İkinci Ergenekon'da yeni duruşma (20.02.2012)

İkinci Ergenekon davasında, tutuksuz yargılanan Mahir Akkar ile teğmenler Noyan Çalıkuşu ve Eren Mumcu'nun savunması alındı.

İkinci Ergenekon'da yeni duruşma (20.02.2012)
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 20.02.2012 - 20:41

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada konuşan Mahir Akkar, Ankara'da ''Politik ve Ekonomik Haber Ajansı''nı kurarak gazetecilik çalışmaları yaptığını, ceza ve hukuk mahkemelerinde adli bilirkişi olarak çalıştığını söyledi. ''Hakkımda böyle bir iddianame ile dava nasıl açıldı, hiç anlamadım. Sayın savcılık, soruşturmayla uzaktan yakından ilgisi bulunmayan telefon görüşmelerime dayanarak inanılmaz boş iddialarla dolu bir sayfalar karmaşası sunmuştur'' diyen Akkar, suçlamaları kabul etmediğini söyledi.

Telefon konuşmalarından hakkında suç yaratmaya çalışıldığını savunan Akkar, ''Burada savcılığın hakkımda hazırlamış olduğu bu yersiz ve mesnetsiz isnatlarda bulunan iddianameye karşı adeta bir karşı iddianame sergilemeye geldim'' dedi.

Akkar, şöyle devam etti: ''Bu iddianame bir ithamnamedir. Ciddiyetten uzak bir derleme yapılmak suretiyle benimle istihza (alay) etmektedir. Dolayısıyla bu bir istihzanamedir (Alayname). Bu iddianameler, son zamanlarda yüzlerce gazeteci, akademisyen ve düşünürün on binlerce saatini çalmaktadır. Bu yüzden bir iddianame değil, israfnamedir. Savcılık beni olmayan suçlarla itham etmektedir.''

Dava sanıklarıyla hiç bir ilişkisinin olmadığını ifade eden Akkar, tutuklu sanıklardan CHP Milletvekili Mustafa Balbay ile bir kez görüştüğü iddiasının gerçeği yansıtmadığını, Balbay ile hayatının hiçbir noktasında yan yana gelmediğini, sadece bir kez Cumhuriyet gazetesinin santralini aradığını kaydetti.

Akkar, ''Ergenekon'' soruşturmasının başında şüpheliler ve avukatları tarafından yapılan yetkisizlik taleplerine değinerek, CMK'nın 250. maddesiyle yetkili olan savcıların yer itibariyle yetkisi dışında kalan bir yerde de soruşturma yapma yetkisine sahip olduğunu anlattı.

Bu nedenle ''İstanbul dışındaki şüpheli veya sanıklar hakkında, yer itibariyle yetkisiz oldukları gerekçesiyle'' savcılar hakkında yapılan tüm şikayetlerin geçersiz olduğunu belirten Akkar, savcıların soruşturmayı kendi kontrollerinde yürütmek istemelerini de doğal karşıladığını kaydetti.

CMK'nın bağlantılı davalar başlığı altındaki 8. maddesinin savcıları yetkili kıldığını dile getiren Akkar, ''Davaların başında yapmış olduğumuz 'yetkisizlik' itirazlarının reddedilmesi yönünde verilen mahkeme kararlarının doğru olduğu kanısındayım'' dedi.

Akkar, dava sanıklarından Tuncay Özkan ile 'irtibatlı olduğu ve örgütün amaçları doğrultusunda kullanılmak üzere bilgi ve doküman temini için faaliyet gösterdiği' iddialarına değinerek, Özkan ile hayatının hiç bir döneminde bir araya gelmediğini söyledi.
 

Teğmen sanıklar

Tutuksuz sanık teğmen Noyan Çalıkuşu da davanın tutuklu sanıkları Kemal Aydın, Neriman Aydın ve Durmuş Ali Özoğlu'nun örgütün hedeflerini gerçekleştirme amacıyla Türk Silahlı Kuvvetlerine sızabilmek için bazı harp okulu öğrencilerine çeşitli şekillerde ulaşarak, örgüte kazandırdıkları'' iddialarını reddetti.

''Kimsenin kimseye çeşitli şekillerde ulaşması söz konusu değil. Neriman ve Kemal Aydın'ı ilk ben tanıdım ve kendilerinden izin alarak arkadaşlarımı tanıştırdım. İddianamede yazılan bu ifadeler maksatlıdır'' diyen Çalıkuşu, Aydın kardeşlerle aralarında sosyal bir ilişki olduğunu, annesi ve kardeşinin de Ankara'ya geldiğinde Neriman Aydın'ın evinde kaldığını söyledi.

Tutuksuz sanıklardan Mehmet Ali Çelebi ile yaptığı telefon konuşmasına dayanılarak ''30 Ağustos Zafer Bayramı'nda özellikle Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a karşı bir eylem planı hazırlığı içinde oldukları'' iddiasında bulunulduğunu ifade eden Çalıkuşu, 30 Ağustos 2008 tarihinde Lüleburgaz'da olduğunu ve kışladan dışarıya çıkmadığını söyledi.

Hakkındaki suçlamalara dayanak olacak somut delil olmadığını ifade eden Çalıkuşu, şöyle devam etti: ''Savcıların suikasta delil olarak gösterdikleri bu konuşma 9 Ağustos 2008'de yapılmış. Sayın savcılara soruyorum, beni neden 41 gün ve de özellikle kendilerine göre suikast yapacağım 30 Ağustos'tan sonra tutukladılar? Sayın savcılar aciz mi yoksa 'boş ver gitsin' mi dediler? Madem beni suikastla suçluyorlar, neden o gün tutuklamadılar? Bu iddialar insanlığımın parçası olamaz. İddiaları şiddetle reddediyorum.''

Tutuksuz yargılanan teğmen Eren Mumcu da, hakkındaki suçlamaları reddederek, iddianameyi trajik komik bir senaryo olarak değerlendirdi. Mumcu, beraatına karar verilmesini istedi. Savunmaların alınmasına ara veren mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon