış olduğu etki nazara alındığında şüphelinin örgüt yöneticisi konumunda bulunduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Yürütmekte olduğu milletvekilliği görevinin örgütün halk olarak bahsettiği ancak talimatla hareket eden yığınlarda sözde geçerli bir mevki olduğu ve bununla kalabalıkları etkilediği bu anlamda yönetici konumu ile insanları kolluk kuvvetlerine karşı yasağa uymamakta kışkırttığı. Bu durumun siyasi politik gerekçelerle değil terör örgütünün vermiş olduğu talimatlar ile gerçekleştiği, örgütün amacı ve faydası gereği hareket ettiği anlaşılmıştır" ifadelerine yer verdi.

DAVA MARDİN'DE GÖRÜLECEK

Gülser Yıldırım'ın iddianamesini kabul eden Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması ve kaçma şüphesi gerekçesiyle sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Gülser Yıldırım hakkındaki 'örgüt kurma ve yönetme' suçunun en son şüphelinin yakalandığı Mardin'de işlendiği görüşünden hareket eden Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, bu nedenle yetkisizlik kararı vererek, dosyayı Mardin Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi.